kapat
20.08.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

GREENCARD

NECATİ DOĞRU


Yetiş Hz. Ömer!

Köylerde koca koca danaları, düveleri, boğaları, günde 18 kilo süt veren cins inekleri, koyunları "buharlaştırıp yok eden" kır çeteleri türedi, büyüdü, önlenemez hale geldi.

Hayvan hırsızlığı...

Hırsızlığın en adisi...

Kentlerde de; "çanta kapıp kaçma" eylemleri çoğaldı. Çoğu 25 yaşın altında işsiz-güçsüz, taşı sıksa suyunu çıkarır güçte kapkaççılar, yolda sohbet ederek yürüyen kadınlara arkadan mobiletle yaklaşıp çantalara kaleci gibi planjon yapıp kapma sahnelerini, İtalyan Marcello Mastroani filmlerinden öğrendiler.

Hem macera! Hem heyecan!

Hem motosiklet!

Hem kadın çantası kapma!

Adiliğin en adisi!

Kentlerde bir yanda para şımarığı zengin sınıfın 15 yaşında, 17 yaşında, 18 yaşındaki oğlanları, kızları her biri 135 bin Euro, 115 bin Euro, 100 bin Euro BMW, Hammer, Mercedes ciplere binerken, bir yandan da Merkez Bankası; "Türkiye'de sabah yiyecek ekmeği olmadan gece yatağa giren ve günde 2 dolarla geçinen yoksulluk sınırındaki insan sayısı 10 milyonu buldu" diye rapor yayımlıyordu.

Bu ortamda iktidar değişti.

AKP iktidara geldi.

İktidarının ilk günlerinde henüz Başbakan olamamışken, Tayyip Erdoğan, öncelikli olarak "yoksulluk sınırında yaşayan 10 milyon insan için bir çözüm bulunacağı" sözü vermişti ve hatta Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın müşaviri finans uzmanı Doç. Dr. Yavuz Kır, "Hz. Ömer Fonu kuralım. Vatandaşlardan 100 dolar toplayalım. Yoksulluk sınırındaki insanlara dağıtalım" diye yeni kaynak bulma önerileri bile getirmişti.

Heyecan da yaratmıştı.

Tayyip Erdoğan da Bangladeş'ten "Açlık sınırında yaşayanları kurtarma modellerinin incelenmesi" için bakanlarına direktifler bile vermişti. Bangladeş'ten "yoksulları yoksulluktan kurtarma profesörü" bile getirilmişti.

Ne oldu bu projeler!

Ses yok! Soluk yok! Sonuç henüz yok!

Fakat "kadın çantası kapıp kaçma" adiliğinden sonra şimdi de "Başkasının tapulu evini kapıp içinde oturma" yöntemi de uç vermeye başladı.

Polis seyrediyor.

Kaymakamlar izlemede...

Fabrikalarında 80 işçi çalıştıran, 45 yıldan beri gömlek üretip, toptan satıcılığını yapan "Tuncay Gömlekleri"nin sahibi Süleyman Tanyel'in İstanbul Büyükçekmece Albatros'da Yosun Sokak'ta 100 metrekare yazlık bir dairesi vardı.

Geçen hafta komşularından; "Hayırlı olsun yeni kiracınız eve taşındı" diye bir telefon aldılar.

Bir dakika ne hayrı!

Ne kiracısı!

Yazlık evlerini kiraya vermemişlerdi. Hemen koşarak yetiştiler, gerçekten evde 47 yaşında adı Yaşar Boşluk olan Trabzon'un köylerinden kalkıp gelmiş bir adam oturuyordu. "Evim yok, kapıyı kırdım girdim. Çocuklara da haber verdim köyden gelecekler" diyordu. Bölgeden sorumlu Gürpınar Karakolu'na gidildi, "Komiserim evimiz işgal edildi" diye şikayet edildi.

Komiser ifadeleri aldı.

"Eşiniz bu evi telefonla bu adama kiraya vermiş, bu Trabzonlu Yaşar Boşluk evi kapatıp oturucu değil kiracı..." deyip çıktı.

Aman komiserim yapma!

Yemin ederiz ki vermedik.

Fakat Gürpınar Karakolu Komiseri, ev sahiplerine; "Gidin Kaymakamlığa şikayet edin... Biz bir şey yapamayız..." diye yol gösterdi. Ev sahibi Süleyman Tanyel, "Türkiye'yi terk edeceğim... Türkiye'yi terk edeceğim..." diye dizlerine vurup duruyor.

Canlı hayvan çalma vardı.

Hırsızlığın en adisi...

Çanta kapıp kaçma vardı.

Adiliğin en adisi...

Ev kapıp oturma da başladı.

Yetiş Hz. Ömer!

Özür Dün Süreyya Ayhan'ın 1500 metre koşuda yakaladığı büyük başarıyı hiçbir TV kanalı canlı olarak yayımlamadı diye yazmıştım.

Okurlarım Süreyya Ayhan'ın Zürih koşusunu TV8'in naklen yayımladığını söylediler. TV8 çalışanlarından özür dilerim.

Mesajlarınız için: ndogru@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır