kapat
16.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

MEHMET BARLAS


Globalleşme, terörizmin de sınır tanımaz dolaşımını içeriyor!

İstanbul'da iki sinagogun önünde patlayan terörist bombaları, "Globalleşme"nin, sade sermayenin değil, terörizmin de sınır tanımaz dolaşımını ifade ettiğini kanıtlıyor.

11 Eylül 2001, uluslararası terörizm için bir milat gibi... O gün, kaçırılan dört yolcu uçağı ile başlayan terörist eylemler sonunda, 2976 kişi öldü ABD'de..

11 Eylül 2001'den, dün İstanbul'daki eylemlere kadar uzanan dökümü, Reuters yayınladı.

Ben de hatırlatayım bunları. Böylece, İstanbul'daki terörist eylemlerin, global ölçütte değerlendirmesini daha kolay yapabiliriz.

11 Nisan 2002- Tunus'un Cerbe Adası'ndaki El Gariba Sinagogu önünde bomba patladı. 14'ü Alman turist, 20 kişi öldü.

8 Mayıs 2002- Pakistan'ın Karaçi kentindeki Sheraton Oteli'nde bir bomba patladı. 11 Fransız donanma uzmanı ve 3 Pakistan'lı öldü.

14 Haziran 2002- Karaçi'deki Amerikan Konsolosluğu önünde patlama oldu. 11 kişi öldü, 45 kişi yaralandı.

12 Haziran 2002- Endonezya'nın Bali Adası'ndaki Kuta Beach tatil bölgesindeki patlama sonucu 202 kişi (çoğu turist) öldü.

28 Kasım 2002- İsrailli turistlerin gittiği, Mombasa'daki (Kenya) otelde, bombalı araç saldırısı sonucu 15 kişi öldü. Aynı kentten havalanan iki İsrail yolcu uçağına, yerden füze atıldı ama isabet almadı.

12 Mayıs 2003- İntihar araçları ile Riyad'da (S. Arabistan) konutlara yapılan saldırıda 9'u Amerikalı, 35 kişi öldü.

16 Mayıs 2003- Bombalı intihar saldırıları sonucu, Kazablanka'da (Fas) 45 kişi öldü.

5 Ağustos 2003- Cakarta'da (Endonezya) Mariott Oteli'nde patlayan bomba, 10 kişinin ölümüne sebep oldu.

19 Ağustos 2003- Bağdat'taki Birleşmiş Milletler merkezine yapılan patlayıcı yüklü kamyonla yapılan eylemde, BM Temsilcisi dahil, 22 kişi öldü.

25 Ağustos 2003- Bombay'daki (Hindistan) bombalı otomobillerle yapılan eylemde 52 kişi öldü.

29 Ağustos 2003- Necef'teki bombalı eylemde (İmam Ali Camii'nde) Şii lider Ayetullah Bekir el-Hakim ve 83 kişi öldü.

27 Ekim 2003- Bağdat'taki Kızıl Haç Merkezi'ne yapılan bombalı intihar saldırısında, 35 kişi öldü.

9 Kasım 2003- Suudi Başkenti Riyad'da, bir siteye yapılan bombalı saldırıda, 18 kişi öldü.

12 Kasım 2003- Irak'taki Nasıriye kentinde, askeri polis merkezine yapılan bombalı intihar saldırısında 18 İtalyan ve 8 Iraklı öldü.

15 Kasım 2003- Dün İstanbul'da iki sinagoga yapılan bombalı saldırıda, 20 kişi öldü, 215 kişi yaralandı.

Bu tabloyu değerlendirdiğimiz zaman, bazı sonuçlara varmak kolaylaşıyor.

1- ABD ve Batı Avrupa, 12 Eylül sonrası alınan aşırı güvenlik önlemleri sayesinde, terörizmi kendi topraklarından uzaklaştırmıştır.

2- Genel olarak El Kaide adıyla bilinen uluslararası terör ağının hedefi, Batı ve özellikle Amerika ile ilişkisi iyi olan ülkelerdir.

3- İsrail-Filistin Krizi'ndeki tırmanış, Irak ve Afganistan'daki durum ve Rusya'nın Çeçenistan sorunu, uluslararası terörizme hayat ve gerekçe alanları yaratmaktadır.

Yukarıda verdiğimiz terörist eylemlerde, İsrail'deki ve Çeçenistan'daki bombalı saldırılar yoktur.

4- Dün İstanbul'da yer alan saldırılarda sinagogların hedef alınması, fazla bir şey ifade etmiyor. Neticede Necef'te cami, Bağdat'ta Kızılhaç da, bombalı saldırıya hedef olmuştur.

Yani terörizmin dini, milliyeti ve benzer tercihleri yoktur.

Nitekim dün, Musevi Türkler'le birlikte, Müslüman Türkler de, terörizme kurban gitti.

DÜALİZM

Seçilmişler siyaset yapamaz!..
Genelkurmay Başkanı Org. Özkök'ten sonra, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. İbrahim Fırtına'nın Kıbrıs'ta yaptığı konuşmalar, Türkiye'nin yönetimindeki "Düalizm"i, üyelik için bir engel olarak gösteren AB'lilere yeni bir koz verdi.

Bu "Düalizm", Türkiye'de seçilmişlerin, tek başlarına ülke siyasetini belirlemediğini, atanmışların (veya askerlerin), siyaset üzerinde çok fazla etkili olduğunu işaret ediyor.

Nitekim Org. Fırtına da, Org. Özkök çizgisinde konuşmuş, Denktaş'ın tutumuna destek verirken, bir anlamda Birleşmiş Milletler'e de, Avrupa Birliği'ne de rest çekmiştir.

Demek ki, YÖK konusu gibi, başörtüsü gibi, Kıbrıs ve Avrupa Birliği ilişkileri de, askerlerin yetki alanındadır.

Seçilmiş sivillere düşen, IMF'den kredi bulmak ve Devlet'in harcayıcı kurumlarına kaynak sağlamaktan ibarettir.

Önerimiz şu.

Bırakalım AB'ye üyelik hayalini.

Anayasa, Kopenhag Kriterleri'ni değil, Pakistan Kriterleri'ni esas alsın.

Ve generaller, IMF ilişkilerine de el atsın.

Mesajlarınız için: mbarlas@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır