Bunun olmasını bekliyordum uzun zamandır.. Ve oldu.. Zaman geldi.. Gün bugündür arkadaşlar, işte yaşamımızın 24 saati izlemek zorunda bırakıldığımız dedikodu, güncel olmak, adından söz ettirmek için her yola başvurma, entrika gibi muhteşem artistik ve medyatik metotlarımız sonunda siyasetimizin de içine ... yerleşti.

Elbette bu eğitim (!) sadece çocuklarla, gençlerle sınırlı kalmayacak, yalnızca onlar etkilenmeyecekti. Ne demiş atalarımız "Huylu atın yanında duran ya huyundan ya suyundan"..

Sonunda yaşını başını almış (yani bu da lafta değil, bazıları için bu söz bile hafif kalıyor) siyasetçilerimiz de tele-magazinlerin, Biri Bizi Gözetliyor'ların havasına girdiler. Haklılar tabii, üstelik onları gözetleyen "biri" de değil, en az birkaç milyonu.. Hatta daha iyimser bir tahminle en 40-50 milyonu.

Dün sabah, size daha önce sözettiğim gibi British Airways'in davetlisi olarak Londra'ya gelmek üzere İstanbul'dan uçağa bindim. İngiliz Havayolları eksik olmasınlar yerimi de 'Business'te ayırmışlar.. Önümüzdeki günlerde diğer ülkelerden gelen gazetecilerle birlikte Buckingham Sarayı'na gideceğim. Bakalım Kraliçe nasıl bir evde yaşıyor, perdelere gerçekten yama yaptırmış mı göreceğiz. Yakından inceleyeceğim merak etmeyin!

Her neyse, konuya dönelim. Yerime yerleştim, elime gazeteleri aldım ve beş dakika sonra gülmeye başladım. Etrafta Türk yolcu olsa, bizim gazetelere bakıp bakıp gülmemi anlayabilirler ama yok, herkes yabancı. Ben gülüyorum, onlar bakıyor. Onlar baktıkça ben daha çok gülüyorum. Açıklayamadım tabii.. Nasıl açıklayayım:

Siz İngiltere'de Thatcher "Avrupa Birliği'nden çıkalım artık" dedi diye kadına delirdi gözüyle bakıyorsunuz, bir de bizimkileri duysanız denir mi?

Biz girmek için birbirimizi yiyoruz, siz çıkmak için denir mi?

Eski Cumhurbaşkanı Evren, sadece cumhurbaşkanlarının ulaşacağı bilgileri okumuş. Ata'mızın özel arkadaşlarını, özel notlarını açıklıyor. Normal şartlarda (en azından şu an için) yapılmaması gereken bir şey, kısacası dedikodu yapmakta..

Ayrıca, önce "Sırdır, bahsetmem doğru değil" dediği konularda da bilgi veriyor. Bu sözünde durmamaktır, ne iş, denir mi?

Başbakanımızın, ABD Başkan Yardımcısı Cheney "Yakın zamanda Irak'a harekat yok dedi" açıklamasından hemen sonra Cheney "Ben görünür zamanda yok demedim, hemen yok dedim" açıklamasını göndermiş, Türkiye Başbakanı nasıl böyle önemli bir konuda hata yapar denir mi?

Rahşan Hanım "Bana kalsa koalisyon ortakları için veryansın edeceğim ama şimdi zamanı değil" demiş. Oysa onlar çok uyumlulardı, bu nasıl söz, biz artık olanlardan hiçbir şey anlayamıyoruz denir mi?

Seçim yaklaştıkça parti genel başkanlarımızın popülist gayretlerini ve bizim hafıza zayıflığımızı görseniz siz de benim gibi gülerdiniz denir mi?

Hayır denmez.. Katiyen denemez. Onun için ben de birşey demedim, kendi kendime gülmeye devam ettim. Zaten böyle giderse düşündükleri yakında hepimiz için geçerli olacak!

(Yazarın notu: Atatürk hakkında özel bilgiler, henüz bilinmeyenler varsa ve bu açıklanacaksa, önce tarihçiler inceler, karar verilir, ondan sonra açıklanır. Cumhurbaşkanları, kendi emelleri için ona saldıranlara malzeme yaratacak konuşmalar yapmaz, bilmem yanılıyor muyum?

Bugün Partiler Kanunu hakkında yazacaktım yerimiz bitti, Pazar'a olur mu?)