kapat
16.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

2 ton 'gübre' patladı

Kuledibi ve Şişli'de patlamalardan sonra çevreye yayılan amonyak kokusu, patlayıcıyı açığa verdi. Amonyum nitrattan yapılan "gübre bombası", El Kaide militanlarının kullandığı bir bomba türü

Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı bomba uzmanları, olay yerinde yaptıkları inceleme sonunda, patlayıcıların "Amonyum Nitrat" (gübre) türü olduğunu belirledi.

Bu tür bir bombanın bugüne kadar hiçbir sağ ya da sol örgüt tarafından kullanılmadığını belirten üst düzey bir emniyet yetkilisinin verdiği bilgiye göre, çiftçilerin toprağı gübrelemekte kullandığı bu madde, elektronik bir düzenekle patlatılarak, korkunç bir bombaya dönüşebiliyor. Patladığında alev topu oluşturuyor, çevredeki ısıyı yükseltiyor, oluşan basınç çevrede ne varsa tahrip ediyor, tutuşturuyor, çevreyi harebeye çevirirken, bulunduğu alanı da delerek bir çukur oluşturuyor. Olaydan sonra, çevreye keskin bir amonyak kokusu yayılıyor. Bomba uzmanları Kuledibi ve Şişli'deki patlamalarda, birer ton gübre bombası kullanıldığı sonucuna vardı.

C-4 VEYA TNT RİSKLİ
Bu bombanın, hazırlanması ve hammaddesinin elde edilmesi kolay, ancak olay yerine götürürken patlama riski çok yüksek. Buna karşın patlamanın yarattığı etki, diğer bombalara göre çok daha fazla. Aynı etkiyi elde etmek için örgütün Türkiye'de bulunan yerel örgütlerle bağlantıya girmesi ve yüksek miktarda C-4 veya TNT elde etmesi gerekiyor. Bu da istihbarat birimlerinin dikkatini çekeceği için, eylemin daha hazırlık aşamasında yarım kalma riski çok yüksek. Yapılan tahminlere göre, yurt dışından geldiği tahmin edilen El Kaide militanları, piyasadan elde ettikleri bu maddeyi bomba haline getirip, temin ettikleri iki araca yerleştirdiler. İntihar eylemini gerçekleştirecek iki eylemci araçlara binerek bombayı patlatacakları yerlere gittiler ve bombayı patlattılar. İzleyici militanlar da, "işlem" bittikten sonra, bulundukları yerden ayrılıp, hiçbir ipucu bırakmadılar. Bu şekilde hareket eden "El Kaide" militanları, yakalanma riski çok düşük, ama dünya çapında büyük infial uyandıran bir eylemi gerçekleştirdiler.

PLAKA DEPREMZEDEYE AİT
Olay yeri araştırma ekipleri, Neve Şalom'dan 100 metre uzakta bir plaka buldu. 34 UHK 68 numaralı plakadan yola çıkan polis, aracın sahibinin 1974 Bingöl doğumlu Metin Ekici olduğunu, aracın çalındığına dair poliste bir kayıt olmadığını belirledi. Bingöl'deki adrese yapılan baskında gözaltına alınan Ekici, Bingöl depreminden sonra çadırda kalırken, içinde kimliklerinin de bulunduğu cüzdanının çalındığını, kayıp kimlikler için gazeteye ilan da verdiğini söyledi. "Hayatta hiç arabam olmadı" diyen Ekici, saldırıyı kınadığını söyledi.

SİNAGOG KAMERASI KAYDETTİ
Bu arada, Kuledibi'ndeki Sinagog'un güvenlik kamerasının olayı görüntülediği, saldırganın görüntüsünün yer aldığı kasetin polisin elinde bulunduğu öğrenildi. Güvenlik kamerası kayıtlarına göre, kırmızı bir kamyonet, Sinagog'un önüne park etti, güvenlik görevlisi sürücüyü uyardı, ancak sürücü hemen geleceğini söyleyerek aracı bıraktığı anda, patlama oldu.

Bu arada bir televizyon kanalında verilen, "Geçen hafta yakalanan bir şahsın üzerinde Sinagog'un şeması ele geçirildi. Polis bomba yüklü bir kamyonet arıyordu" şeklindeki haber de yalanlandı.

Oklahoma bombası da aynı tipti
Patlayıcıların "amonium nitrat" içerikli olduğu ortaya çıktı. Alev topu halinde, bulunduğu çevreyi tahrip eden ve büyük bir çukur açan patlayıcı, 8 yıl önce dünya gündemine kanlı bir saldırıyla girmişti. Amerikan tarihinin, 11 Eylül 2001 saldırılarının öncesinde şahit olduğu en büyük terör saldırısı olarak nitelendirilen saldırıda da yine bu bomba kullanılmıştı. Oklahama eyaletinde bulunan Federal binada meydana gelen ve 168 kişinin yanarak ölmesine sebep olan saldırıda da, dün İstanbul'da meydana gelen saldırılarda kullanılan bomba kullanılmıştı. Timothy Mc Veigh isimli eski bir Amerikalı asker tarafından, Amerikan hükümetinden öç almak için 1995'de gerçekleştirilen saldırıda, dünkünün benzeri bir trajedi yaşanmıştı. McVeigh, hedef aldığı binanın önüne patlayıcı yüklü kamyonetle gelmiş ve daha sonra da patlamayı izlemişti.

Aksu: Bizim örgütler yapamaz
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Şişli ve Kuledibi'nde yaptığı incelemeler ve ilk bilgilerin ardından, şu değerlendirmeyi yaptı "Bu çapta bir olay içimizdeki bir örgütün tek başına yaptığı iş olmayabilir. Sadece ülkemizdeki örgütleri değil, uluslararası bütün örgütleri değerlendireceğiz'' dedi.

Aksu, olayın oluş şeklinin de kesinlik kazanmadığını belirten Aksu, "Orada kesinlikle araba park ettirilmiyor. Akla gelen kendisinin de içinde olabileceği" dedi. Aksu, eylem yapılacağına ilişkin herhangi bir ihbar ya da istihbaratın ulaşmadığını, bu tür saldırıların yurtdışında çok olduğunu, Türkiye'de ise ilk defa yaşandığını söyledi. Aksu daha sonra, İstanbul Valisi Muammer Güler'le birlikte İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne giderek, bilgi aldı.

TERÖR UZMANLARI NE DİYOR?

Türkiye'de taşeron örgüt kullanılmıştır
Halil Tuğ (Emekli Emniyet Genel Müdür Yardımcısı, eski İstihbarat Daire Başkanı); Türkiye'de bulunan hiçbir örgütün bu büyüklükte bir eylem gerçekleştirecek gücü yok. Kaldı ki, böyle bir hazırlık olsaydı, mutlaka istihbarat güçlerimizin haberi olurdu. Bu büyüklükte patlayıcısı sağlamak, planlamak büyük organizasyonlardır, büyük paralar ister. Ortadoğu tandanslı bir örgüt olduğunu tahmin ediyorum. Ancak böyle bir örgüt de Türkiye'de eylem koyabilmek için bir taşeron örgüt kullanmıştır. Çünkü ciddi bir istihbarat ve lojistik desteğe ihtiyaç var.

Irak'ta boşluk var Saddam hala aktif
Ali Nihat Özcan (Terör ve Ortadoğu Uzmanı); İlk bakışta El Kaide demek kolay geliyor. Ama uluslararası gelişmeler, Ortadoğu'daki durum, Irak'taki son durum göz önüne alındığında farklı bir ihtimal daha ortaya çıkıyor. Özellikle Saddam'ın halen aktif olarak çalıştığını düşünürsek boşlukları doldurabiliyorsunuz. Tabii ki El Kaide, İslami Cihat ve Hamas da düşünülecektir, ama bu çapta büyük patlayıcının bulunması ve eylemin gerçekleştirilmesi açısından Irak şu anda tam bir boşluk yaşıyor. Sokakta istediğiniz patlayıcı ve silahı bulabiliyorsunuz. Bu açıdan da bakmak gerekiyor.

El Kaide demek istihbarat eksikliği
Prof. Hasan Köni (Uluslararası İlişkiler Uzmanı); İBDA-C ya da Türkiye'deki herhangi bir terör örgütü yapmış olamaz. Bütün bir sisteme gözdağı vermeyi hedefleyen bir olay. Hem Türkiye'ye, hem İsrail'e, ayrıca ABD'nin yanında olan ülkelere gözdağı veriyorlar. Aynı olaylar bir ay önce Suudi Arabistan'da da olmuştu. Artık, ABD'ye karşı mücadele eden bütün radikal İslami güçler El-Kaide olarak niteleniyor. Bu da istihbarat eksikliğinden gelen bir genel tanımlama. Bunların yanında çok da ilginç bir yanı var bu terör eyleminin. Türkiye'deki hükümetin İslam ülkelerine yakınlığı göz ardı edilerek hedef seçilmiştir. Çünkü bu hükümetin ABD'ye yakın modernleşmiş bir Suudi modelinden farklı olmadığını düşünüyorlar.

El Kaide örgütü bağlantılı olabilir
Ümit Özdağ (Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi); Operasyon tamamen dış kaynaklı. İlk bakışta, süper terörist eylem. Muhakkak planlaması uzun zaman aldı. Türkiye'deki terör örgütlerinin böyle bir altyapısı yok. İslami Cihad olabilir. Hareketin arkasında doğrudan El-Kaide yok. Bağlantı olabilir. Ayrıca Türk-İsrail ilişkilerinin gergin olduğu bir dönemde de gerçekleşmiş olması üzerinde durulması gereken yanlarından biri.

POLİSTE ALARM

Büyükşehirler abluka altında
Saldırıyı gerçekleştirenlerin İstanbul'u terk etmemiş olma ihtimalini değerlendiren polis ve istihbarat birimleri, İstanbul'u abluka altına aldı. Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele ve Harekat Daire Başkanlığı'nda kriz masası oluşturuldu. Bu merkezden tüm illere ele geçen bilgilerin tümü eş zamanlı olarak iletildi.

Üst düzey bir polis yetkilisi, görgü tanıklarının ifadelerinin yanı sıra, parçalanan araçların da inceleneceğini, patlayıcılar ve bunları kullanan örgütlerin araştırılacağını anlattı. Polis yetkilisi, ayrıca saldırganların İstanbul içinde olması nedeniyle çıkışların da kontrol altına alındığını kaydetti.

FİLİNTİLİ ÖĞRENCİLER TAKİPTE
Patlamanın ardından gelen ilk bilgilerle harekete geçen Emniyet Genel Müdürlüğü, Türkiye'ye hava, kara ve deniz yoluyla gelen, özellikle Ortadoğu'dan ve Ortadoğu menşeli kişilere ilişkin tüm kayıtları çıkarmaya başladı. İstanbul'da bulunan Filistinli öğrencilere ilişkin istihbarat bilgileri de tek tek masaya yatırıldı.

Müdür Cerrah maça gitmişti
İstanbul patlamalarla sarsılırken, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın, A Milli Futbol Takımı'nın maçı için Letonya'ya gittiği öğrenildi.

Milli Takım'la perşembe günü Letonya'nın Riga şehrine giden Cerrah'ın, hemen dönmek istediği, ancak yoğun uğraşa rağmen uçak bulamadığı öğrenildi.

Yerine vekalet eden Emniyet Müdür Yardımcısı Ayhan Pamuk'tan dakika dakika bilgi alan Cerrah, gece geç saatlerde uçak bulabildi. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Vali Muammer Güler'i, bilgi almak üzere geldikleri Emniyet Müdürlüğü'nde Pamuk karşılayarak, bilgi verdi.

Gökhan ARTAN -Salih AYDIN


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır