kapat
Sabah Gazetesi 22.04.2003

YAVUZ DONAT

VİTRİN

Her şey para değil

Yarın Antalya'da, Türkiye Kupası'nın finali oynanacak. Gençlerbirliği ile Trabzonspor arasında.

Ersun Yenal aradı:

- Siz de gelin... İlhan bey... Siz... Ben... Yöneticiler... Ailece maça gidelim.

Hoca'ya "Ankara'dan ayrılamayız" dedik. Dün İlhan Cavcav ısrar etti:

- Antalya'ya gel.

"Konuyu değiştirip" sorduk:

- Başkan... Ersun hoca konusunda yeni bir gelişme var mı?

Cavcav da bize sordu:

- Kendini, benim yerime koy... Sen Başkan olsaydın ne yapardın?

Ve sonra da içini döktü.

***

Yavuzcuğum.

Altyapımız yoktu. Altyapı yaptık. Seyircimiz azdı. Seyirci gelmeye başladı. Toplumda bir sempati yarattık.

Konuşulmaya başlandık.

Ligin sonu yaklaşıyor.

Yüzde 70 ihtimalle, Galatasaray şampiyon olur.

Beşiktaş ile bizim şansımız yüzde elli, yüzde elli.

Türkiye Kupası'nda iddialıyız. Böyle bir dönemde, Fenerbahçe bizim içimizi karıştırmasın.

Ersun hoca konusunu rafa kaldırsınlar.

Kendilerine başka bir hoca bulsunlar.

***

- Cavcav Başkan... Yarın Fener, parayı bastırırsa?

- Hayatta herşey para değil.

- Ya Ersun hocanın kafasını çelerlerse?

- Ersun'un bizimle sözleşmesi var... Böyle bir şey olursa bundan Fenerbahçe de, hocada, Gençlerbirliği de zarar görür.

***

Cavcav dedi ki "Fenerbahçe'den kimseyle konuşmadım."

Aynı sözü, "yemin ederek," Ersun Yanal da söyledi. Öyleyse... Ateşin olmadığı yerden, duman nasıl çıkıyor?

Cavcav'ın yanıtı:

- Fenerbahçe'yi, Fenerbahçe yönetiminin dışındaki bazı güçler yönetiyor da ondan.

Başbakan'ın Fenerbahçe taktiği

Hikmet Çetin... Aziz Yıldırım... Ata Aksu... Nihat Özdemir... Ve daha pekçok kişi...

Beşiktaş-Fenerbahçe maçından sonra "şeref salonunda" bir süre oturdular. Ve "lig sonu" tahmininde bulundular.

"Sonucu" dün Fenerbahçe İkinci Başkanı Nihat Özdemir anlattı:

- Ortak görüş şu... Beşiktaş, Galatasaray ve Gençlerbirliği'nin şansları eşit... Sonucu, bu üç takımın birbirleriyle olan maçları tayin edecek.

TURGUT ÖZAL GİBİ

Nihat Özdemir "maç için İstanbul'daydı." Dün sabah Ankara'ya döndü.

Başkan Aziz Yıldırım ile birlikte.

Uçakta Yıldırım ile Özdemir "iki konuyu" konuştular.

Konu bir:

Bu hükümetin elinde büyük bir imkan, büyük bir şans var.

365'lik Meclis gücünün, kıymetini bilmeli. Türkiye'nin ana sorunu işsizlik, aşsızlık. Tayyip bey, Özal'ın yaptığını yapmalı.

Güven ortamı ve yatırım iklimi yaratmalı. Yatırım, üretim ve istihdam olursa, Türkiye büyük sıçrama yapar.

ALTI ADAY

- Sayın Özdemir... Aziz beyle uçakta konuştuğunuz diğer konu?

- Tabii ki, Fenerbahçe... Beşi yurt dışından, biri yurt içinden olmak üzere altı hoca adayı var... Onu konuştuk.

CAVCAV'LA TEMAS YOK

- Ersun hocayla temasınız oldu mu?.. Cavcav'ı hiç aradınız mı?

- Gençlerbirliği, iki ayrı kulvarda yarış halinde... Böyle bir dönemde İlhan bey ve Ersun Yanal'la konuşursak yanlış yaparız... Gençlerbirliği'ne zarar veririz... Şık olmaz... Yakışık almaz.

Nihat Özdemir'le dün uzun uzun konuştuk.

Hafta Sokak-9'daki bürosunda.

Biz gittiğimizde "ziyaretçileri" çıkıyordu.

Ziyaretçileri içinde Aziz Yıldırım'ın kızı (Hande) vardı.

ON DAKİKA FENER

"İş görüşmesine" gelmişler.

Nihat bey:

- Tabii bütün iş görüşmelerinin öncesinde, on dakika Fenerbahçe konuşuluyor.

FARKLI TAKTİK

Nihat bey aynı zamanda "Türk Müteahhitler Birliği Başkanı."

"Bu şapkasıyla" sık sık "Hükümet yetkilileri ile" görüşüyor.

Özdemir "Recep Tayyip beye karşı mahcubuz... Zira her karşılaşmada durumumuzu yüzümüze vuruyor" dedi.

Tayyip bey "vururken" farklı taktik kullanıyormuş.

Önce "sert" vuruyormuş:

- Ne olacak haliniz?

Sonra yumuşatıyormuş:

- Ne olacak Fener'in hali?

Ardından, kendisini de işin içine katıp, pansuman yapıyormuş:

- Ne olacak halimiz?

On partili cumhuriyet

Kimi sivil, kimi asker... Kimi siyasetçi, kimi bürokrat... Kimi sendikacı, kimi vakıf başkanı... Dün "çok kişiyle" konuştuk. "Siyaset" konuştuk, "Kıbrıs" konuştuk, "Irak" konuştuk. Konuştuğumuz kişilere "Fenerbahçe konusunu" da açtık.

"Sizce sorun nerede" diye sorduk.

On kişiden sekizi "her kafadan bir ses çıkıyor... Fener'i sadece Fener yönetimi yönetmiyor" dedi. Bu "anketimizi" Fener'in İkinci Başkanı Nihat Özdemir'e gösterdik.

"Doğru" diye güldü. Ve sonra da şöyle dedi:

- Fenerbahçe bir cumhuriyet... Ama on partili cumhuriyet... Galatasaray'da bir grup var... Beşiktaş'ta iki... Fenerbahçe'de ise on.

****

Biz Nihat Özdemir'e "anket" konusunu açınca... Nihat bey de bize "mektuplar" konusunu açtı. Yurdun değişik yerlerinden gelen "fanatik taraftar" mektupları konusunu.

Kimi diyor ki "Boğaziçi Köprüsü'nde eylem yapacağım."

Kimi diyor ki "intihar edeceğim."

"Nihat bey" dedik:

- Biran önce toparlanın... Yoksa...

"Sözümüzü" Özdemir tamamladı:

- Yoksa... Vallahi birkaç kişi canına kıyacak.

06 FB

Bu fotoğrafı Pazar günü Bolu Dağı'nda çektik. Koru Motel'in önünde. Yağmur altında.

"Soldaki şapkalı" bir yüksek yargıç:

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Üyesi M. Tanju Gülan. "06 FB 006" plakalı Opel Astra, onun otomobili.

"Sağda" iki kişi var: "Çizgili gömlekli" yine bir yüksek yargıç: Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Üyesi Recep Yalçın. Onun yanındaki ise, Koru Motel'in sahibi Yaşar Öncan. Ortak özellikleri:

Üçü de "hasta Fenerbahçeli."

***

Üç Fenerli'nin "FB plakalı" otomobilin önünde resmini çekmeden az önce "üçü de müthiş neşeliydi." "Beşiktaş'ı yeneriz" diyorlardı.

Bu sırada Koru Motel'e bir "müşteri" geldi:

Güriş'in Başkanı, koyu Beşiktaşlı, İdris Yamantürk. "Kimse ümitlenmesin... Maçı Beşiktaş alır" dedi.

***

"06 FB"nin sahibi M. Tanju Gülan'ın -resimde görüldüğü üzere- neşesi tam kaybolmadı ama... Eski hali de kalmadı. Recep Yalçın'ın -yine resimde görüldüğü üzere- suratı asıldı. Yaşar Öncan'a gelince...

"Maçı Fener farklı alır" diye -resimde görüldüğü üzere- kahkahayı bastı.

***

Tabii bu arada "bizim tahminimizi de" sordular. Biz "Beşiktaş kazanır" diye konuşunca... Yargıtay Üyesi Recep Yalçın "elindeki bir çift çorabı" cebine koydu. Meğer "bize hediye edecekmiş." Biz "Beşiktaş" deyince...

Vazgeçmiş. Lacivert çorapların üzerinde "1907" yazılıydı. Fener'in kuruluş tarihi.

***

Ankara'ya dönünce ilk işimiz "ordudaki... Yargıdaki... Siyaset ve bürokrasideki" önemli isimlerin "futbol sicillerine" bakmak oldu. Gördük ki "Fenerbahçe açık farkla önde."

Başbakan "Fenerli."

Hava Kuvvetleri Komutanı, Genelkurmay İkinci Başkanı, MGK Genel Sekreteri, GATA Komutanı "Fenerli."

Cemil Çiçek, "Fenerli." Erkan Mumcu, "Fenerli."

Meclis otoparkında, Bakanlıklarda, Yargıtay'da pekçok otomobilin plakası "Fenerli... 06 FB." Ama dün baktık da... Yüksek Yargıç M. Tanju Gülan "yürümeyi tercih etmişti."

"Beşiktaşlılar dalga geçmesinler" diye.

Meclis'e Fenerbahçe önergesi

CHP Hatay Milletvekili İnal Batu'nun tansiyonu indi, çıktı. Sonra yine indi.

Yine çıktı. Fenerbahçe ikinci golü yiyince... Tansiyonu "tavana" vurdu.

Dün Batu ile konuştuk. Üzgündü.

"Fener'i sevenler artık doktor kontrolünde" diye başladı:

- Kadro dışı bırakılanlardan bir takım kurulsaydı, şampiyon olurdu... Real Madrit kadar para harcanıyor ama sonuç bir enkaz... Rezalet... Hüznün de ötesinde, anlatamayacağım bir acı içindeyim.

İnal Batu'nun "geleni, gideni... Arayıp, soranı" çok. Ziyaretçiler "kendi dertlerini" söylemeden önce...

Batu'ya "şöyle" diyorlarmış:

- Efendim, Meclis'e Fenerbahçe ile ilgili bir Araştırma Önergesi verseniz.