|
 |
|
LEVENT TÜZEMEN
Boşat ile övün!
Derbinin kaliteli olup olmamasına damgayı rüzgar vuracaktı. Saha ve top seçiminde kurayı kazanan Ümit Özat, hemen rüzgarla oynama avantajını seçti. Galatasaray, tıpkı Diyarbakır maçındaki gibi ilk 45'te önce rüzgarla sonra Fenerbahçe'yle mücadele edecekti. Galatasaray'ın ağır savunmasının, Fenerbahçe'nin hızlı adamlarını arkaya kaçırmamak için dikkatli olması gerekiyordu. Daum'un devamlı ileride tek forvet bırakarak 4-2-3-1 düzeninde sahaya sürdüğü Fenerbahçe'nin taktiği Lippi'nin Juventus'a oynattığı taktiğin aynısıydı.
Fatih Terim, maç öncesi internete verdiği kadroda herkese çalım atarak Volkan, Arif, Baliç sürprizini yaptı. Üçlü forvetle Galatasaray'ı oynatan Terim "Ya hep ya hiç" demek istemişti.
İlk 10 dakika Galatasaray, baskılıydı. Volkan, Baliç ve Arif'in şutlarındaki beceri noksanlığı gole izin vermedi. Fenerbahçe kalabalık savunma yapıyor, alan daraltıyor, Galatasaray bu baskıdan ayağa pas oynayarak kurtulmaya çalışıyordu. Frank de Boer-Bülent ikilisi aşırı rüzgar yüzünden savunmadan oyunu başlatma konusunda zorlanıyorlardı.
Volkan, Arif, Baliç kale önüne kısa paslarla getirdikleri topları finalde rakibe teslim ediyorlardı. Galatasaray sağdan hiç atak yapamıyor, Fenerbahçe ise sürekli Fatih'i kaçırıyordu. Tek kanatlı uçak gibiydi Galatasaray. Ergün'ün soldan hücuma çıkışlarda yaptığı ortaları rüzgar kumanda ediyordu. Baliç ikili mücadelelerde yetersiz fizik gücü nedeniyle rakibin geçmekte zorlanıyor topu rakip kaleye taşımakta ağır kalıyordu.
Ben hiçbir derbide bu kadar ilginç kaçırılan ve atılan gol pozisyonları görmedim. Galatasaray gol kaçırıyor, ardından Fenerbahçe golü atamıyordu. Batista'nın 40 metreden attığı şutu Recep çelerken, peşinden Hooijdonk'un kafası dışarı gitti.
Fener'in çok koşması, ilk toplara basma inadı, aşırı rüzgar, Galatasaray'ın oyun düzenine zarar veriyordu. Fenerbahçe hücuma çıkarken daha organizeydi ve daha akıllı pas yapıyordu.
Fenerbahçe kalesini genç Recep'e emanet etmiş ve güvenmişti. Galatasaray Aykut'a neden güvenmiyor anlamıyorum. Mondragon hantal ve dikkatsiz bir kaleci. İşte o Mondragon 44.dakikada Kemal'in sıfırdan zorlukla vurduğu kafa şutunda o boyuna rağmen golü nasıl yedi? Hayatta en pahalı şey tecrübedir. Tecrübesiz Fenerbahçe golün sevincini aşırı yaşayınca ve Fatih de yerini unutunca Galatasaray, Baliç'in ortasında Arif'in golüyle girdaptan çabucak çıktı.
Rüzgar Galatasaray ikinci yarıda avantaj getirir diye düşünüyorduk ama golü atan yine Fenerbahçe'ydi. Fener daha hücuma hazırlık yaparken Prates'in boş bıraktığı alana dalan Kemal, Hooijdonk'a golü göstere göstere attırdı. Mondragon pozisyonda yine seyirciydi.
Dedik ya "İlginç maç izliyoruz" diye Fener'in attığı golden sonra sevinci yine 1 dakikayı geçemedi. Prates'in şutunda Hakan Şükür'ün kafasına çarpan top Recep'i yanıltarak köşeye takıldı.
Galatasaray'ın yediği iki gol de arka direk zaafıydı. Daum bunu çok iyi çözmüş, Fenerbahçe'de sağdan hücuma çıkan her oyuncu Galatasaray'ın arka direğine topu kesti.
Derbinin kazananı olmadı. Ama MHK Başkanı Bülent Yavuz'a, "Eserin Muhittin Boşat ile övün" diyorum. İstersen bir de heykelini diktir.
Utanmadan çıkıp televizyonlara "Boşat 23 senelik hakemdir. Adam gibi maç yönetir. Tecrübesi de yüksektir. Kendisine kefilim" diyorsun. Kefaletini gördün değil mi sayın Yavuz. 88.dakikada Luciano'nun topa bir voleybolcu gibi smaç yapışını 70 bin kişi gördü ama senin gurur duyduğun Muhittin efendi göremedi. Yardımcı hakemler süs biberi mi? İnsan hiç danışmaz mı?
Bülent Bey biz "Boşat derbiyi kaldıramaz" dedik ama sen inanmadın bir de kafa tutmaya çalıştın. Ayıkla bakalım şimdi princin taşını.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
