|
 |
|
OKAN MÜDERRİSOĞLU
Büyük dönüşüm
IMF- Dünya Bankası yıllık toplantıları ilk kez bir Ortadoğu ülkesinde düzenleniyor. Birleşik Arap Emirlikleri'nin finans başkenti Dubai'de...
Merhum Turgut Özal'ın açtığı yolda yıllar sonra Başbakan Tayyip Erdoğan yürüyor. Erdoğan, trilyon dolarlara hükmeden bankacıların kurduğu uluslararası Finans Enstitüsü'nün konuğu oldu. Türkiye'de, devlet ve bürokrasi düzeyinde "gizli ajanda" kuşkusu ile sınanan Başbakan'ın dışarıda yatırımcı kuruluşlar, içeride halk düzeyinde samimiyet sorunu olmadığı görülüyor.
Güven verdi
Erdoğan, Devlet Bakanı Ali Babacan ve ekibi tarafından hazırlanan konuşmada "büyük dönüşümün" sinyallerini verdi. Daha bir yıl öncesine kadar faiz dışı fazla hedefini tartışmaya açan Hükümet profilinde, ciddi değişimler hissediliyor. Başbakan ilk ağızdan ve net bir şekilde yabancı yatırımcılara, "Edindiğimiz tecrübe bizi, sıkı maliye politikalarına teşvik etmekte. Yüksek faiz dışı fazla ve mali disiplin piyasaya güven vermekte, ekonomik büyümenin önünü açmakta" dedi.
Birkaç ayda TL'nin aşırı değer kazanmasından yakınan Erdoğan, şimdi bu durumu ekonomiye ve Hükümet'in uygulamalarına güven duyulmasına bağladı. Yabancı sermayeye, Avrupa Birliğine üye olacak 70 milyonluk Türkiye'nin sunduğu fırsatları kaçırmaması çağrısında bulundu. İyi bir ev sahipliği ve kazanç sözü verdi.
Bu kez farklıydı
Yurt dışındaki yemekli toplantılar genellikle "Türk'ün Türk"e tanıtıldığı toplantılara dönüşür. Oysa Erdoğan'ın IIF'deki konuşmasını yaklaşık 700 bankacı, mali sektör uzmanı ve analiz izledi.
İsrail Merkez Bankası Başkanı iken hiper enflasyon sorununu çözdükten sonra Merrill Lynch'e transfer olan Jacop Frenkel, Erdoğan'ı "inandırıcı ve etkileyici" bulduğunu söyledi.
Kopukluk var
Teknisyenlerin temaslarına gelince... Hazine, Merkez Bankası, Planlama, Özelleştirme, BDDK kurmayları ve Bakan Babacan kopuk kopuk çalışma sergilediler. IMF-Dünya Bankası zirvesine Bakan olarak ilk kez katılan Babacan'ın gergin hali dikkatli gözlerden kaçmadı. Piyasaların, 8.5 milyar dolarlık ABD kredisine endekslenmesi, ancak imzanın garanti olmaması Babacan'ı tedirgin etti.
Sözün özü... Ekonomideki olumlu gelişmelere rağmen 2004 yılına riskli hale getiren bir dizi belirginliklerin aşılması gerekiyor. Gelecek yıl vergi affı olmayacak. Enflasyon muhasebesi uygulaması katrilyonluk gelir kaybı yaratacak. Önceden ödeme planına bağlanan zorunlu tasarruf hesapları tasfiye edilecek.
Bütün bunların üzerine bir de 6 milyar dolarlık İmar Bankası faturası eklenecek. Bu baskılarla seçim ortamına girilirken yüzde 6.5'lik faiz dışı fazla hedefi yine halkın büyük fedakarlığına endekslenecek.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
