|
 |
|
KAZIM KANAT
Güneş'in sonu
Maçı teknik adam kazanır, futbolcu kaybeder. Artık gerçeği kabul edelim ki Güneş maç kaybettiren hoca. Çok ciddi iki örnek veriyorum
1- Üç gün önce İstanbul'dan yazlık ayakkabılarla Riga'ya geliyoruz. Bu zeminde oynayacağımızı bile bile. Sonra Erzurumspor'dan krampon istiyoruz. Sanki yan ülken Almanya değil gibi. (Bizim menajer Can Çobanoğlu hani her şeyi bilirdi ya... Ama adamın suçu yok ki o bir voleybolcu!)
2- Sahaya bakalım. Maçı neden kazanamadığımızı görelim. Maç kötü gidiyorsa sistem ve kadroda sorun var demektir. Sistemle de, kadro ile de oynama yaparsın ama nerede... Şenol hoca, Emre Aşık kendini oyundan attırınca, maça müdahale etti. O da korkakça. Nihat'ı çıkardı, Deniz'i aldı. Komik değil mi? Bir komik olan da şu; tam kaleyi karşıdan gören yerden frikik kazandık. Topun başına frikikten bir golü bile olmayan Emre Belözoğlu gidiyor. İspanya'da neredeyse kullandığı her frikiği gol yapan Nihat'ı ise konu mankeni yapıyorlar. Şenol Güneş'ten bir uyarı bile yok.
Tekrar başa dönüyorum. Güneş'in tek doğrusu şu Kapris yapan Hakan Şükür'ü tribüne yollamak. Sonra da radikal bir kararla Nihat-İlhan ikilisini forvette oynatmak. Bu çok doğru kararın arkasında inanılmaz yanlış şu Sağ tarafta Serie A'da kadroya bile giremeyen Okan var, Bundesliga'da oynayan Ümit Davala yok. Orta göbekte "Her şeyimiz" dediğimiz Tugay inanılmaz kötü. Olabilir, ama Emre Belözoğlu, İnter'de oynadığı o pozitif ve agresif futbolun yarısını bile sergileyemedi. Sadece bir şut attı. Orta sahası çökmüş bir takım nasıl hücuma çıkabilir? Bir büyük hata daha Şenol hoca hiç denemediği 4-3-3 sisteminde öyle bir taktik varyasyonuna girdi ki, Türkiye gibi çağdaş bir takımı, Letonya gibi sıradan bir rakip karşısında savunma oynattı.
Bu savunmanın orta ikilisi Emre Aşık ve Bülent Korkmaz çakılı oynadılar. Yenilen golde Emre Aşık çok kötü çalım yedi. Bu hoş görülebilir. Ama Aşık'ın, rakibine dirsek atmasının hoşgörüsü olamaz.
Başa dönelim. Güneş kötü giden bu maçı değiştirebilirdi dedik ya. Çözüm basitti. Cesur bir kararla, 3-5-2'ye dönecek ve Tümer-Gökdeniz-Tuncay'ı sokacaktı. Bunu maçın başında yapsaydı kariyerini parlatırdı. Ama korktu. "İşi İstanbul'da bitiririz" felsefesi ile 1-0'lık skoru korumak dünya üçüncüsü Türkiye'ye yakışmadı.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
