kapat
22.09.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

Büyüyoruz ama yatırım yok

Büyümenin ithalatla olduğuna işaret eden Celal Metin "İthalat artıyor, ama hala yatırım görmüyoruz. Yatırım için gelin vergileri düşürelim"

Sabancı Grubu'nda altı aydır ışıklar hiç sönmüyor' dersek abartmış olmayız. Mart'ta CEO'luk koltuğuna oturan Dr. Celal Metin'in işe hızlı başladığı dilden dile dolaşıyordu. Biz de bu yenilenmeyi ilk ağızdan dinlemek için Metin'le 2.5 saatlik bir röportaj yaptık. Ekonomideki iyileşmenin sağlam temeller üzerinde ilerlediğini kaydeden Metin, ancak bunun henüz yatırımlara sıçramadığının altını kalın çizgilerle çizdi. "İthalat artıyor. Ama ortada öyle büyük yatırımlar da yok" diyen Metin, hükümetin yatırımları ateşleyecek enstrümanları öne sürmesi gereğine işaret etti ve ekledi "Vergileri düşürmenin tam zamanı."

* Türkiye güzel günlerden sonra hep krizle boğuşuyor. Yine güzel günler geçiriyoruz...

Mikro ve makro açıdan baktığımızda ekonomide ciddi müspet rakamlar var. Ben endişe duymuyorum. Önemli olan, bunları disiplin altına alıp devam ettirmek. Problemleri olmayan bir yerde miyiz. Tabii ki hayır, ama bu problemler aşılamayacak kadar büyük değil. Yaptığımız analizlere göre Türkiye 2004-2006 arasında büyüyecek. Ancak 2007'den sonra yavaşlama görüyoruz. Hem dünya o kadar kötü bir dönemden geçti ki, hiçbir devletin, liderin, şirket yöneticisinin aptallıklar yapacak lüksü yok.

* Sizin gördüğünüz en büyük sorun nedir?

Reel faiz. Bana göre olaya biraz daha radikal yaklaşılmalı. İki ayda bir yüzde 3 faiz indirimi yerine bir kerede yüzde 6'lık bir indirim olabilir. İnsanlar kendilerini ona göre ayarlar. Bugünlerde çok üzerinde durulan bir konu daha var. Dolar kuvvetli mi, zayıf mı? Bu çok subjektif bir konu. Şu anda trendler müspet. Sene sonunda yüzde 20'nin altında bir enflasyon, reel faizlerin de yüzde 15-20'ye çekmeye çalışıldığı bir yer var. Ben gerçekleşir diyorum. Döviz rezervlerine bakın, habire yukarıya çıkıyor. Bir yerden para ekonomiye giriyor. Ama hükümet IMF hedeflerini tutturmak için kayıtlı ekonomiye yükleniyor.

* Hükümet oynayacak alanının dar olduğunu düşündüğü için vergiye yükleniyor...

Çok cesur kararlar almaktan başka çare yok. Ben şunu öneriyorum. Gelin vergileri aşağıya çekin. Büyük bir kazanç için küçük bir yüzdeyi feda edin. Adam yüzde 50 kazanmayıp yüzde 50 vergi veriyorsa o zaman kayıtsız ekonominin yollarını arayacak. Bütün bunlar da zor işler değil. IMF de buna ikna olmak zorunda. Başka çaresi yok. Tüm dünya bunu yapmış. Modeller açık. Bunun için dünyanın en akıllı adamı olmaya gerek yok. Herkes ihracata bakıyor. Halbuki başka bir olay var. Niye ithalat bu kadar artıyor. Çok ciddi yatırımlar mı var Türkiye'de, hayır. Peki ne oluyor? Yerli üretici ithal malla rekabet edemiyor.

Dev bir ortaklık geliyor
* Gelelim Sabancı Grubu'na. Bu ekonomik gelişme içinde nasıl bir Sabancı Holding göreceğiz?

"30-05" adında bir program başlattık. Sabancı Grubu'ndaki bütün şirketler 2005 sonuna kadar maliyetlerini yüzde 30 düşürecek. Bu sadece bir maliyet düşürme çalışması değil, stratejik bir çalışmadır. Ürün gamlarına, tesislere, teknolojilere bakılacak. Rekabet gücümüz olmayan tesisleri kapatacağız. Çıkacağımız işlerde bile maliyetleri belli seviyelere çekmemiz lazım. Diğer büyümeler tesis ve şirket alımlarıyla olacak.

Çok yakında göreceksiniz, önemli bir alanda Türkiye'nin en büyük gruplarıyla ortaklıklara gideceğiz. Bizim büyüklüğümüzdeki insanlar bunun gereğini hissediyorlarsa herkes yapmalı. 'Küçük olsun, benim olsun' devri bitti.

* Tüpraş, Türk Telekom, THY, Tekel, Milli Piyango, en büyük kurumların satışı en sona kaldı... Siz bunlardan hangisine talip olacaksınız?

Sabancı Grubu şu anda aktif olarak Tüpraş'ın içerisinde, değerlendiriyor. Türk Telekom kesinlikle odağımızda. Sigarada bizim pazar payımız yüzde 33-34. Tekel özelleştirmesinde içki bölümünün de içindeyiz. Milli Piyango ile de ilgileniyoruz. Tabii bu kurumların hepsine yatırım yapacak değiliz. Sektörel yapılanmamızda nereye gittiğimizle ilgili bunlar.

* Bazı sektörlerden çıkmanız gerekecek o zaman.

Kafamdaki yapı şu anda hazır. Bunları yönetim kurullarından geçirdim. Belli işler Sabancı Holding'in gittiği bu yapıda ağır kaldı. Örneğin tekstil bizi heyecanlandırmıyor. Bunu başka bir yapılandırma içine sokacağız. Küçülen ama satışı büyüyen bir tekstil olacak. Hiç kimsede falcılık yok ama 2004-2006 döneminde yüzlerin güldüğü bir Türkiye göreceğiz. 2007'den sonra çıkışın aşağıya ineceğini bekliyoruz. İşte maliyetleri yüzde 30 aşağıya çektiğim zaman 2007-2011 arasında hala sağlam bir Sabancı bulacaksınız.

Çin'i içine almayan bir iş planı yapmak hatadır
* Hangi alanlarda büyüyecek Sabancı Grubu?

Enerji ve kimya konusunda büyüme kararlılığımız kesin. Brezilya'dan Kuzey Amerika'ya, Almanya'dan İran'a kadar pekçok ülkede yatırımlarımız var. Şimdi ciddi anlamda Çin'e gidiyoruz. Çünkü şahsi inancım şu ki, dünya nüfusunun yüzde 55'inin yaşadığı bir yeri içine almayan bir iş planı yapmak hatadır. Gıdada yeni şirketler alacağız. Görüşmesini yaptığımız işler var. Burada dünya ile entegre olan modeller geliştireceğiz. Çünkü yağda önemli bir yapımız var. Tekel'in içki bölümünü gıdanın tamamlayıcısı olarak görüyoruz.

* Telekomünikasyondaki hedefleriniz nedir?

Bilgi ve telekomünikasyon alanında Satelko'yu kurduk. Teknoloji ve iletişimle ilgili bütün şirketler bu çatının altında olacak. 1 Ekim'den itibaren hayata geçiriyoruz. Yatırımlara da başlattık. Türk Telekom bilgi yapılanması, regülasyon sonrası faaliyetlerde hazırlıklarımız tamam. Zamanı geldiğinde ilk düğmeye basan Sabancı Grubu olacak. Enerjide daha da büyüyeceğiz. Bütün şirketlerin hepsinin eksi artı 3 dediğimiz bir stratejik planı var. Buna her yıl bir yıl ilave ediliyor.

* Enerji'de nasıl bir büyüme olacak?

Türkiye'nin yeraltı kaynakları çok zengin. Örneğin bor madeni bizim için çok önemli. Geleceğin araçları hidrojen yakıtlı araçlar olacak. Bunun kaynağı da bor. Enerji bakanlığı ile de görüşmeler yaptık. Borun işlenmesi ile ilgili yatırımlar olacak.

Çevremiz AB ile boy ölçüşecek düzeyde
"Gayet dikkatliyim. Ama iyi bir yolda olduğumuzu da biliyorum. Türkiye'de sanayinin çektiği bir sıkıntı var. Pekçok şirket parasını hazine bonosuna yatırmış. Oradan o kadar çok para kazanmış ki, faaliyet gelirlerinden daha çok kazandıkları için herkes karlı şirket olmuş. Ama imalata bakmayı unutmuşlar. Bunlar temel işler. Malı alırken, üretirken, satarken, paramızı kullanırken para kazanacağız. Bu temel unsurları yerleştiremezseniz üzerinizden uçan kuşlar var. O kuşlar gider Uzakdoğuya konar. Sanayi doğuya kayıyor. Ama Türkiye coğrafi avantajını hala değerlendiremedi. Türkiye'nin etrafına bakın. Balkanlar, Kafkaslar, yeniden yapılanan bir Ortadoğu, Kuzey Afrika'nın göbeğinde yer alan bir Türkiye var. Eğer biz burada ekonomide iyi bir trend yakalarsak, markalar yaratabilirsek öyle ciddi büyüklükler yakalarız ki, AB büyüklüğü ile Türkiye'nin etrafındaki bu büyüklük ciddi anlamda mukayese edilir diye düşünüyorum. Bunu yapamazsak Türkiye pekçok kuvvetli olduğu sektörde büyük şirketler dahil yok olurlar."

Leyla ŞEN


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır