kapat
10.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

Gösterdiğin yolda ilerliyoruz

Atatürk'ün öldükten sonra maskını yapan heykeltıraş Prof. Dr. Kenan Ali Yontunç'un torunu, işadamı Kenan Yontunç maskın öyküsünü ilk kez anlattı Dedem Ata'nın yüzüne gliserini sürdüğü an iki kez bayılmış

Kenan Ali Yontunç, Türkiye'nin birçok yerindeki Atatürk heykellerine imza atmış bir isim... Atatürk'ün henüz ölmeden önce isteği üzerine, 10 Kasım 1938'de yüzüne gliserin sürerek kalıbını alan ve maskını yapan kişi aynı zamanda... Ve bu mask, 65 yıldır Yontunç Ailesi tarafından korunuyor. Maskın hikayesini anlatan kişi ise Yontunç'un torunu Kenan Yontunç... "Keşke Atatürk'ü tanısaydım. Neden ölümünden sonra yüzünün maskını aldırtmak istediğini sorardım" diyor.

Kenan Yontunç, dedesinin Atatürk ile ilgili kendilerine pek bir şey anlatmadığını belirterek, babaannesinden duyduğu Atatürk'lü anıları şöyle anlatıyor "1920'li yıllarda Atatürk'ün silah arkadaşı olan annemin babası Kazım Sevüktekin, Paşa'nın evine gelmiş. Büyükannem Feriha Sevüktekin o zaman 17 yaşındaymış. Atatürk, babaannemin başını okşayarak, 'Böyle güzel bir genç kıza İstanbul'da izdivaç teklif eden olmadı mı?' diye sormuş. Babaannem de 'İstanbullu sanatkar Ali Kenan Bey etti' demiş. Atatürk, o yılın sonunda dedem ve babaannemi evlendirmiş. Dedem ile Atatürk bu olaydan sonra tanışmışlar."

KİRPİKLERİ BİLE BELLİ OLUYOR
Yontunç; dedesi ile Atatürk'ün ilk samimi ilişkisini ise şöyle anlatıyor "1926-1927'lerde şimdiki Deniz Yolları'nın yapacağı bir salon için birçok küçük Atatürk büstü hazırlamış. Atatürk bunları görünce kendisini tanımak istemiş. Dedeme 'Buraya gel, halkevinde atölye kur ve liseye hoca ol' demiş ve dedem Ankara'ya yerleşmiş."

Atatürk'ün ölmeden önce dedesine, öldükten sonra yüzünün maskını yapmasını istediğini söyleyen Yontunç; dedesinin Atatürk'ün maskını alırken yaşadığı duyguları kendilerine şöyle anlattığını söylüyor "Babam, odaya girmiş, yüzüne gliserini sürmüş ve iki kez bayılmış. Gliserin sürdükten sonra balmumunu üzerine yapıştırmış ve yüzünün kalıbını almış. Sonra bu maskın içini alçı ile doldurmuş. Dikkat ederseniz maskta Atatürk'ün kirpikleri bile tek tek belli oluyor. Dedem, Atatürk'ün dişleri takma olduğu için ağız ifadesinin değiştiğini anlatmıştı. Ayrıca yanağında bir de şişlik var."

Bu maska değer biçilemez
Yontunç, 65 yıldır korudukları maskı bir ara satmak istediğini dile getirerek, neler yaşadığını şöyle anlatıyor "Mezatta sattırmak istedim. Kimse buna yanaşmadı. Piyasa bazı azınlıkların elinde. Sanat eserlerini alıp fahiş fiyatlara sattırabiliyorlar. Şimdi fikrimi değiştirdim, koleksiyoncuya gitmesini istemiyorum. Değerini sorarsanız bilmiyorum, değer biçilemez herhalde. Atatürk bir asker ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu. Bu maskın ya askeri müzede ya da Anıtkabir'de sergilenmesini istiyorum."

KENAN YONTUNÇ KİMDİR?
Prof. Dr. Kenan Yontunç 1904'te İstanbul'da doğdu. Güzel Sanatlar'da okudu. 1023'te Münih'te özel atölyelerde çalıştı. 1930'da Güzel Sanatlar Akademisi'ne asistan olarak girdi. 1940'ta ise profesör oldu ve 30 yıl çalıştı. Atatürk heykelini Türkiye'de yapan ilk heykeltıraş. Yaptığı ilk Atatürk heykeli Amasya'da bulunuyor. İstanbul Üsküdar'daki anıt, Gülhane Parkı'nda oturmuş Atatürk heykelleri gibi Türkiye'nin değişik yerlerinde 24 heykel yaptı. Yontunç, 1995 yılında vefat etti.

ATA'NIN NAAŞI ANITKABİR'E NAKLEDİLİRKEN GÖREV ALAN HEMŞİRESİ ANLATIYOR

Sanki hasta yatağında uyuyordu
Atatürkün naaşının 10 Kasım 1953'te geçici kabri Etnografya Müzesi'nden, Anıtkabir'e naklinden bir gün önce, muayenesi ile görevlendirilen Prof. Dr. Kamile Şevki Kutlu, tabutun açılması anındaki duygularını "Ata sanki, on beş yıl önce Dolmabahçe Sarayı'ndaki hasta yatağında uyuyordu" diye dile getiriyor.

Prof. Kutlu, "Anıtkabir Dergisi'nin Şubat 2000 tarihli sayısında; 9 Kasım 1953 Pazartesi sabahını şöyle anlatıyor "Etnografya Müzesi'nde Aziz Ölü'nün huzurundayız. Titriyorum. Eşim bütün kuvvetiyle tutmasa yere yuvarlanacağım. Komite üyeleri solumda geride duruyorlar, çıt yok."

Kutlu, tabutun üç kenarındaki lehim sökülünce duygularını şöyle aktarıyor "Talaş tozu tabutun ayak tarafına toplandı. Naaş kahverengi muşamba ile sarılı olarak göründü. Yüzünü örten ıslak pamuk kitlesi kaldırıldı ve Ata'nın yüzü ile karşılaştım. Ata sanki, on beş yıl önce Dolmabahçe Sarayı'ndaki hasta yatağında uyuyor."

Prof. Kutlu; başını çevirdiğinde, kimsenin nefes almadığı duygusuna kapılır. Kutlu, Komite üyelerine, yüzünü görmek ister misiniz?" diye sorduktan sonraki izlenimini şöyle aktarıyor "Ansızın bir ürperti.. Abdülhalik Renda'nın Aziz Ölü'nün yüzü ile karşılaştığında yere yıkıldığını unutamam."

İnci DÖNDAŞ


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır