|
 |
|
AKP üç kırmızı çizgiyi geçti mi, geçmedi mi
AKP, dincilik, ırkçılık ve bölgeciliği mayınlı tarla olarak nitelendirerek, "Biz bu mayınlı tarlaya girmeyeceğiz" diyor. Siyaset bilimcilere göre de AKP bu çizgilerin çok gerisinde duruyor. Ama itiraz sesleri çıkmıyor değil
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Antalya ve Bursa kongrelerinde partililere uyarıda bulundu Üç kırmızı çizgimiz var. Bu çizgileri sakın geçmeyin! Erdoğan kırmızı çizgi derken, partililerin 'dincilik', 'ırkçılık' ve 'bölgecilik' yapmamasını kastediyordu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Reha Denemeç de, 28 Şubat sürecinde yapılan hataları gördüklerini söyleyerek, "Geçmişte hata yaptık ama artık kafamızı duvara çarpmayacağız" diyor.
ÇİZGİYİ GEÇTİLER
Ancak İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu'na göre AKP 'kırmızı çizgiyi' geçti. Hacısalihoğlu, "AK Parti laboratuvar ürünü 'ılımlı İslam' projesini uyguluyor. Bu Türkiye için daha riskli ve tehlikeli" diyor. AKP'nin seçim beyannamesinde ve Muhafazakar Demokrasi kitabında din, insan hakları gibi konularda hiçbir ayrım yapılmayacağı belirtiliyor. Amaç toplumun tamamını kucaklamak. Parti, 'biz' ve 'diğerleri' ayrımı yapan; tek bir mezhebi veya dini anlayışını siyasetin ana gövdesi yapılmayacağının altını çiziyor. Hatta Erdoğan Bursa Kongresi'nde asla dine dayalı, ırka dayalı ve bölgeye dayalı milliyetçilik yapmayacaklarını, birleştirici unsur olarak Anayasal vatandaşlığı esas alacaklarını söylemişti.
LABORATUVAR ÜRÜNÜ
İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Jeopolitik Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Doç. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu; AKP'nin Milli Görüş'ten ayrı olduğunu ancak 'ılımlı İslam' projelerinin bulunduğunu savunuyor. Böyle bir çizgiyi Türkiye için daha riskli ve tehlikeli bulan Hacısalihoğlu'na göre AK Parti'nin ılımlı İslam projesi de laboratuvar ürünü. AK Parti'nin Türkiye'yi hangi kimlik altında yapılandıracağını ortaya koyamadığını söyleyen Hacısalihoğlu şöyle konuştu
"AKP'nin kırmızı çizgiyi geçtiğini gösteren yasa tasarıları var. YÖK yasası, İkiz Yasalar oldu bittiye getirildi. BM'nin İkiz Yasalar Sözleşmesi'ne Türkiye uzun süre çekince koydu. AK Parti, tüm dünyanın imzaladığını öne sürerek komisyonda tartışılmadan bunu yasalaştırdı. Medeni ve siyasal haklar ile ekonomik, sosyal ve kültürel hakları düzenleyen İkiz Yasası'yla ilgili Genelkurmay'ın farklı görüşleri vardı ama dikkate alınmadı. Mahalli İdareler Reformu denen bir yapı var. Bu da Türkiye'nin giderek daha fazla parçalı yapıya yönelişinde risk taşıyacak. Bu da kırmızı çizginin ihlali anlamına geliyor."
AKP'nin üç kırmızı çizgisi ne anlama geliyor? Genel Başkan Yardımcısı Reha Denemeç'e göre bu üç kavram, toplumun tüm kesimine hitap ediyor. Üç kırmızı çizginin aşılması halinde toplumun tamamına değil, bir bölüme ulaşılıyor. İnsanlar hangi dine, hangi etnik gruba mensup olursa olsun, herkesi ortak paydada buluşturmayı hedeflediklerini savunuyor.
Kurulduğu günden itibaren kendisine kırmızı hat belirleyen AK Parti'nin bu söylemi 28 Şubat sürecinden sonra edinilen bir ders mi? Denemeç, Refah Partisi döneminde Erdoğan'ın içinde bulunduğu grubun gelişimden yana olduğunu söylüyor. 28 Şubat'tan sonra yapılan hataların gözler önüne serildiğini belirten Denemeç, "Memlekete hizmet etmek için iktidara geliyorsun, parti kuruyorsun ama sonradan kafanı duvara çarpıyorsun. Milleti tamamen kucaklayamıyorsun. Bir kısmını dışarıda bırakıyorsun. Anlaşamadığımız belli noktalar vardı ama öyle bir zaman geldi ki bardak taştı" diye konuşuyor.
İlk kurulduğunda 'dinci parti' yansımaları olduğunu söyleyen Denemeç'e göre AK Parti; dini temellere dayanan bir parti değil, dini partinin başına getirerek din ticareti yapmıyor. Zaten bunu kırmızı çizgi belirleyerek belirtiyor. Öyle ki, bir zamanlar "Hıristiyan Kulübü" olarak nitelendirilen AB ilk hedef halinde. Denemeç, o zamanlar hata yaptıklarını belirterek, şimdi AB'nin normlarının Türk insanının temel hakları olduğunu söylüyor.
İslamcı yapıyı aştılar
ODTÜ Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Doç. Dr. İhsan Dağı'ya göre aslında AKP'nin çizgileri net değil; özellikle de din, milliyetçilik ve laiklikle ilgili tanımları... "AKP dini parti olmadığını söylüyor ama liderlerinin geçmişi ortada" diyen Dağı, bu geçmişi yadsımanın mümkün olmadığını anlatıyor. Muhafazakarlık ile din arasındaki ilişkinin sınırlarının da çizilmediğini savunan Dağı, ne olursa olsun partinin Türkiye merkezli bir hareket olduğunu belirtiyor "AK Parti, hem kimliğiyle hem söylemiyle hem uyguladığı performansla benim kanaatimce İslamcı bir yapı olmayı çoktan aştı."
SAĞLIKLI MANEVRA
AKP'nin kırmızı çizgilerinin Türkiye'de devlet-toplum, siyasetçi-asker ilişkisini yumuşatan bir manevra olduğunu anlatan Dağı, şöyle devam etti "Bu sağlıklı bir manevra. Kendini sağlıklı tanımlama biçimi. Laiklik konusunda dikkatliler. Sistemin çizdiği çerçeveye uyan bir AKP görüyorum. AKP'nin çizginin ortasında siyaset oyununu oynadığını düşünüyorum; çizginin kenarlarında değiller. Çünkü çizginin kenarlarında olduklarında bu dairenin dışına itileceklerini, dışına atılacaklarını çok iyi biliyorlar. Saadet Partisi dairenin içinde oyun alanı bulamayınca, dairenin dışında kendine yer açmaya çalışıyor."
Dönüşü olmayan bir yoldalar
FEHMİ KORU / YENİ ŞAFAK YAZARI
"Erdoğan kırmızı çizgiler derken hassas olunan konuları kastediyor. Bence AKP çizgiyi geçmedi; çok daha gerisinde duruyor. Belli konularda fazla hassasiyet gösteriyor. Türkiye'de hataya düşebilecekleri konular bunlar. Din konusunu siyasete almak tehlike. Milliyetçiliği ırkçılık anlamında alıp, onun üzerinden politika üretmek ikinci tehlike. Bir de bölgecilik yapmak. Türkiye'de başbakanların kimliklerinden kaynaklanan bölgecilikler yapıldı. Mesela Karadenizcilik yapan başbakanlar çıktı. Bu bakımdan bunlardan kaçınılması gerektiği yerinde bir düşünce. Daha geniş yığınları içlerine almaya çalışıyorlar. Takıyye yaptıklarına inanmıyorum. Çünkü dönüşü olmayan bir
yol bu."
YARIN
* Kemalistler AK Parti'ye nasıl bakıyor?
* RP ve FP'yi kapatan Vural Savaş AKP'nin kapatılacak durumu yok.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
