kapat
09.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

Demokratik İslam Türkiye'de doğar

İtalya'nın AB'den Sorumlu Bakanı Rocco Buttiglione, Türkiye'nin AB üyeliği açısından AKP Hükümeti'ni bir sorun olarak görmediklerini söyleyerek, 'Demokratik İslam ancak Türkiye'de doğar' yorumunu yaptı

İtalya'nIn Avrupa Birliği'nden Sorumlu Bakanı Rocco Buttiglione, SABAH'a konuştu. Hıristiyan Demokrat Parti'den gelen ve Papa II. Jean Paul'le olan yakın dostluğu ile tanınan Rocco Buttiglione, Yasemin Taşkın'a, Avrupa Birliği'ne katılım sürecinde, Türkiye'nin önündeki engelleri Katolik bir Avrupalı politikacı gözü ile anlattı.

* AB-Türkiye evliliğinde Avrupa'nın korkuları neden kaynaklanıyor?

Bu yüksek riskli bir operasyon, aynı zamanda yüksek ve büyük perspektifi de var bu operasyonun, kolay değil. Ancak bazen zor olan şeylerin daha umut verici olduğu da görülmüştür. Avrupa'nın korkusu, Türkiye ile doğacak bu bağın, kültürel ve jeostratejik açıdan yaratacağı problemlerdir. Avrupa Ortadoğu ile ilgili problemlere karıştırılmaktan korkuyor, aynı şekilde Kafkaslar'daki problemlere sürüklenmek istemiyor, Türkiye ile olan din ve kültür farkı da Avrupa'yı korkutmaktadır.

* İtalyan hükümeti bu konuda ne düşünüyor?

İtalyan Hükümeti, Türkiye üzerine bahse girmeye değdiği görüşünde. Bu bahisler, Türk sisteminin tamamen demokratikleştirilmesi üzerinedir. Bir de Avrupa'da eğer Türkiye AB'ye girerse Avrupa'nın Hıristiyan kültürünü zayıflatır korkusu var. Ben böyle düşünmüyorum. Çünkü Avrupa'nın Hıristiyan kültürü, laik bir kültür ve pekala bir İslam demokrasinin kültürü ile buluşabilir.

AKP BENİM İÇİN UMUT OLDU
* AKP gibi bir partinin Türkiye'de iktidara gelmesini nasıl karşıladınız?

Türkiye'de AKP gibi güçlü İslami kökenleri olan bir partinin ortaya çıkması, Avrupa'da derin endişelere yol açarken, benim için büyük bir umut işareti oldu. Çünkü ben bütün İslam ülkelerinde din ve demokrasi arasında köprü oluşturabilecek partilerin olması gerektiği görüşündeyim, tıpkı Hıristiyan demokrat partilerin, İtalya, Almanya gibi kıta Avrupası'nda oynadıkları rol gibi. Biz bu süreci büyük bir umutla izliyoruz. Öte yandan Türkiye ile zaten bir NATO deneyimimiz var. NATO'da Türkiye güvenilir, ciddi bir müttefik oldu.

* AB'ye katılım sürecinde Türkiye'nin önündeki engeller nelerdir?

Bana göre ilk problem, Türkiye'nin tam bir demokrasi olmasıdır ki bu konuda doğru adımlar atılmıştır. İkinci konu ise insan hakları konusu. İnsan haklarına, din değiştirmeyi de kapsayan dini özgürlükler de girer. Bunlarla ilgili Türkiye'de pozitif bir yönlenme var. İki önemli problem de AB tarım politikaları ile ilgili. Ben bir dost olarak ciddi bir problemi size söylemeliyim. Bizim tarım politikalarımız son derece cömerttir. Bu AB'de olan ülkelerden yığınlarca paranın, henüz AB'de olmayan ülkelere akması demektir. Biz bu operasyonların finansmanı üzerine de düşünmek zorundayız. Kaynakları artırmadan Türkiye'nin AB'ye girişini finanse etmek mümkün mü? Belki de hayır. O halde güçlü bir siyasi kararlılık isteniyor ki finansal açıdan da cömert olunabilsin.

ZAMANLAMA VEREMEM
* Türkiye'nin AB'ye girişinde nasıl bir zamanlama düşünüyorsunuz?

Zamandan konuşulduğunda pek çok keresinde ortaya kompleks politik argümanlar çıkar. Ancak bazılarının bu problemlerden böyle çıplak bir şekilde konuşmak istemediğini biliyorum, bu problemler var ve ben Türkiye'nin dostu olarak bu problemleri somut bir biçimde göğüsleyelim diyorum. Ya Avrupalı vergi yükümlüsü cömert davranacaktır ki ben mevcut bilançoların durumunu da göz önüne alarak şahsen bunu göremiyorum ya da zamanlamadan önce ekonomik desteklenebilirlik kararlaştırılacaktır. Ya kaynakları artırmak zorundayız ya da kaynakların serbest kalma durumuna göre bir zamanlama yapmak zorundayız.

* Kısacası bir öngörü yapmanız zor mu?

Evet bir öngörü yapmam mümkün değil. Türkiye'deki durumun gelişimi nasıl olacak görmemiz lazım.

* Askerler Türkiye'de demokrasi ve laikliğin garantörü olarak görülüyor. Avrupa'nın bakış açısı nedir?

Askerler, Türkiye'de olağanüstü bir role sahip oldular. Diğer bazı ülkelerde de demokratikleşme sürecinde askerlerin rolü oldu. Askerler iç savunma görevlerini tamamladıktan sonra artık demokratikleşme süreci tamamlanır ve sivil yönetim iktidarı tamamen ele almalıdır. Askerlerin desteğine ihtiyaç olduğu sürece Avrupa askerlerin özel bir görevi olduğu korunma altında bir demokrasiye kuşku ile bakar. Eğer biri Türk askerlerinin, Türk demokrasisinin kurucusu ve garantörü olduğunu söylerse haklı olabilir, ancak bu rol kurumsallaştırılmak istendiğinde, askeri güç sivil gücün yerini aldığında bu kabul edilemez.

* Size göre Türkiye'deki İslam Avrupa'yı endişelendirebilir mi?

Daha önce konuştuğumuz gibi demokratik bir İslam var mı? Bilmiyorum ama eğer bir yerlerde doğması gerekiyorsa bu Türkiye olacaktır. Ben İslamın kendi doğası itibari ile anti-demokratik olduğuna inanmıyorum. Ancak demokratik olduğuna da inanmıyorum. Ancak biz demokratik bir İslam'ın doğmasına yardımcı olmalıyız.

* Siz de Avrupa Anayasası'na "Hıristiyan kökler" sözünün konulmasından yanasınız. Türkiye, Hıristiyanlıkla özdeşleşen bir Avrupa'da kendini nasıl hissedecektir?

HIRİSTİYANLIK KÜLTÜRDÜR
Avrupa'nın Hıristiyan köklerine atıf yapılması, Avrupa'nın laik olmasının bitmesi anlamına gelmiyor. Bu dogmatik bir atıf değil, kültürel ve tarihi bir atıf. Avrupa'nın dayandığı değerler Hıristiyan değerleri, eğer dogmatik bir atıf olsa kimse kabul etmez çünkü pek çok Avrupalı İsa'nın Tanrı'nın oğlu olduğuna inanmıyor. Ancak herkes Hıristiyanlıkla gelen temel değerlere inanıyor. Her şeyden önce insan ve insana saygı var bu değerler arasında. İsa'nın getirdiği değerler, temelde Müslümanlar tarafından da aynen kabul edilir. Bu değerleri bir Türk'ün de tanımaması için hiçbir neden görmüyorum.

* Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki izleniminiz nedir?

Daha önce demokratik İslam umudundan bahsettiğimde Erdoğan'a atıf yapıyordum. Avrupa'da büyük bir endişe yaşandı, herkes "İslami terör Türkiye'ye hakim oldu" diyordu. Sadece laiklik ve dindarlık yok bunun ortasında demokratik dini bir pozisyon da var. Türkiye'nin demokratik dini bir pozisyona ihtiyacı var.

6 DİL BİLEN, FELSEFE HOCASI BAKAN...
Hukuk mezunu olan, 48 doğumlu İtalyan politikacının siyaset felsefesi üzerine de doktorası var. Fransızca, İngilizce, Almanca, İspanyolca, Portekizce ve Lehçe'yi mükemmel derecede biliyor. Üniversitede felsefe, sosyal etik, ekonomi politik dersleri de veren Bakan Buttiglione'nin yayımlanmış ondan fazla kitabı da var.

Yasemin TAŞKIN


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır