kapat
19.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 İSTANBUL
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 GÜNAYDIN
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HIGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Alışkanlık bu sadece!

"Bu geçici bir durum. Bebeğimiz doğmadan önce her şey iyiydi. Biliyorum şimdi depresyona girdi. Hani bebek oldu, bir yere kıpırdayamıyoruz durumu onda bu etkiyi yaptı. Yakında her şey farklı olacak!" Bebeğinin doğduğu son 3aydan beri hep aynı sözleri söyleyen aklı başında (!) bir doktor kadının sözleri bunlar..

3 aydır kelimenin tam anlamıyla yalnız. Zaten doğuma bile yalnız gitmişti. Şimdi bütün gün bebeğine bakıyor, kimi zaman doktora aşıya falan gitmek gerekiyor. O zaman da kapıyor çocuğunu doğru doktora. Tabii yine tek başına. Kocası mı? Onu sormayın çok meşgul bir kalp uzmanı. Bana kalırsa şu sıralar başkalarının değil kendi kalbinin dertleriyle meşgul!

Karısıymış, çocuğuymuş onu hiç ilgilendirmiyor. O arkadaşlarıyla rutin gezmelerine çıkıyor, arabasını satmak zorunda bırakan kredi kartı borçları onun değilmiş gibi borçlarına yeni borçlar katıyor, arkadaşlarına ve kendisine pahalı hediyeler alıyor. Bir nevi Kamikaze durumu var ortada. Bütün bunlardan sonra akşam yüzsüzce eve gidiyor!

"Bunlardan sana ne" diyebilirsiniz belki.. Ama hayatta bu kadar duyarsız adamlar olması gerçekten sinirimi bozuyor. Üstelik tepki duymak için ille de böyle şeylerin benim başıma gelmesi gerekmiyor! Bir arkadaşımın böyle sorumsuz bir adamla yaşıyor olması bile beni deli etmeye yetiyor.

Neden diye sorduğumda "Aşk böyle bir şey" diyor arkadaşım "Sen anlamıyorsun!". Hadi bakalım, ne alakası var? Hayır ben onun o taş kalpli kocası kadar duyarsız, anlayışsız değilim. Elbette ben de biliyorum, en azından bir fikrim var aşka dair. Onun gibi sürünmek, "Acaba icra memurları kapıya ne zaman gelecek?" diye düşünmek aşkı körüklüyorsa eğer o zaman başka. Ben bu işi bilmiyorum!

11 yıllık bir ilişki. Son 7 yılı ona sorarsanız mutlu bir evlilik. Bana sorarsanız sadece bir alışkanlık. Onu kaybetmekten öyle korkuyor ki. Duyduğu acıyı saklamayı da iyi beceriyor hani. Ara sıra şöyle kendini kaybedip ağlayacak falan oluyor ama sonrasında hemen toparlanıveriyor. "Geçecek bunlar yine beraber olacağız eskisi" gibi diye sayıklamaya başlıyor. Bana kalırsa kendini kandırıyor."Hem beni günde bilmem kaç defa arıyor!" "Sen daha kendini kandır, alışkanlık, bu alışkanlık!" diyemiyorsunuz, anlatamıyorsunuz bir türlü...

Aslında hep böyle olmuyor mu? Hep biri daha sadık, hep biri biraz daha aşık olmuyor mu? Acıyı iki kişi aynı anda yaşamıyor ki, birine vuruyor piyango..

Dün aslında kararlıydım. Sabah erkenden şöyle çıkacak önce Boğaz'da bir yürüyecek, sonra Bebek Kahve'ye gidip hem gazetelerimi okuyacak, hem arada denizi seyredecek hem de çayımı yudumlayacaktım. "Belki bir iki galeri filan gezerim" diyordum. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Tek izin günümde hava bana kötü bir oyun oynadı. Ben de malum doktor muhabbetine takıldım...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır