kapat
26.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

AHMET HAKAN


Hülya Avşar ne kadar tenisçiyse...

"Hülya Avşar ne kadar tenisçiyse, Tayyip Erdoğan da o kadar başbakandır".

Nasıl? Çarpıcı değil mi?

Bir tane daha var "Yılmaz Erdoğan ne kadar şairse Tayyip Erdoğan da o kadar başbakandır". Bu da çarpıcı değil mi?

Okuduğumuzda dikkat kesildiğimiz, bir taşla iki kuş vuran, mizahi gücü yüksek bu 'eleştiri kalıbı'nın buluşu Profesör Yalçın Küçük'e ait...

Yalçın Küçük, "Yeni Harman" ve "Gerçek Hayat" dergilerine verdiği röportajların ardından son durağı Milli Gazete'de de bu çok sevdiği buluşun tadını çıkarıyor...

Peki Yalçın Küçük, bu 'eleştiri kalıbı'nı yeni mi buldu?

Hemen belirtelim Hayır!

İnternette uzun bir yazı okurken birden Yalçın Küçük'ün yıllar önce söylediği şu cümleyle karşılaştım "Duygu Asena yazarsa ben de Madonna'yım".

Vay be! Demek ki Yalçın Küçük, yıllardır bu kalıp üzerinde çalışıyormuş...

Önce "Filanca şuysa, ben buyum" şeklinde olan kalıbı geliştirmiş ve "Filanca ne kadar şuysa, falanca da o kadar budur"a getirmiş...

Yalçın Küçük'ün bu işlere ayırdığı enerjiye hayran olmamak mümkün değil... Ancak Hoca, bu çok kullanışlı 'eleştiri kalıbı'nın bir gün kendisi için de kullanılabileceğini hatırından çıkarmamalı...

Ben "ilk deneme" kabilinden bir şey buldum ama yazmayacağım... Zira "Mani oluyor takrire hicabım..."

Tarkan "idare-i maslahatçı" mı?
Atatürk demiş ki "İdare-i maslahatçılar esaslı inkılyapamazlar!". Güzel bir söz... İdare-i maslahatçılar, yani bir işi çeşitli mazeretlere sığınarak, gerektiği gibi değil de günün şartlarına göre yapanlar, esaslı devrimci olamazlar.. Peki bu sözün dünyaca ünlü popçumuz Tarkan'la ne ilgisi var?

Hemen anlatalım Tarkan, Aktüel'e verdiği röportajda 'askerlik'ten hoşlanmadığını, sözü eğip bükmeden, "dan" diye söyleyivermiş.

Uzun dönem askere gitmeme gerekçesini şöyle izah ediyor Tarkan "İnanmıyorum savaşa, inanmıyorum. Silah zoruyla başarılara, zaferlere inanmıyorum. Kimse öldürülmesin, insanlar barış ve huzur içinde yaşasın..." Tarkan, böyle düşündüğü için 18 ay askerlik yapmak yerine yurtdışında kalıp 'bedelli askerlik' uygulamasından yararlanmayı tercih etmiş...

Bence bu 'idare-i maslahatçılık'tır. Yurt dışında kalıp bedelliden yararlanma yolunu tercih etmek, işin en kolay yanı...

Oysa Tarkan'ın 'vicdani ret'çi olup, "Kimse ölmesin, barış olsun" şeklindeki 'çocuksu' görüşleri doğrultusunda mücadele etmesi ve sonucuna katlanması gerekirdi.

Sandığınız gibi değil Çok şey istediğimin farkındayım...


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, Bilgin Elektronik Yayıncılık ve İletişim A.Ş. - Tüm hakları saklıdır