kapat
09.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

Kürtler neden öfkeli?

Türkiye'nin Irak'a asker göndermeye karar vermesi, Kürt liderlerde ciddi bir paniğe yol açtı.

"Irak halkı adına" yapıldığı söylenen tüm açıklamaları hep Kürt sözcüler duyuruyor. Şii ve Sünni temsilciler ya susuyor ya da ılımlı cevaplarla geçiştiriyor.

Örneğin Konsey'in Şii üyesi Ahmet Çelebi, "Irak'a yabancı birlik çağırmak egemen Irak hükümetinin yetkisinde olmalı" diyerek ABD'ye sitem ediyor. Sünni üye Nasır Kemal ise "Türkiye'nin asker göndermesi egemenlik sürecini geciktirecek" demekle yetiniyor.

Buna karşılık Konsey'in PKK'ya yakın üyesi Mahmut Osman'ın tezkere oylaması öncesindeki çıkışıyla başlayan Kürt tepkileri dün tehdit boyutlarına kadar vardı. Barzani'nin yardımcısı Şaveys, "Kürt halkı Türk askerlerinin gelişine karşı koyacak" dedi. Talabani'nin "Başbakan"ı Behram Salih, "Türk askerinin ciddi güçlüklerle karşılaşacağını" söyledi. Talabani de "Irak'ta kimse onları istemiyor" iddiasında bulundu.

Oysa aynı Talabani 21 Temmuz'da NTV'de, "Türk askerine bizim itirazımız Irak Kürdistanı'yla sınırlı" demişti.

Birkaç ay önce sadece Kuzey Irak'ta Türk askerine karşı çıkanların şimdi tutum değiştirmeleri sakın "gizli gündem"lerinin bozulmasına duydukları kızgınlık olmasın?

ABD'nin bağımsızlığının yıldönümü olan 4 Temmuz'da Barzani ve Talabani'nin New York Times'te yayınlanan ortak bildirisini hatırlayın. Şöyle diyorlardı "Bir gün biz de bağımsızlık yıl dönümümüzü kutlamak istiyoruz."

İki liderin geçen hafta Kürdistan Parlamentosu'na gönderdikleri mesajlarda da anlamlı imalar vardı. Barzani'nin, "Irak'ın yeni durumunu takdir ediyoruz ama kendi davamızı unutmadık" ifadesini nasıl yorumlarsınız? Ya Talabani'nin "Federasyon Kürt halkının verdiği kurbanları ve harcadığı emeği karşılayacak düzeyde değil" cümlesini?

Türk birlikleri Kuzey Irak'ta görev yapmayacak ama varlıkları bile Kürt liderlerin "Özerklikten öte, bağımsızlığa bir parmak mesafedeki" konumda at koşturma planlarına set çekmeye yetecek. Bunu gördükleri için kıyameti koparıyorlar.

Dışişleri Sözcüsü Hüseyin Diriöz de dün bunu doğruladı "Konsey'in 'Türk askeri istemiyoruz' kararı aldığı doğru değil. Bunların kişisel beyan olduğu, kendi özel gündemlerine dayandığı anlaşılıyor."

Bir diplomat daha açık konuşamaz ki...

Düşler ve gerçekler
"Aşk ve ihtiras, büyük işlerin kanatlarıdır" derler.

Kaliforniya Valiliği seçimini kazanan aktör Arnold Schwarzenegger bu sözün doğruluğunu kanıtladı.

ABD'de gelenektir; bir Başkan görevden ayrıldıktan sonra kendi adına kütüphane kurar. Ronald Reagan'ın kütüphanesi Los Angeles'ta. Tepede, çiftlik biçiminde muhteşem bir bina. Schwarzenegger sık sık oraya gidip hayal kurdu.

"Le Temps" gazetesi hatırlattı; 1993'te çevrilen, Sylvester Stallone, Wesley Snipes ve Sandra Bullock'un başrollerini paylaştıkları "Demolition Man" filminde de ilginç bir sahne vardı. 2032 yılında geçen filmde Stallone'u Los Angeles'ta gezdiren Bullock, devasa bir binayı gösterip "Bu da Schwarzenegger Kütüphanesi" diyordu. Yani, başkanın kütüphanesi!

Bir işaret daha Schwarzenegger ilk filmlerinden "Raw Iron"da, "Birgün Başkanlığa aday olacak mısın" sorusuna şu cevabı veriyordu "Nixon görevden alınınca!"

Göreceksiniz, Reagan gibi Schwarzenegger de başarılı olacak ve tarihe geçecek.

Mesajlarınız için: esafak@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır