|
 |
|
YAVUZ SEMERCİ
Hazine, bonoda gerçeği gizliyor
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)'nın savcılıklara yaptığı suç duyurusu. İmar Bankası'ndan bono alanların 'Allah'a havale' edildiğini gösteriyor.
Bir bankaya yapılan mevduat ile aynı bankadan Hazine bonosu almak arasında, otoritenin çizdiği kalın hat, devlet iç borçlanma politikalarına yönelik güvensizliği körükleyeceğinden hiç şüphem yok.
Düşünsenize adı önemli değil, tabelasında "banka" yazan kapıdan içeri giriyorsunuz, Hazine bonosu istiyorsunuz. Bankanın görevi sadece aracılık etmek. Paranız devletin kasasına gidiyor, devletin kağıdı ise sizin adınıza bankada emanete alınıyor. Bu işlemi belgeleyen bir kağıt parçası size veriliyor. (İmar'dan bono alanların ellerindeki belgeler ile diğer bankaların verdiği belgeler arasında virgül kadar fark olmadığını belirtelim)
Banka faaliyette ise, o bankanın gerekli asgari vasıfları sahip olduğu kabul edilmeli. Güveni tespit ve tescil etmek devlete aittir. Gerekli denetimleri yapmayanların 'ağır hizmet kusurunun' faturasını neden bono alanlara çıkarılıyor ya da çıkarılacak.
BDDK, 3.3 katrilyonluk liralık kayıtdışı mevduatın peşine düştü, bunu tahsil etmek için de devlet mekanizmasını harekete geçirdi. Peki bono alanlara ne olacak? Onların durumuna ilişkin neden resmi bir açıklama yapılmıyor?
Dün BDDK'nın yaptığı tek açıklama "Bonolar sigorta kapsamında değil. Bu konu ile ilgili olarak diğer kamu kurumları ile ne gibi önlemlerin alınabileceği konusu ayrıntılı olarak değerlendirilmektedir" şeklindeydi. Yani türkçesi Hazine'ye güvenerek bonoda devlet güvencesi olduğunu sananlara geçmiş olsun!
Günlerce yazdık bononun karşılığı olsa da olmasa da, eğer banka batarsa, paralar ancak mahkemeler kanalıyla tahsil edilebiliyor. O da bankanın varlıklarından bonozedelere pay düşerse. Milyonlarca insanın en güvenli tasarruf aracı bonoda durum maalesef bu.
BDDK'da son açıklaması ile bizi doğruluyor. Bono ve devlet tahvilini nereden almak lazım? BDDK, SPK ve Hazine muteber bankaların listesini yapsın da bilelim. Hiç değilse muteber olmayan ama faaliyetine devam eden bankadan bono almayalım. Böyle bir ayrım yapılsaydı o zaman İmar Bankası'ndan Hazine bonosu alanlara 'ne yapalım kardeşim o bankayı gitmeseydin' denebilirdi.
Devletin muteber gördüğü dolayısıyla basiretli bir tüccar gibi çalıştığı varsayılan bankalardan devlet iç borçlanma senedi alan vatandaşlara 'enayi muamelesi' yapılması büyük haksızlık.
Bir başka komiklik daha var. Bonozedelerin ellerindeki belgelerin fotokopileri BDDK'da, yani faturayı biliyorlar. Ama açıklamıyorlar. Hazine'nin sessizliği ise bir başka düşündürücü nokta. Hazine kendilerine yakın gazeteciler kanalıyla bir düzenleme yapılacağını söylüyor. Gerçi onları da anlamak lazım, ne desinler.
"175 katrilyon liralık iç borçlanma senedi sattık. Bu satışa aracılık eden bankalardan herhangi biri battığı zaman bononuzu tahsil edemezsiniz" mi diyecekler. Bunu dedikleri gün devletin borçlanamayacağını biliyorlar.
O nedenle de gerçeği gizliyorlar.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
