kapat
28.07.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

OKAN MÜDERRİSOĞLU


Sorumluluk

Ülke yönetiminde sözü geçenler...

Yönetimi etkileme gücü bulunanlar...

Her hal ve şartta "sorumluluk" sahibi olmak zorundadır.

Hele konu ekonomi olunca çok daha fazla dikkat ve özen gerekir. Belli konumdaki kişilerin, "Ben söylemiştim" deme lüksü yoktur. Yüzlerce olumsuz senaryo yazdınız mı, birisi şu veya bu şekilde tutar. Ama depremi tetiklemek kimseye yarar getirmez. Siz de enkazın altında kalabilirsiniz. Faturayı da milyonlarca masum insan öder.

Ekonomi ödülü verilen teorilerde, "psikolojik faktörleri ve bekleyişleri" esas alanlar giderek ön plana çıkıyor. Artık "beklenti endeksleri"nin seyri gözetiliyor...

İrrasyonel beklentiler
Hafta sonu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin "Ticaret Odaları Konsey" toplantısı vardı. Anadolu'nun dört bir yanından gelen başkanlar ısrarla, "sonbahar sendromu" üzerinde durdular. İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş, bizleri bekleyen üç alternatife dikkati çekti

1- Ani devalüasyon ve kriz

2- Deflasyon ve durgunluk

3- İstikrarlı büyüme

ATO Başkanı Sinan Aygün ise iddialı biçimde "Tehlike çanlarının çaldığını" söyledi.

Gerekçesi ne olursa olsun, hemen herkesin aklında, "Acaba Ekim-Kasım'da bir şey olur mu?", "Kurlar fırlar mı?" sorusu hakimdi. Kaygı beyan edenler 1994, 2001 benzeri bir atak bekliyorlar.

Patlamanın tanımı var mı?
Kur konusu, uzmanlık ister. Ancak, gidişatı anlamak için bazı temel kurallar da vardır. Örneğin, sabit kur sisteminde, spekülatif atak yaşandı mı, insanlar doğrudan yabancı parayı elinde tutmak ister. Yani dövizde miktar sorunu ortaya çıkar. Oysa, içinde bulunduğumuz dalgalı kur sisteminde risk algılaması varsa, bu durum kendisini fiyat değişimi olarak gösterir. Sistem, kur artışları ile dengelenir. Kaldı ki, "Kurlar patlar mı?" sorusuna herkesin verdiği yanıt da farklı. 1.4 milyon lira seviyesindeki dolar kurunun yüzde 20 oranında devalüe olması ciddi bir olaydır. Kur, 1 milyon 680 bin liraya yükselirse ne olur? Kiminle konuştuysam, "Eh işte, olması gereken yere gelir" dedi. "Peki ya patlama nerede kaldı?"

Pusudaki tehlike
Gelelim işin bir başka yönüne. İster kur politikasını izleyin isterseniz genel ekonomik verileri... Bu yol sizi hep aynı adrese çıkarır. Kamu maliyesi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da bu noktaya işaret etti ve "Ekonomik göstergelerdeki düzelmeye en büyük tehdit yine kamudan geliyor. Çünkü kamunun faiz dışı harcamaları hala artıyor" dedi. Başkan, ikinci doğru tespitini ise bir örnekle açıkladı

"İlk defa dükkanınıza gelen ve vadeli mal almak isteyen birisi için size, (Bu adam borcunu ödeyemez) deseler, malınızı satar mısınız?" Cevap, "Hayır" oldu. Başkan, devam etti

"Kanaat önderleri sorumluluk sahibi olmalı!"

Bu görüşe biz de katılıyoruz. Ekonominin iç dinamikleri yeterince sorunlu. Ama, ekonomi dışı faktörler daha önemli. Bugünlerde, sıkışık mali durumlarını çözmek için hükümet kapısını aşındıranlar, umduklarını bulamadıkları anda, Yüksek Askeri Şura sonrasındaki yapılanmaya göre yeni cepheleşmenin tohumlarını ekmek için hazırlık yapıyorlar. Bu nedenle geleceğini korumaya çalışanların başarısını, ekonomi dışı gelişmeleri tahmin yeteneği belirleyecek.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Sarı Sayfalar


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır