kapat
13.08.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

GREENCARD

MEHMET BARLAS


Askerlikte "Havuz Modeli" yeni çağın bir gereğidir!

Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreteri Org. Aslan Güner, Milliyet'ten Fikret Bila'ya, "Havuz sistemi planlıyoruz" demiş..

"Havuz Sistemi", özetle şöyle olacakmış

- ABD'deki Merkez Komutanlığı gibi, merkezde bir havuz olacak. Merkez, yoğunlaşmış teknolojisi, yüksek eğitim düzeyi ve hareket kabiliyeti, ateş gücü çok yüksek kuvvetlerden oluşmuş bir havuz oluşturacak. Bu hareket kabiliyeti yüksek merkez kuvvetler, nerede ihtiyaç varsa oraya gönderilecek.

Genelkurmay'dan, siyasetin dışında, bu tür askerlik mesleğine ilişkin ve gerçekten akılcı bir projenin kamuoyuna duyurulması, sevindiricidir.

Bütün dünya, Florida-Tampa'daki "Merkez"den, bazen Afganistan'a, bazen Irak'a, bazen Filipinler'e veya Liberya'ya uzanan coğrafyada, askeri operasyonların yönlendirilip, yönetildiğini, yıllardır izliyor.

Bu "Havuz" modeli, askerlikten önce, özel şirketlerde de başvurulan bir sevk ve idare yöntemidir.

Geçenlerde Besim Tibuk'la oturduk ve her yaz mevsiminde, sade Türkiye'yi değil, tüm Akdeniz ülkelerini kasıp kavuran orman yangınları üzerinde konuştuk.

Dedi ki;

- Bir ülkenin, ne zaman nerede çıkacağı belli olmayan bir orman yangını için, çok büyük çapta özel itfaiye bulundurması zordur. Oysa Akdeniz ülkeleri bir örgütlenmeye gitseler ve mesela merkezi Napoli'de, harekat üsleri Doğu ve Batı Akdeniz'deki iki noktada bulunan bir "Orman Yangınlarını Söndürme" kurumu oluştursalar... Uçakları, yetişmiş personeli ve bilgi birikimi olan bu tür bir örgütlenme, Akdeniz Havzası için güvence teşkil ederdi.

Şimdi Genelkurmay da, TSK'nın profesyonelleşmesi ve teknolojisi ile ateş gücü yüksek, hareket kabiliyeti azami düzeyde bir yapıya kavuşması sürecinde "Havuz Sistemi"ni projelendirirken, keşke Sivil İdare de, diğer alanlarda bu "Havuz"u gündeme alsa..

Dışişleri Bakanlığı, Orman Bakanlığı ile işbirliği yapıp, "Akdeniz Orman Yangınları" konulu bir zirve düzenlese..

Genelkurmay'ın "Havuz Modeli"ne geri dönersek..

Org. Aslan Güner, "Ege Ordusu, Havuz Modeli çerçevesinde kaldırılacak mı" sorusuna, şu cevabı vermiş

- Şimdi durduk yerde bir ordu kaldırılmaz. Koşulların oluşması gerekir. Bunun için, karşıdan da adım atılması gerekir.

Sanırız, Genelkurmay'ın Havuz Modeli'ni planladığı dönemde, hükümetin, başta Yunanistan olmak üzere tüm komşularla, askeri konuları da görüşmesi gerekiyor.

Aksi halde, hem büyük harcamalarla "Merkez"de bir havuz oluşturulur.. Ama dış komşularla gerekli uzlaşmalar sağlanmadığı için, yayılmış kuvvet dağılımı modeli de devam eder.

Bazı devlet dairelerine bilgisayar geldiği zaman, ihtiyaten kağıt kopyalamaya da devam ederler ya.

İşte öyle bir şey.

Neticede bütün bunları konuşup, tartışma dönemine girmemiz de, bir aşamadır.

ŞAKA

Dışbank-Petrol Ofisi!
İnternethaber'de Fikri Akyüz soruyor

- Dışbank'ın Genel Müdürü, Petrol Ofisi'nin Genel Müdürü için "O PKK'lıdır" deseydi, Aydın Doğan ne yapardı?

NOT Hürriyet'te Emin Çölaşan, Milliyet yazarı Taha Akyol için, kaç gündür "Öcalan sempatizanı" diye yazılar yazıyor.

OTO-FAJİ

Jurnallemek işime gelmez!
Emin Çölaşan, benim kendisini Doğan Grubu yönetimine jurnalleyip, Hürriyet'ten kovulmasını istediğimi zannetmiş.

Ben öyle bir şey ister miyim hiç?

Neticede Hürriyet, rakip bir gazete.

Emin Çölaşan, gerek kendi gazetesindeki, gerekse Doğan Grubu'nun diğer gazetelerindeki yazarları öylesine yıpratıyor ve öylesine jurnalliyor ki, onun Hürriyet'te kalması daha iyidir.

Bir rakip gazetenin "oto-faji" sürecine girmesine, yani kendi kendini yemesine, ancak alkış tutulur.

Mehmet Ali Birand'ı, Cüneyt Ülsever'i, Taha Akyol'u, Ayşe Arman'ı ve diğerlerini, Emin Çölaşan'dan ben mi koruyacağım yani?

Benimle ilgili meselesine gelince.

O yazdı, ben de yazdım.

Sonra, "sokağa çıkamayacak kadar onuru zedelendiği iddiası ile", bana dava açtı. 8 milyar lira manevi tazminat ödedim. Şimdi bu Çölaşan'a cevap verip, onun niteliklerini anlatmam için, para biriktirmem gerekiyor.

Bu, biraz vakit alacak. Bir keresinde, Show TV'de Reha Muhtar, "Ateş Hattı" programında karşı karşıya getirmeyi denedi bizi.

Ben, canlı yayın için gittim. O geldi, bir şeyler söyledi ve programa katılmadı.

Ne yapabilirim ki? Onu, Doğan Grubu'nun "Meslek İlkeleri"ne ve sürekli jurnallediği Doğan Grubu yazarlarının şefkatine terk ediyorum.

Mesajlarınız için: mbarlas@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır