|
 |
|
İLKER SARIER
Hisseli rüşvet
Ilıcaklar'ın Tercüman'ı, ülkenin arka planını gözler önünen seren bir haberi manşet yaptı, birlikte okuyalım
Hisseli Rüşvet!
Cumhur Ersümer'in Enerji Bakanlığı döneminde, Aksu Enerji'nin halka açılmasına izin veren bürokratlara 5 milyon tane hisse senedi dağıtıldı.
Bakanlık müfettişlerinin ortaya çıkardığı rüşvet çarkı şöyle döndü Isparta'da Yap-İşlet-Devret modeliyle kurulan Aksu Santralı için 1999 sonunda halka açılma kararı verildi. Aksu Enerji adıyla çıkartılan hisse senetlerinin 5 bin lot (5 milyon adet) şirketin denetiminden sorumlu olan Enerji Bakanlığı üst düzey bürokratlarına dağıtıldı.
Hisseleri, Enerji İşleri İdaresi genel müdür yardımcısı Yavuz Gürsoy teslim aldı. Ve hisseleri "makama göre" göre 1'den 50 lota kadar değişin miktarlarda paylaştırdı. Bu duyulunca bakanlık çalışanları arasında hisse kapma yarışı başladı. Rüşvetin ortaya çıkmaması, "işi duyan herkese kelepir hisse verilerek" sağlandı.
Hisseler "22 bin lira"dan paylaştırıldı. Dağıtım 26 Aralık 99'da tamamlandı. İMKB'de 9 gün sonra 4 Ocak 2000'de işlem görmeye başlayan hisselerin değeri, bir ay zarfında 225 bin liraya yükseldi. Hisse kapan bürokratlar bir ay içinde, 1 trilyon 15 milyarlık net kazanç elde etti.
Nasıl tezgah ama!..
Elindeki imza yetkisini kullanarak, bir çeteye dahil oluyor ve keseyi dolduruyorsun.
20 milyarın, bir ayda 200 milyar oluyor.
Farzımisal o parayla bir ev satın alıyor, ailece taşınıyorsun. Sonra da, "başarılı baba" olarak göğsünü gere sofraya oturuyor, ellerini Hüda'ya açıp, ailene o rızkı verdiği için dua ediyorsun...
Sanki "rüşveti" veren Allah'mış gibi!
Evin kadını bir şeylerden şüpheleniyor, sormak istiyor ama korkuyor, soramıyor...
Çocuklarsa tedirgin... Geniş, ferah bir eve taşındıklarına, bir tek odada üstüste uyumaktan, sıkış tepiş ders çalışmaktan kurtulduklarına mı sevinsinler, yoksa bu çeşmenin suyunun nereden geldiğini kurcalayamadıklarına mı üzülsünler, bilemiyorlar.
Kişiliğe güven, sevgi, saygı, sadakat ve öz benlik yerle bir oluyor ailede...
'Ego'lar zedeleniyor.
Zehirli yılan rüşvet
Zamanla olay, "unutulmuş" gibi oluyor. Sevginin hakim olması gereken aile ilişkilerinde, mafyacı suskunluk yasası hakim hale geliyor. Bir "çirkin sır" herkesin içini kemirmeye devam ediyor.
Kişisel yıkım, depresyon, geçimsizlik ve suçluluk sarıyor insanların yüreğini. Güya zengin yaşıyorlar ama çürüyerek yaşıyorlar.
Konu-komşu, eş-dost, içten içe "bu daire nasıl alındı" diye dedikodu yapmaya başlıyorlar. Ama bir akşam yemeğine davet edilmişlerse eğer, mecburen "yalan" söylüyorlar, "Eviniz de çok güzelmiş, güle güle oturun" diyorlar.
"Rüşvet" şeklinde aileye sızan o zehirli yılan ile güle güle oturulabilirmiş gibi...
Gurursuzluğu kabul etmek
Bir gün evin babası, elinde bir çanta dolusu dolar ile eve geliyor da, aile bireylerinden "nereden bulduğu" sorusuna muhatap olmuyorsa, o aile, o gün yıkılmaya, ev ise "direği"nden çürümeye başlamıştır.
Bu tür insanlar kendi vicdanlarını uyutabilse bile, ailelerinin vicdanını uyutamaz.
Hakedilmemiş zenginleşme en sefil gurursuzluktur.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
