kapat
13.08.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

GREENCARD

SAVAŞ AY


Durmayalım düşeriz!..

Mustafa Taviloğlu'yla karşılaştık geçen gün. Alakasız bir anda ve pat diye 'Mudo ufacık bir pasajdan, 15metre kare yerden başlayıp bu hale geldi Savaş Kardeş. Ama bin türlü mania, handikap, meşakkat, engel aştı da geldi. Bugünlere gelirken aklımdan hiç çıkmayan şey dostluklar kurmak ve dostlukları sıkı yaşamak kuralıydı. Çünkü ta çocukluğumdan beri biliyorum ki, en büyük servet dostların çoğaldığı bir hazineye sahip olmaktan geçiyor.'

Önce şaşırdım
- Abi feylesof gibi konuşuyorsun da, durup dururken nereden çıktı şimdi bu laflar?

Taviloğlu o yaşlandıkça daha da çocuksulaşan yüzüne kocaman bir gülüş oturtup devam etti

- Bazen seni izliyorum. Hayatın damarlarına sızıp nerede kanama var, nerede tıkanma, çürüme var hep onlarla meşgulsün.

- Eee?..

- E'si şu Savaşcım. Kimi zaman da yaşamın görkemine, hoşluklarına, sevgi ortamlarına çevir kameranın dümenini. Dünyada da, memleketimizde de çok sevinecek şeyler oluyor, ıskalama...

Hemen savunmaya geçtim. Daha bir dolu şeyler söyleyecekti belli ki ama neredeyse lafını ağzına gömdüm Taviloğlu'nun. Aman beni edilgen, layt kişilikli, dümeni bozuk biri sanmasın diye aslanlar gibi direndim her lafına.

Beni sardı melankoli
Sonra birileri geldi, laflamamız yürümedi daha fazla. Belki daha da açacak, bir yerlere bağlayacaktı sözlerini. Belki de gizliden bir mesaj vermek istiyordu kimbilir? Sert konular peşine düşmekten benim de manen ve bedenen yıpranıyor oluşuma, dikkat etmem gerektiğine getirecekti belki de muhabbeti...

Yaşamdan satırbaşları
Sonra eve geldim. Tekil yaşamanın az sayıda da olsa nimetlerinden biri; sokaktan getirdiğini evde de yaşayabilme avantajı. Öyle ya, kapıyı açan biri olsa, içeride birileri bulunsa onlarla çene yarıştırırken, dışarıdan taşıdığın düşünceye ara vereceksin mecburen. İşte öylece; yanim Mustafa Abi'nin lafları kafamda tur atarken, giriverdim eve. Bir koltuğa hışlayıp kaldığım yerden devam ettim zihnimi sorgulamaya.

Car car ötmeseydim ya!..
Haklı tarafları olabilirdi belki. Lâkin travmatik ruh yapımın arınma sistemi kirli ortamları gözleyip, oradan haber, söyleşi, öykü, izlenim çıkarmaya programlanmış nideyim? Ama keşke o bir şeylerin tılsımını anlatmaya çalışırken, lafının altında kalmamak için car car yanıt vermeseydim ona. Ama bu kez de sükût ikrardan gelmiş gibi olacak, Mustafa Abi ne diyorsa aynen kabullenmiş olacaktım.

Keşkelerden bir demet
Odamda, ikinci turuna çıktığım bir kitap var elimin altında. Emre Kongar Hoca'nın kızlarına mektupları. 'Yaşamdan Satırbaşları' diye de başlıklanan kitabın sayfalarını rastgele çevirirken ilaç niyetine şu sözler çıkıyor karşıma. Keşke Mustafa Abi yanımda olsa ona da okusam sesli sesli. Diyor ki Emre Hoca

'Güzel kızlarım; insan karşısındakini konuşarak değil dinleyerek ikna eder. İnsan ilişkilerinde başarı iyi bir dinleyici olmakla sağlanır. Yaşadığı ihanetleri kişiliğinin gücüyle olduğu kadar beyninin salgıladığı endorfinle de aşmaya çalışan babanızı bir dinleyin hele. Dinleyerek doruğa çıkabilirsiniz. Ve doruğa çıkmanın keyfi, orada durup kalmaktan daha büyüktür.'


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır