|
 |
|
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Ekonomi ve piyasaların kaderi dış politikaya bağlı
Ekonomi ikinci yıldır büyüyor. Sanayi üretimi doruk noktada. Kapasite kullanımı da. Özel sektör yatırımları başlamış. Enflasyon son 27 yılın en düşüğünde. Faizler iniyor. Kurlar tabana inmiş durumda. Borsa yılın en yükseğinde seyrediyor. Uluslararası piyasaların Türkiye'ye ilgisi artmış. Hazine 1.2 milyar dolarlık dış borçlanmayı yeni yapmış. IMF'den, Türkiye ekonomisine övgü var.
Kısaca ekonomide işler yolunda.
Ancak ekonomiyi ve mali piyasaları sadece ekonomik gelişmeler etkilemiyor. Siyasi gelişmeler ve dış politika alanındaki olaylar da, piyasalara yön verebiliyor. İşte şimdi öyle bir dönemden geçiyoruz.
Yurtiçindeki siyasi gelişmeler ekonomi için bir risk ancak bunun derecesi düşük, tehdit aşamasında değil. Çünkü görünürde en önemli risk genel seçim. Onun da sonucu tahmin edilebilir. Yeniden iktidara kimin geleceği, nasıl bir ekonomi politikası izleyeceği artık belli. Bu açıdan bir genel seçimin Türkiye'ye zaman ve kaynak kaybettirmesi dışında fazla bir zararı yok. Referandum da benzer bir etkiye sahip. Yerel seçimlerden ise kaçamayacağız. Tarih yaklaştıkça da gündemin siyasete kayması, ekonomide popülist uygulamaların artması ve bütçe disiplinin bozulması muhtemel.
* ABD'den gelecek haber- Geçen hafta önce Devlet Bakanı Ali Babacan'ın "ABD'den gelecek 8.5 milyar dolarlık krediye ihtiyacımız yok. Tüm hesaplarımız bu kredi hiç gelmeyecekmiş gibi yapıldı" sözleri ile Irak'a asker gönderme işinin düğümlenmeye başladığını akla getirdi. Haftanın son gününde TÜSİAD, "Birleşmiş Milletler kararı olmadan Irak'a asker göndermeyelim" dedi. Sonrasında MGK'dan herhangi bir karar çıkmadı. Butün bunlar ABD ile ilişkileri düzeltecek ve Irak'ta Türkiye'nin de masaya oturmasını sağlayacak karar konusundaki zorluğu ortaya koyuyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ABD'ye gitti. Salı günü açılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na katılacak. Gül, ABD'de 7 gün kalacak ve 45 dişişleri bakanı ile görüşecek. Birleşmiş Milletler karar almasa da, Irak'a asker olayının rengi büyük ölçüde bu hafta belli olabilir.
* Yön değişir mi?- Piyasaların ve ekonominin asıl riski de burada. Bu eşik aşıldıktan sonra ekonominin önü ya tam açılacak ya da dış siyasetle biraz daha kapanacak.
Bu aşamaya gelinceye kadar da, İmar Bankası olayı ile rotasından çıkmayan piyasaların yönünü değiştirmesi zor gibi görünüyor.
* Sonuç- "Bildiğin ayranı bilmediğin yoğurda değişme" Türk Atasözü
Mesajlarınız için:
ayildirim@sabah.com.tr
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
