kapat
26.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

ÖMER LÜTFÜ METE


Peynir gemisine küf tabancası!

Hükümetin iyimserliği de, "muhalif uzman"ların karamsarlığı da abartılı.

Ne felaketin eşiğindeyiz, ne cennetin. Bunun kanıtı da dünkü, "Diyanet'e 16 bin kadro" şamatası!

"Muhalif-muhabir-muharrir-iktisatçı" zevata göre felaketin püskülü bu 16 bin kadroydu. Üstelik bu uzmanlar lütfedip işin "dincilik gösterisi" tarafını hesaba katmamışlardı "Şimdi IMF yaktı bizi!"

Sonra ne oldu?

Maliye Bakanı demeye getirdi ki; isterlerse 16 bin değil, 160 bin kadro alsınlar, atama yapılmadıkça neye yarar?

Bunu "muhalif-muhabir-muharrir-iktisatçı" zevat bilmez mi?

Bilir ama felaket tellallığı hangi "malzeme" ile olacak? Meclis komisyonunda "tabana selam" kahramanları pası veriyor; dokundun mu felaket golü hazır!. Zaten her siyasi kadroda bu tür malzeme üretecek kişi boldur.

Felaketin eşiğinde olmadığımız gibi cennete de yakın değiliz! Meğer ki ABD'den estirilen "sömürgeci barış" söylemleri ile IMF birdenbire uysallaşmaya!.. O zaman şeker bir IMF, iktidarı rahatlatır. Ancak ABD ile arayı bulmak için uyguladığımız dilenci yönteminin ödülü, "zırnık" miktarını fazla aşamayacaktır. Suçluluk duygusu içinde olması gereken karşı taraf iken biz yalvardık. Dolayısıyla iktidar rahatlar, ama uçuşa geçemez. Tabii, kapalı kapılar ardında, İran konusunda ABD'nin tasarılarına "mutlak itaat" ile destek verilmişse, o ayrı.

Beleş topluma, beleş devlet
Sözün özü şu ki, Türkiye uçurumun kenarında da değil, gönlünce at oynatacağı bir ovada da! Üç beş ay içinde uçurumun kenarına gelebilir, ama aynı derecede kısa bir zamanda cennetin kıyısına varamaz.

Köklü bir düzeliş için temel hastalığımızı aşmamız şart

Çilesizce refah beklemek!

Neredeyse "ilahi yağma" lütfedilecek!

Her siyasi kadro, bu beleş beklentisini besleyerek halkın oyuna "Uzan"ıyor!

Dön dolaş, aynı yere gel!

İhracat 40 milyara çıkıyor ama, gümrük işkencesi hala on ayrı işlemle süsleniyor!

Türkiye'nin lafta değil, hakiki anlamda "yapısal dönüşüm"ü gerçekleştirebilmesi için devrim niteliğinde adımlar atabilecek iktidar şart.

Böyle bir iktidar ise, sadece yüksek oy ile mümkün değildir. Yüzde ellinin üzerinde bir oy bile, bütün bir ülkeyi kökten değiştirecek gücü peşinen sunmaz. Toplumun bütün dinamiklerini, devrim niteliğinde dönüşümlere ikna etmek için hasmınıza bile kanıtladığınız bir iyiniyet ve beceri sahibi olmanız şarttır.

Önce bunu sergileyeceksiniz.

Çok konuşan kazanıyor
Hani, kızdığınız bir rakibiniz var. Hakemlerin onu tuttuğuna da inanmışsınız. Sahanıza geliyor ve bir oynuyor ki, hayranlık duymamak için kendinizi zor tutuyorsunuz. Hoşunuza gitmese de bu gerçeği teslim ediyorsunuz.

Adalet ve Kalkınma Partisi bu stratejiyi ya öngörmüyor veya uygulayamıyor.

Devrim nitelikli değişimler için akla gelebilecek her türlü engelleyici etkeni etkisiz hale getirmenin yolu bu.

Çok iyi olmanız yetmez; çok iyi olduğunuza karşınızdakileri inandıracaksınız.

Size oy vermeyenlerin bile saygısını hak edeceksiniz.

Nasıl olacak bu?

Tevazu, sabır ve emekle.

Nutukların getirisine ve anlık kazanımlara tenezzül etmeden en az bir yıl insanların dikkatini çekecek kadar sıkı çalışıp koşturacaksınız.

Bizde şu anki resim başka

Peynir gemisine karşı küf tabancası.

Bereket, işini yürütmeye ve büyütmeye çalışan küçük ve ortaboy girişimciler şimdilik Türkiye'yi canlı tutabiliyorlar.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, Bilgin Elektronik Yayıncılık ve İletişim A.Ş. - Tüm hakları saklıdır