|
|
'Canavar'ı öldürmek için hep prova yaptı
Adnan Ünal ailesinden dokuz kişiyi öldüren Nurettin Akşit'e karşı duyduğu kinle büyüdü. Yıllar sonra cezaevinden çıkan hasmını görünce tetiğe bastı. İbret verici olan ise ailenin bunu alkışlaması
Denizli'de silah ve intikam hırsıyla büyüyen üniversite öğrencisi "düşman"ını öldürdü, geriye ibret dolu bir hikaye bıraktı. Kan davalısı "Çal Canavarı" Nurettin Akşit'i gözünü kırpmadan öldüren Adnan Ünal'ın tüyler ürpertici öyküsü 1986 yılının Ağustos ayında başladı. Denizli'nin Çal İlçesi'ne bağlı Dağmarmara Köyü'nde yaşayan Nurettin Akşit, Ünal ailesinin kızları Neriman'ı kaçırdı. Ailenin rızası olmadan gerçekleşen bu olay, 17 yılda 12 cana mal olacak trajedinin de fitilini ateşledi.
EVLERİ BASIP ÖLDÜRDÜ
Köyde oldukça kalabalık bir sülale olan Ünallar'ın baskısı ile Neriman geri döndü. Bunu hazmedemeyen Nurettin Akşit de katliam yaratan silahını Ağustos'ta ateşledi. Önce Neriman Ünal'ın dayısının evinde olduğunu zannederek Hasan Ali Atay'ın evini bastı. Burada Hasan Ali Atay'ı yaralayıp, eşi Nuriye Atay'ı öldüren Akşit, daha sonra Neriman Atay'ın anne ve babasıyla birlikte yaşadığı eve yöneldi. Silahı acımasızca yönelten Çal Canavarı, kızın annesi Hanım Akçan ile kardeşi Medine Akçan'ı kurşun yağmuruna tuttu.
Kana doymayan Nurettin Akşit, bu kez Ünal sülalesinin yaşadığı bağ evine gitti. Burada Ayşe, Hüdai, Yıldıray, Emel, Şükrü ve Ecevit Ünal'ı acımasızca öldürdü, yangın süsü vermek için de evi ateşe verdi. Bu olaydan bir ay sonra ise bu kez sahneye Ünal Ailesi'nin kini çıktı. Katliam sırasında askerde olan ve 16 Ağustos 1986 tarihinde izinli olarak gelen Refik Ünal, Nurettin Akşit'in amcaları Hüseyin ve Hasan Akşit'i öldürdü.
SİLAHLA GEZİYORDU
Her iki olayın yaşandığı yıllarda bir yaşını yeni bitirmiş bir bebek olan Adnan Ünal, yıllarca ailesinden kaybettiği yakınlarının acısıyla yaşadı. Üç amcası, iki yengesi, iki kuzeni ve üç de anne tarafından akrabasını katleden Çal Canavarı Nurettin Akşit'e olan öfkesiyle birlikte büyüdü. AdnanÜnal'ın büyüp Pamukkale Üniversitesi Melsek Yüksek Okulu Elektronik bölümünü kazanması, içindeki hırsı dindirmedi. Kaybettiği dokuz yakını nedeniyle evde bu konunun açılmadığı gün geçmiyor, Adnan Ünal, "Çal Canavarı'nın Hikayelerini" dinleyerek büyüyordu.
Çocukluğunda en çok tabancayla oynamayı seviyor, bir süre sonra da gerçek tabancalarla cinayet provası yapıyordu. Bir yıl önce de sanki önceki günkü cinayetin tatbikatını yapar gibi elindeki silahın namlusunu doğrultmuş, ağabeyi Ergün Ünal'a poz veriyordu.
17 yıl sonra köyde karşılaştı tetiğe bastı
Ve olaydan tam 17 yıl sonra Pamukkale Üniversitesi öğrencisi 18 yaşındaki Adnan Ünal, dokuz yakınını kaybettiği Dağmarmara köyüne Nurettin Akşit'in geldiğini haber aldı. Köy yolunda karşılaştığı Çal Canavarı'na konuşma fırsatı bile tanımadan elindeki tabanca ile pompalı tüfeğin tetiklerini çekti. Dokuz yakınının acısını Akşit'in vücuduna saplanan 15 mermi ile aldı.
17 yıl aradan sonra yakınlarının intikamını alan üniversite öğrencisi Adnan Ünal, babası Ahmet Ünal ile amcası Refik Ünal tarafından Çal Jandarma Komutanlığı'na teslim edildi. Adnan Ünal, "Elinde av tüfeği ve üzerinde tabanca olan Nurettin Akşit'i gördüm. Ölmemek için vurdum pişman değilim. Bunu hak etmişti" dedi.
'Biraz da onun anası ağlasın'
Yaşanan çağdışı kan davası olayının ardından aile üyeleri de tüyler ürpertici açıklamalar yaptı. Adnan'ın ağabeyi Ergün Ünal, "Hepimizin içinde intikam ateşi vardı. Kardeşim yapmasa ben yapacaktım" dedi. Ablası Ayşe Ünal (23) ise, "Benim kardeşim kimsenin kalbini kırmazdı ama, çok inatçıydı. Kafasına koyduğunu mutlaka yapardı. Ancak karşılaşan ben de olsaydım, o canavarı öldürürdüm" diye konuştu.
Babası Ahmet Ünal da, "Ölümü hak etti, aslan canavarı boğdu" diye konuştu. 1986 yılında yaşanan feci olayda dört çocuğu, bir gelini ve bir torununu kaybeden Adnan'ın babaannesi Emine Ünal, "Ben çok ağladım, biraz da onun anası ağlasın" dedi. Babaanne, "Yıllardır rahat uyuyamıyordum. O olayda en büyük acıyı ben çektim. Torunumun okulundan kalacağı için üzülüyorum ancak canavar hak ettiğini bulduğu için de seviniyorum" dedi.
Suna Ünal, amca oğlunu, "Adnan ile çocukluğumuz bir arada geçti. Oyunlarımızda hep 'Cezasını çekmeli,' diyordu. Ağaçtan yaptığı tabancalarla nişan alıp, 'Onu öldürdüm' diye seviniyordu" diye anlattı.
Mustafa KAYA-İlker ÇOBAN
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|