kapat
04.07.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

KEMAL DİNÇER


Çağın gereği

Yapılan bir araştırmada gençlerimizin % 99 oranında, Türk olmaktan gurur duydukları ama yine % 65 oranında yurt dışında yaşamak istedikleri gibi bir sonuç çıkmıştı. Üzerine çok şey söylenebilir ama özetle gençlerimizin ülkelerini sevmekle beraber sorunlarından yoruldukları, yönetiminden ve kendilerine sağlanan imkanlardan memnun olmadıkları neticesini çıkartabiliriz.

Benzer bir yaklaşımı futbolda da görüyoruz. Dünya üçüncülüğü gibi bir başarıyı yakalamış ve futboluna herkesin parmak ısırdığı ülkemizde futbolcuların en büyük rüyası "Avrupa'da oynamak". Üç büyük kulüpte oynayanlar dahi harıl, harıl yurt dışı imkanları aramaktalar. Geçmişte en büyük rüya üç büyük kulüpte forma giymekken, Anadolu'da yetişen futbolcular bugün bu takımlara bile bir vitrin ve sıçrama tahtası olarak bakıyor.

Bunun üzerinde de tabii çok konuşulabilir ama öncelikli neden olarak kulüp yönetim felsefelerinin futbolcularımızdaki teknik gelişmeye ve de zamanın değişmesine ayak uyduramamış olmasını söyleyebiliriz.

Şahsiyetler gelişti
Futbolcular da önceki nesillerdeki ağabeyleri gibi her söyleneni kayıtsız kabul etmiyor, her baskıya da boyun eğmiyor. Şahsiyetini ortaya koymak ve hakkını almak istiyor. Eskiden "Sen bizim evladımızsın" diyerek futbolcuyu masada sıkıştırıp imza attıran yönetici şimdi karşısında donanımlı bir menajer bulunca rahatsız oluyor. Tabii bu görgü ve bilinç ülkemize gelen yabancı futbolcularla, bizden dışarıya gidip oradaki mantığı arkadaşlarına aktaran bizimkilerin sağladığı, kazandırdığı bir şey. Ve de çağın da gerçeği. Seneye UEFA kriterleri devreye girecek, çok yakında çok ciddi şekilde işleyen futbolcu sendikası da kurulacak. Böylece bazı kulüplerin yaptığı kuralsız ve sözleşmeye sığmayan baskı, uygulama ve yaptırımlar da tarihe karışacak. Futbol tekniği ve tesisleşmede bu kadar ileri gidilmişken, kulüplerimizin halen amatör zihniyetle yönetiliyor olması sorunu ise önümüzde duruyor.

Futbolcuları en rahatsız eden konulardan biri söz verilen ücretlerin ödenmemesi. Düzgün bir bütçe ve bu bütçeye uygun transfer yapılmadığından hep ödeme sorunu yaşanmakta. Bu arada hakkını arayan futbolcu ayıbını örtmek isteyen yönetici tarafından suçlu ilan ediliyor. Bu rakamları hayatı boyunca kazanamayacak taraftar da, bu ücretlerin 10 da birine oynamış eski futbolcu spor yazarı da ya kıskançlığından ya da profesyonellik kavramına uzaklığından bu konuda futbolcuya karşı anlayışsız. "Kimsenin parası kalmamıştır" teranesi de söylenir durur. Çok kişinin kalmıştır. Ben buradan size söyleyeyim. Bu konuda UEFA kararları ve yaptırımları da çok açık. Bunun önce camia ve taraftarların anlaması ve de ileride daha büyük sorunların yaşanmaması için transfer baskısıyla yönetimi ödeyemeyecekleri borca sokmaktan kaçınmaları lazım.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, Bilgin Elektronik Yayıncılık ve İletişim A.Ş. - Tüm hakları saklıdır