|
 |
|
AHMET HAKAN
Asıl hedef nedir?
İstanbul'daki sinagogları hedef alan saldırılarla Bağdat'ta meydana gelen intihar saldırıları arasındaki benzerlik dikkat çekici.. Ama Bağdat'taki saldırıların anlamını kavrama konusunda hiçbir güçlük çekmezken, İstanbul'daki saldırılara anlam vermekte hepimiz zorlanıyoruz.
Bazı yorumcular, saldırıların Irak'takilere benzerliğinden yola çıkarak Saddam'a bağlı Irak Gizli Servisi'nin kalıntılarından bile söz ediyorlar.. Bu akla pek yatkın gelmeyen analiz, sadece durumun karmaşıklığına işaret ediyor.
Bazı yorumcular ise daha güçlü adres olarak El-Kaide'yi gösteriyor. El-Kaide seçeneğini zikredenler, olayın İstanbul'da gerçekleşmesinin özel bir anlamı olmadığını, El-Kaide'nin küresel eylem taktiğinin şimdilik İstanbul'u platform olarak seçtiğini söylüyor.. Bu daha makul bir izah gibi görünüyor..
Ancak kim ne derse desin, bu saldırılar ilk bakışta bizlere Irak, El-Kaide, Ortadoğu, İsrail, Filistin gibi adresleri gösteriyor.. Ya da saldırıyı yapanlar, ilk bakışta bu adreslerin ve o adreslerdeki derin krizlerin akla gelmesini istiyorlar..
Tartışmalar, tahminler, analizler sürüp gidecek.
****
Geçen hafta bir kitapevinde Yahudi cemaatinden bir işadamıyla karşılaşmıştım. Aynı zamanda Yahudi cemaatinin yayın organı olan Şalom gazetesinde ekonomi yazıları yazan bu işadamı, Türkiye'nin geleceğinden duyduğu umudu büyük bir heyecanla anlatıyordu.
Tayyip Erdoğan'daki değişimi 'müthiş' sözcüğüyle ifade eden işadamının, AK Parti'ye karşı son derece olumlu bir yaklaşımı vardı.
İslami kesimin de olumlu bir çizgiye geldiğine inandığını söyleyen Yahudi işadamı, iş bağlantıları kurduğu Konya merkezli bir holdingin yöneticileriyle uzun sohbetler yaptığını belirtiyor ve diyalogun öneminin altını çiziyordu..
Dünkü saldırıları duyduğumda aklıma o işadamının dikkat çeken iyimserliği geldi.. Acaba şimdi ne düşünüyor diye merak ettim..
Bu merak duygusu, şu sorunun yanıtını aramama neden oluyor
Dünkü saldırıları planlayanlar, Yahudi cemaatinin aktif bir üyesini bile 'aşırı iyimser' havaya sokan son gelişmelerden mi rahatsız oldu?
Saldırıların uluslar arası boyutunu sorgulamak kadar bu sorunun yanıtını da aramak gerekmiyor mu?
****
Dün bombalanan sinagoglardan birinde, geçtiğimiz günlerde Hahambaşı Haleva, bir iftar daveti vermişti. Sinagogda Kur'an okunmuş, iftar yemeğinin ardından bir Müslüman din adamı dua yapmıştı..
Yani "iyimser hava", Yahudi cemaatinden bir işadamının yaklaşımıyla sınırlı değil, daha kurumsal ölçekteydi..
Saldırının hemen ardından, alelacele olayı, bu ölçekte bir eylemi gerçekleştirecek takati bulunmadığı herkes tarafından bilinen bir örgütün üstlendiği haberinin yayılması bana göre anlamlı..
Bu işten benim anladığım şu
Bir yanıyla usta, bir yanıyla acemi el, Türkiye'de kolay yakalanmayacak iyimser havayı dinamitlemek için gözünü karartmış durumda..
Gün uyanık olma günüdür...
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
