|
 |
|
Fotokopi bebekler
Ordulu Yazar çifti kısırlık tedavisinin ardından Türkiye'nin ilk tek yumurta üçüzlerinin anne babası oldu Dünyada aynı yöntemle doğduktan sonra yaşayan tek yumurta üçüz sayısı 10'u bile geçmiyor
Yıllardır çocuk sahibi olamayan Yazar çifti, uzun bir tedavi sürecinin ardından tüp bebek yöntemiyle Türkiye'nin ilk tek yumurta üçüzlerinin anne babası oldu. Beş yıl boyunca bebek sahibi olmanın özlemini çeken Yazarlar, bir çocuk beklerken, birbirinin aynısı üç kız bebeğe sahip olunca, dünya tıp kayıtlarına da isimlerini yazdırdı.
İlke, Berra ve Ecem'in isimleri farklı ancak üçü de birbirinden ayırt edilemeyecek kadar birbirine benziyor. Dahası aynı kan grubuna sahipler. Genetik yapıları kopyalanmış gibi farksız özellikler taşıyor. Aynı anda acıkıyor, aynı anda uyanıyorlar. Birlikte ağlayıp birlikte gülüyorlar. Görünüşlerindeki ufak tefek farklılıklar ise anne karnında verdikleri 'savaş'tan kaynaklanıyor.
ÖLÜMÜNE YARIŞTILAR
Annelerinin karnında aynı plesentadan beslendiler. Yaşamak için anne karnında birbirleriyle yarıştılar. Birbirlerinden kan çaldılar. Kardeş olmalarına karşın dünyaya gelebilmek için birbirleriyle ölümüne mücadele ettiler.
Yedi buçuk aylıkken gözlerini açtıklarında doktorlar bile tam olarak ne ile karşılaşacaklarını bilmiyordu. Çünkü tek yumurta üçüzü her otuz bin bebekten birinde gözüküyor ancak bunların büyük bölümü anne karnında hayatını kaybediyordu.
LİTERATÜRE GEÇTİLER
Yazar bebekler bu mücadeleden kurtularak dünyaya gelmeyi başardıkları için 'özel bebekler' statüsünde kabul edildiler. Hemen kuvöze alındılar. İkisi ikişer kilo, biri 1.5 kilo olarak doğan bu minik kızlar tam iki haftalarını özel bakım altında geçirdiler. Hızla geliştiler. Minik olmalarına karşın birbirlerine çok benziyorlardı. Şu anda 2.5 aylık oldular ikisi altı kiloya biri ise beş kiloya ulaştı. Aralarındaki tek fark ise kiloları arasındaki böylesi küçük değişiklikler.
Türkiye'nin ilk tek yumurta üçüzleri olarak literatürde yerini aldılar. Dünyada bu şekilde yaşayan tek yumurta üçüzü sayısı ise doktorlara göre 10'u geçmiyor. Yazar bebekler mikroenjeksiyon tedavisi ile dünyaya gelince, dünya tıp kayıtlarına bu özellikleriyle de örnek vaka olarak geçtilerler.
BAKICI BULUNAMIYOR
Annelerinin sütü ile ancak bir kaç hafta geçinebilen bebekler çoktan mama yemeğe başlamışlar bile. Anneleri Eda Yazar tarih öğretmeni. Eylül ayıyla birlikte okula öğrencilerinin yanına dönmeye hazırlanıyor. Şimdiden çocuklarına bakıcı bulmaya çalıştığını ama bunun o kadar kolay olmadığını anlatıyor "Üçüz olduğunu görünce herkes kaçıyor."
Baba Gürkan Yazar, "Hep bir kız çocuğum olsun isterdim. Hamilelik döneminde iki tane olacağını bir hafta sonra da üç tane olacağını öğrendik. Ancak insan asıl mutluluğu üçünü birden kucağına alınca yaşıyor" diyor.
Gece uykusunu iki aydır unuttuklarını anlatıyorlar. Bebeklerini bazen karıştırdıklarını itiraf eden Yazar çifti, "Özellikle başlarında şapka varken onları ayırt edemiyoruz" diyor. Her şeyden üçer tane almak zorunda kaldıklarını ancak farklı renkleri tercih ederek bebekleri ayırt ettiklerini anlatıyorlar.
Türkiye'de bir ilk
Alman Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, bu tür bebeklerin yaşama şansının son derece düşük olduğu için riskli bir gebelik dönemi ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi. "Bu bebekler Türkiye'de ilk olma özelliğine sahip" diyen Prof. Bahçeci, minik Yazarlar'ın öyküsünü şöyle anlattı
"Yazar çiftine kısırlık tedavisi uyguladık. Testislerden alınan parça ile üç tane sperm bulundu. Normalde 20 milyon tane olması gerekir. Mikroenjeksiyon yöntemi ile üç tane embriyoyu anne karnına yerleştirdik. Bir tanesi tutundu. Aile sonra Ordu'ya döndü. Gelişmeleri takip ediyorduk. Oradaki doktorları tarafından tek yumurta üçüzü oluştuğunu öğrenince inanamadık. Tutunan tek yumurta kendi içinde bölünerek tek yumurta üçüzleri oluşmuş. Hemen İstanbul'a çağırıp özel incelemelere başladık."
Esra TÜZÜN
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
