|
 |
|
'Dünyanın hiçbir yerinde taksitle gömlek alan yok'
Türkiye dışında hiçbir ülkede taksit kart olmadığını, Brezilya'da yeni yeni başladığını söyleyen Fazıl Bener'e göre Türkiye bu konuda tüm dünyaya ders verebilir
Türkiye'nin en yaygın mağaza kartı Advantage'ı bünyesine kattıktan sonra, karta yeni fonksiyonlar ekleyen ve 2 milyonluk bir müşteriyi yönetmeye başlayan HSBC'nin Kart Yönetimi Grup Başkanı Fazıl Bener, "Dünyanın hiçbir yerinde taksitle gömlek alan yok" dedi. Türk tüketicisinin lüks ürünlere merakının taksit alışkanlığını beslediğini anlatan Bener, "Dünyada taksitli kart yok. Bir tek Brezilya'da var diye biliyorum. Batı'ya bakıldığında gelir seviyesi daha yüksek olduğu için müşteri taksitlendirme ihtiyacı duymuyor. Ya da bireysel kredi kullanıyor büyük mallar için. Bir gömleği taksitle almıyor. Bizde enflasyon kişi başına geliri küçültüyor, o küçüklük de taksit ihtiyacı doğuruyor. Bizim insanımız lüks tüketimi seviyor, güzel şeyler almak, iyi para harcamak istiyor. Vadeler 6'ya, 7'ye çıkınca da normal koşullarda alamayacağı bir ürünü alma şansını yakalıyor" dedi. Bener, artan kart rekabetinde bankaların ve mağazaların tutumlarına ilişkin sorularımızı yanıtladı.
* Advantage markasıyla yeni bankacılık ürünleri çıkacak mı?
Evet ileride olabilir. Bu marka ile lansmanını yapmadığımız ürünler var. Ama biz şimdilik Advantage markasını eskisi gibi konumladık.
* Peki HSBC'nin merkezi için Türkiye'deki Advantage operasyonu ne anlam ifade ediyor?
Geçtiğimiz günlerde global HSBC, ABD'de bir tüketici finansmanı şirketini satın aldı. Household, 100 milyar doların üzerinde aktif büyüklüğe sahip. Hem bireysel kredi, hem konut kredisi veriyor, hem de büyük bir kredi kartı işi var. Bu şirketin Avrupa'da da faaliyetleri var. Biz onların bilgi birikiminden Türkiye'de de faydalanabiliriz. HSBC Benkar'ı satın aldığı gibi Household'u da satın aldı. Orada bir entegrasyon çalışması sürüyor. Advantage da çok küçük bir Household diyebiliriz. Bizim Advantage'ı satın alma süreci ve entegresyonda yaşadığımız deneyimler HSBC'nin merkezine Household'u alırken örnek teşkil etmiş olabilir.
* Bu kadar çok kart, bu kadar çok hizmet, tüketici ne kadarını algılıyor?
Son yapılan bir araştırmaya göre de artık müşterinin kart tercihinde birinci sırayı taksit özelliği aldı. Ama biz ürünler sunarken karşılığını görebilmeliyiz. Kârlı bir iş olmalı. Aksi takdirde uzun vadeli yaşatamayız. Türkiye'de bazı kartların kazandırdığından hala emin değilim.
* Peki kart alanların ne kadarı aktif?
Bizim 2 milyon müşterimiz var, yarısından çoğu kartını ayda en az bir defa kullanıyor.
* Toplam kartın ne kadarı aktif olursa operasyon kârlı oluyor?
Dünya rakamlarına göre 500 binin altında aktif kart yoksa operasyonu uzun süreli yaşatmak zor deniyor.
* Mağazaların vitrininde birden fazla kartın logosu var. Tek bir mağazada rakip kartlar birbiriyle kapışıyor mu?
Genellikle aynı markada farklı uygulama olmamasını istiyoruz. Hangi kart mağazaya daha çok sattırıyorsa o kart ayrı değerlendirilebilir. Ama rekabet mağaza vitrinine yansımamalı.
* Kartlar bu denli çok şey sununca, müşterinin davranışı da değişiyor mu?
Biz elimizdeki verilerden müşterinin nerelerden ne aldığını görebiliyoruz. Çok çarpıcı bir şey var. Gidip Ralp Lauren'den son derece pahalı bir ürün alan müşteri, market alışverişinde gidip sırf daha ucuz diye market markalı ürünleri tercih edebiliyor.
Esen EVRAN
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
