|
 |
|
ALİ KIRCA
Cennete dair hayaller!
Bana cennete dair hayallerinizi söyleyin, size nasıl bir dünyada yaşamak istediğinizi söyleyeyim..
Uydurma da olsa; bu yazının giriş satırlarındaki bu "vecize"nin, üzerinde düşünülmeye değer anlamlar taşıdığını kabul etmelisiniz..
Eğer "öteki dünya" ve "cennet" inancınız varsa.. Gideceğiniz cennetin nasıl bir yer olduğuna dair sayısız hayaller geliştirmişsinizdir beyninizde..
Hatta.. Öteki dünya inancı olmayanların bile "cennet"e dair tasavvurları olmuştur hep..
İnancı olanların tasavvurlarını ve hayallerini, kendilerine "Kutsal Kitap"larda sunulan "cennet tarifleri" belirlemiştir..
Yorumlara ve tefsirlere açık olsa da,üzerinde az-çok "ittifak" edilen "cennet"ler vardır..
Kuran'daki Rahman suresinin "maddi ve manevi", yani bu alemi ve öteki dünyayı içeren cennet tarifleri en çok kabul görenleridir..
Bu alemin "cennet"i , Ortadoğu'daki vaadedilmiş topraklara ilişkin olanıdır..
Öteki dünya cennetine dair tefsirlerse çeşitlidir..
Aslında öteki dünya inancı olmayanların "cennet tasavvurları"nı da, hep Kutsal Kitap'lardaki anlatımlar şekillendirmiştir..
O anlatımlar içindeki "huriler, gılmanlar, vs.." bu yazının konusu değildir..
Çok daha "genel bir mekan projesi"nin, çok daha genel bir "cennet ortamı"nın ve "iklimi"nin tasavvuruna ilişkin bir hayaller silsilesidir bu yazının konusu..
****
Nasıl bir cennet hayal ettiğinize dair düşünceleri bir kenara koyun şimdilik.. Çünkü, o düşünceler farklılıklar arz edebilir..
Lakin.. Nasıl bir cennet öngörmediğinize dair düşüncelerde herkesin "hemfikir" olduğundan zerrece şüphem yoktur..
Söz gelimi..
Sabah kalkıp işe gittiğiniz, akşama kadar canınız çıkıncaya çalıştığınız bir cennet yoktur kimsenin hayalinde.. Yani cennette iş yoktur, çalışmak yoktur..
Cennette trafik keşmekeşi yoktur.. Otomobiller, otobüsler, motosikletler ve onların "asab bozucu" gürültüsü yoktur.. Bu hayatı ne kadar kolaylaştırmış olursa olsun, öteki tarafta kimsenin bir yerden bir yere kıpırdamaya niyeti yoktur; o nedenle arabalar da yoktur.. Bu "alem"de dünya kadar para saçtığı, hatta statü olarak gördüğü lüks otomobillere zerrece yer vermez kimse hayallerinde.. En zengini bile..
Uçaklar da yoktur.. Uçak seyahatleri de.. Bu "alem"de küçük servetler saçılarak, dünyanın öbür uçlarına yapılacak yolculuklara da yer yoktur öte tarafta.. Herkes memnundur bulunduğu yerden.. Kımıldayıp uzaklara gitmeye mecali yoktur kimsenin...
Ben daha, cennette televizyon seyretmeyi düşlerken görmedim kimseyi.. Televizyon da yoktur..
Telefon, hele hele cep telefonu hiç yoktur.. Kimsenin kimseden "uğurlu-uğursuz" haberler almaya, haberler beklemeye "iştah"ı yoktur..
Cüzdanı yoktur, kredi kartı yoktur, banka hesabı yoktur, tapusu-mapusu yoktur..
Konakları, hanları, apartmanları yoktur..
Bakanları, başbakanları, kaymakamları, tankları, topları, kumandanları yoktur..
Nifakları, kavgaları, savaşları yoktur..
Evlilik cüzdanları da yoktur aslında, hiç gerekmeyeceği için vicdanları da.. İhanetleri de yoktur, sadakatleri de!
Esaretleri de yoktur, ihtiyaç kalmadığı için cesaretleri de..
Hırsları, ihtirasları, intikamları ve düşmanları da yoktur..
Var mıdır? Var mıdır sahi?
****
Yoksa şayet.. İnanan, inanmayan herkesin cennet hayalleri ve tasavvurları birbirine bu kadar benzeşirken; yaşanılan şu "âlem"i cehenneme çevirmenin "âlem"i var mıdır peki?
Öteki dünya için düşündüğünüz kadar ; biraz da "bu dünya" için küçük cennetler hayal edemez misiniz? Edemez miyiz?
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
