kapat
24.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

AHMET HAKAN


Açık mektuplar

* KEMAL DERVİŞ'E: DSP'nin parçalanmasına büyük katkıda bulundunuz. Ülkeyi seçime götüren süreci başlattınız. YTP'nin doğuşuna zemin hazırladınız.. Herkes YTP'ye geçeceğinizi beklerken tuttunuz CHP'ye geçtiniz. Şimdi de CHP'de Baykal'a gol atmak çabası içindesiniz.. Benim merak ettiğim tek bir şey var Bütün bunlara rağmen nasıl oluyor da, siyasetin dalaverelerinden şikayetçi olan Batılı bir politikacı imajı verebiliyorsunuz? Hatta hiç ihtirasınız yokmuş gibi yapabiliyorsunuz.. Bu işin sırrını bir açıklasanız diyorum..

* AYDIN DOĞAN'A: Basın toplantınızı başından sonuna kadar izledim. Hemen söyleyeyim Bırakın sıkılmayı çok keyif aldım. Hakkı Devrim Bey'in tabiriyle Ömrünüze bereket! İzlerken kendimi ekrandan alamadım. Bir tür 'günaha son çağrı' gibiydi. Hayır, hayır! Bu yanlış oldu, daha doğru ifade şu Kendimizi dedikoduya kaptırıp gittiğimizde aldığımız zevk gibi bir şeydi.. Gerçekten etkileyici bir çabaydı.. Sağlam bir sinir sistemi gerektiriyordu.. Tamam, zaman zaman sinirlendiniz ama ne yalan söyleyeyim, yine de iyi dayandınız.. Sahibi olduğunuz gazete ve televizyonların yöneticilerinin telkinine ne kadar açıksınız bilmiyorum.. Ama sizi vazgeçirmek için epey çaba sarf ettiklerinden eminim.. Ne dediniz onlara? "Ben halk diliyle konuşuyorum, istediğiniz soruyu sorun dedim. Halk bundan etkilenir" filan mı? Ya da şöyle mi düşündünüz "Ben sıramı savmış oldum, bundan sonrasını diğer medya patronları düşünsün".. Sizin yaklaşımınız bu olabilir ama ben şu 'iletişim' denilen şeyden birazcık anlıyorsam, baştan sona hata yaptığınızı söyleyebilirim.. Altı gazete, iki televizyon, sayısız derginin sahibi olmanıza karşın 'iletişim' diye bir kavramın gereklerini yerine getirmekten bu kadar aciz olmanız nedeniyle sizin adınıza üzüldüm. "Ben nerede yanlış yaptım?" diye soracak olursanız, size sadece şunu söyleyebilirim Verdiğiniz mesajlar, hakkınızda yeni tartışmaların başlaması dışında hiçbir şeye hizmet etmeyecek. Göreceksiniz.. İletişimin altın kuralını unutmayın Ne söylediğiniz değil, nasıl yansıtıldığınız önemlidir.

* MİLLİ GAZETE'YE: O yaşına rağmen Bosna'ya kadar gitmesini, yağmurun altında saatlerce ıslanmasına karşın tören alanını terk etmemesini etkileyici buldum. Tamam, Erbakan gerçekten takdire şayan bir tutum izledi. Ama arkadaşlar, insaf edin, birinci sayfanızda Türkiye'den Bosna'ya giden Dışişleri Bakanı'yla birlikte dört bakandan tek bir sözcükle bile söz etmeyip sadece Erbakan'ı görmeniz, hani nasıl derler, insafa sığar mı?

* BEDRİ BAYKAM'A: Duydum ki genel başkan adayı olarak gittiğiniz CHP Kurultayı'nda size oturacak bir yer vermemişler.. Hadi diyelim ki ben sizin kadrinizi ve kıymetinizi, içine doğduğum kültürel çevrenin şartlanmışlığı içinde bilemiyorum.. Takunya, örümcek, çember filan gibi sözcüklerle ifade edilen bir koşullanmışlık hali beni kıskıvrak yakalamış da bundan kurtulamıyorum ve sizin 'şanlı mücadelenizi', bu topluma kazandırmak istediğiniz yüce idealleri anlayamıyorum. Benim durumum buysa, size kurultay salonunda bir koltuğu çok gören 'atadan-babadan' CHP'liler için ne diyeceğiz? Onlar neden sizi anlayamıyorlar? Neden sizin kıymetinizi bilmiyorlar? Nafile bir çaba olarak görebilirsiniz ama söz veriyorum elimden geleni yapacağım Lütfen aydınlatın beni..


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır