kapat
15.08.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

GREENCARD

MEHMET BARLAS


Bir başkadır benim memleketim ve Gaziantep'im!

Antep ağzında, kendinden başka kimseye hayrı dokunmayan, sevilmeyen, tadı tuzu olmayan kişilere, "Gereksiz Adam" denir.

Tabii bir de, gerekli adamlar vardır.

Bunlarla bir arada olunca, yüzünüz güler.. Her cümlelerinden zeka pırıltısı yansır.

Önceki gün, böyle bir Gaziantepli'yi toprağa verdik.

Mehmet Tekinalp, 71 yaşında, uzatılmış bir ömrü noktaladı.

"Uzatılmış bir ömür" diyorum.

Tekinalp çok kiloluydu. Yıllardır kalbinden hastaydı.

Yıllar önce, by-pass olmak için Amerika'ya, Cleveland Clinic'e gitti. Ama, kilosu ve sağlık şartlarının diğer elverişsizlikleri yüzünden, ameliyat etmeyip, Türkiye'ye geri gönderdiler.

Sonra aradan bir yıl geçti. Kalbi yine yoklamaya başladı Tekinalp'i.

Bir Bond çantaya, 50 bin doları koydu. New York üzerinden Cleveland'a gidecek uçak biletini aldı.. Yalnız, tek başına gidip, Amerikalı doktorları zorlayacak ve mutlaka by-pass olacaktı.

İngilizce hiç bilmiyordu.

Sonrasını, kendisinden dinlemiştim.

Uçak tam New York'a inerken, Tekinalp bir kalp krizi geçiriyor.

Sonra, gözünü açtığında, kendini bir hastane yatağında, çıplak vücuduna bir gecelik giydirilmiş ve göğsüne teller bağlanmış olarak buluyor.

Kalp krizi geçirince, pilot havaalanını uyarmış.. Bekleyen bir sağlık ekibi, onu bir hastanenin yoğun bakım servisine yatırmış.

Tekinalp, daha sonra başından geçenleri şöyle anlatmıştı.

- Gözümü açar açmaz, aklıma, içinde 50 bin dolar bulunan, şifreli kilitli Bond çantam geldi. Doğrulup baktım. Çanta, duvarın kenarında dayalı duruyordu. İleride, koridordaki bir zenci hemşire, önündeki monitörden, benim ve diğer hastaların kalp atışlarımızı kontrol ediyordu.

Tekinalp, bu zenci hemşireye görünmeden nasıl kaçacağını planlar.

Göğsündeki kabloları söküp, anot ve katodu birbirlerine yapıştırır.. Böylece monitörde, düdük ötmesini önler.

Sonra kalkıp, çelik bir dolaptaki elbiselerini çıkarır, giyer bunları.

Elinde çantası, geceyarısı, sessizce çıkar hastaneden.

Bir taksi durdurur.. Bildiği İngilizce kelimelerden biri olan "Airport"u kullanıp, şoföre "Havaalanı" der.

- Şoför, bir haftalık sakallı, korkunç yüzlü bir adamdı. Çantada 50 bin dolar olduğunu bilse, beni mutlaka boğazlardı. Bu yüzden elim kapının tokmağında, her an atlamaya hazır biçimde oturuyordum.

Böyle anlatmıştı New York havaalanına giden yolculuğunu.

Neyse.. Sonunda havaalanına, oradan Cleveland'a gider. Ve by-pass olup, Türkiye'ye geri döner

Böyle serüvenleri ve sürekli bir vecize üretim gücü vardı Mehmet Tekinalp'in.

1969'da, CHP adayı olmuştu Gaziantep'ten.. Kampanya notlarını bir deftere yazmıştı. Okudukça, hepimiz güler ve düşüncelere dalardık.

Ben Tekinalp'i, 1960'lı yıllarda tanıdım. O sırada, İsmet İnönü çok hastaydı. Tekinalp'e sormuştum,

- İsmet Paşa ölürse, CHP'de ne olur?

Gülmüş, cevaplamıştı

- Ağam.. Mezarlıklar, İsmet Paşa'nın ölümünü bekleyen CHP'lilerle doludur!

Bir de 12 Mart 1971 ertesinde, gayet öfkeli gelmiş ve şöyle demişti

- 12 Mart bana karşı yapıldı. Bütün kabineler, benim asabımı bozmak amacıyla kuruluyor.

"Tadım" kuru yemişlerini ve Antep fıstığını pazarlayan Tekinalp için, Vehbi Koç şöyle demişti

- Tekinalp'i tanıyınca, Amerikalılar'ın neden bir fıstıkçıyı Başkan seçtiklerini anladım.. Yani Carter''ı..

ŞAKA

"Duvar"ı özlemişler!
Berlin'de yıkılan "Duvar"ın yerine, üzeri sanatçılar tarafından resimlendirilmiş, plastikten, eskisinin tıpkı bir yeni duvar yapılması tasarlanıyor.

Ah bu insanlar!

Duvarı yeryüzünde yıksalar bile, kafalarındaki duvarları yok edemiyorlar.

IRAK'TA KAOS

Barzani ve Talabani akıllanmalıdır!
Türk askeri gücünün Irak'a gönderilmesi konusu, anlaşıldığı kadarı ile müspet sonuçlanmak üzere..

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, "Geçici Irak Yönetimi"nin varlığını onaylayıp, işbirliği kararına varınca, "Hukuki Zemin" de, uluslararası alanda hazır olacak.

Burada tek engel, görüldüğü kadarı ile Kuzey Irak'taki Barzani ve Talabani ortak yönetimi.

Yapılan açıklamalar, Iraklı Kürtler'in, Türk birliğinin geçişini engellemek eğiliminde olduklarını gösteriyor.

Kanımızca bu, akıl ve gerçek dışı bir tutum olur. Irak bu tablo devam ettiği takdirde, bir iç-savaşa aday ülke görünümüne girer.

Sonuçta, Kürt Şii, Sünni, Arap, Türkmen demeden, tüm Iraklılar'ın perişanlığı artar.

Barzani ve Talabani, Türk gücünün Irak'ta konuşlanabilmesi için, sade yol vermeyi değil, destek vermeyi de gündeme almalıdırlar.

Mesajlarınız için: mbarlas@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır