kapat
22.09.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

EMRAH KAYALIOĞLU


Jet emekliliğe

Olimpiyat Stadı'ndaki ilk derbi öncesi Galatasaray'ın sol kanadının sancılı olduğunu düşünüyorduk. Teknik direktör Fatih Terim de aynı kanıya varmış, teşhisi doğru koymuştu. Ama tedavide hata vardı. Hakan Ünsal'ın kesilmesi ne kadar doğruysa, Ergün'ü sol bekte kullanmak da o kadar yanlıştı. Fenerbahçe'nin birçok atağı ve iki golündeki ortalar bu kanattan geldi.

"Alternatifi kimdi?" derseniz, hemen Orhan Ak deriz. "O sakat" yanıtına da cevabımız belli Galatasaray'da kim gerçekten sakat, kim 18'e alınmadığında sakat olarak açıklanıyor; bu konuda geçen sezondan beri ciddi şüphelerimiz var. Orhan, gerçekten sakat bile olsa, Terim'in şimdiye kadar sol kanada çoktan çözüm bulmuş olması gerekirdi.

İlk yarıda rüzgara karşı oynayan Galatasaray'ın, devre biterken geriye düşmesine karşın soyunma odasına beraberlikle gidebilmesi başarıydı. Ama ortaya konan futbola bakıldığında Fenerbahçe'nin hem bireysel hem de taktiksel açıdan daha üstün olduğunu söylemek mümkündü. Sarı-lacivertliler, sadece ilk yarıda rüzgarla beraberken değil, 90 dakikanın tamamında ikili mücadelelerde rakiplerine ezici bir üstünlük sağladılar. Bunda Galatasaraylılar'ın anlamsız driplinglerle 3, 4 hatta zaman zaman da 5 rakibin içerisine kamikaze dalışları yapmalarının da rolü büyüktü.

İkinci yarıda rüzgarla birlikte hücum edecek Galatasaray avantajlı gibi görülüyordu. Ama Fenerbahçe rüzgara karşı da rakibinden daha iyi oynadı. Galatasaray'dan farklı olarak, defansta ilk toplara bastı; rakibinin topu kazanmasını beklemeden topun atıldığı ve hatta atılacağı adamları bile sürekli rahatsız etti. Sarı-kırmızılılar ise, artık kronikleştiğine inandığımız refakatçilik hastalığını sık sık sahaya yansıttı.

Hücumda da daha net pozisyonları bulan Fenerbahçe idi. Ama sahada ne olursa olsun futbolun adaletini hakem dağıtmayacak. Bunu denediği anda hak dağıtmaz, hak emer. Tıpkı Muhittin Boşat gibi.

Maç sonu TV'de yapılan konuşmalarda penaltıyı itiraf edebilen Daum'dan Van Hooijdonk'a bütün Fenerbahçeliler'i kutluyor, pozisyonun içinde olduğu için itiraf edemeyen Luciano'yu anlayışla karşılıyorum. Ama Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy'u Galatasaraylı olduğu için eleştirenlere federasyonun başkanvekili Ata Aksu'nun sözlerini de iyi dinlemelerini tavsiye ediyorum.

Böyle konuşabilen bir başkanvekili olan federasyonun Merkez Hakem Kurulu'nun emeklilik ikramiyesi olarak derbiye atadığı Muhittin Boşat'ın "Ne şiş yansın, ne kebap" felsefesiyle maçı berabere bitirmek için çırpınması doğaldı. O son pozisyonu göremeyen hakemin de, gördüğü halde penaltıyı çalamayan hakemin de kokartının alınması şart. Haydi hocam; jet emekliliğe!


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır