|
 |
|
MUHARREM SARIKAYA
Cezada "bol kese" indirimine son
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, cezaların son yıllarda caydırıcı olmaktan çıktığı inancında. Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde çıkarılan Ceza İnfaz Yasası ile cezaları büyük oranda indirime tabi tutan düzenlemeden vazgeçme kararlılığında.
Buna ilişkin hazırlıkları da tamamlamışlar.
Adalet Bakanlığı'nın getirdiği yeni düzenleme cezalardaki indirimi ortadan kaldıran nitelikte.
Mevcut Ceza İnfaz Yasası'na göre, bir kişi suç işlediğinde bunun ancak beşte ikisini yatıp hapisten çıkma olanağına sahip. Yani, 10 yıl hapis cezası almış bir kişi, 4 yıl cezaevinde yattıktan sonra çıkabiliyor. Çiçek, bir çok kişinin cezada ortaya çıkan bu kadar büyük indirim karşısında suç işlemekten çekinmediğini kayda geçirdi.
En fazla 2-3 yıl
Bakan Çiçek, batılı ülkelerdeki ceza indirimlerini de inceletmiş. Buna göre, 10 yıl ceza alan bir kişinin cezasından en fazla 2-3 yıl indirim yapılabiliyor. Yani, 7 ile 8 yıl hapiste yatmak zorunda kalıyor. Yeni Ceza İnfaz Yasası ile batıdakine uygun bir düzenleme yapmayı hedefliyorlar.
"Nasıl olsa ceza indirimi yüksek, bu suçu işlerim, kısa bir süre yatar çıkarım" anlayışına son vermek istiyorlar. Bakan Çiçek, buna bir örnek de veriyor "Diyelim ki, bir kişi devletin 2 milyon dolarını çaldı. Eğer bu kişi 4 yıl hapis yatıp kurtulacağını biliyorsa, ne çalıp yurtdışına kaçırdığı bu parayı getirip öder, ne de hapis yatmaktan korkar."
Dolayısıyla, bazı suçlarda ceza indirimlerini de azaltma kararlılığındalar.
Kapkaç suçları
Çiçek'in üzerinde durduğu bir diğer sıkıntı da son dönemde metropollerde hızla artış gösteren kap-kaç olayları.
Buna ilişkin bir kanuni düzenleme konusunda Adalet Bakanlığı'nda kesin bir karar yok.
Buna neden, Yargıtay'ın kap-kaçın "hırsızlık değil, gasp olduğuna ilişkin" kararı.
Bugüne kadar, kap-kaç yapanlar hakkında mahkemeler "hırsızlık suçu" işlendiği yönünde karar vermişler. Dolayısıyla hırsızlık suçu 6 aylık bir cezayı öngörüyor.
Gaspta ise ceza 18 yıl...
Çiçek, bu duruma dikkat çekerek şöyle dedi
"Televizyonlarda, gazetelerde çantası kap-kaççılar tarafından kaçırılan bayanların ne hale sokulduğunu görüyoruz. Hırsızlık yapılırken, insanlara darp, tehdit de var. Bunun adı gasptır."
Yargıtay'ın almış olduğu karar, mahkemeler tarafından da uygulamaya konulduğu anda, yeni bir kanuni düzenlemeye de gerek kalmayacak.
Adalet Bakanı Çiçek de bu duruma dikkat çekti ve şöyle dedi
"Sık sık kanun değiştirmek yerine, kanunların günün şartlarına göre yorumlanması ve uygulanması daha geçerli bir kural olmalı. Eğer sürekli yasa değiştirirsek o zaman tepki yasası haline gelir. Hukuk adamı yorumlarsa daha farklı olur. Kap-kaç olayı da buna bir örnek. Bugüne kadar hırsızlık olarak görülmüş ve caydırıcı olmaktan çıkmış. Oysa Yargıtay'ın aldığı karar gibi gasp kapsamına sokulursa bunun önüne geçilebilir."
İdareye çeki düzen
Adalet Bakanlığı'nın bir diğer hazırlığı da kamu kurum ve kuruluşlarının yaptıkları iş ve eylemlerdeki sorumluluklarını düzenleyen, "Genel İdari Usul" Kanunu. Kanun ile bundan böyle kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından, bağımsız kurullara kadar, idare yaptığı iş ve eylemlerden sorumlu olacak.
"Ben yaptım oldu" anlayışına son veren düzenleme, idareye şu yükümlülükleri getiriliyor
"İdare yapacağı işlemlerde; insan haklarına saygılı olma, adalet, kanun önünde eşitlik, hukuki güvenlik ve istikrar, tarafsızlık, iyi yönetim, açıklık ve katılım, ölçülülük, doğru bilgilendirme, usul ekonomisi, kamu yararının gerçekleştirilmesi ilkelerine uymakla ve yargı kararlarının gereklerini yerine getirmekle yükümlüdür."
Düzenleme ile kamu kurumunu vatandaşın hizmetkarı yapılıyor.
Türkiye AB yolunda ilerlerken, çoğulcu demokrasinin şartları da bir bir yerine getiriliyor.
NOT Azerbaycan Ankara Büyükelçisi Aliyev Mehmet Nevruzoğlu, Başbakan İlham Aliyev'in babası Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in GATA'da tedavi gördüğü süre içinde Ankara'ya yaptığı ziyarette hiçbir Türk yetkiliden randevu talep etmediğini bildirdi.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
