kapat
17.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Akıl oyunları.. Takım oyunları..

Harika bir bahar gününde İTÜ kampüsünde idim, gene.. Sporcu gençlerle bir sohbet daha düzenlemişti, Metin Tükenmez Hocam.. Nasıl keyifli bir öğleden sonra geçirdim, anlatmam mümkün değil..

Gençlerin arasında olmak, onlarla konuşmak, insanın canına can katıyor.. Metin Hocam ve İTÜ'nün gençleri beni yeniden gençleştirdiler..

Galatasaray'ın nasıl UEFA Şampiyonu olduğunun sordular.. Dünyanın en pahalı yıldızları ile dolu takımlarını geçerek.. Nasıl Süper Kupa'yı aldığını sordular, Real'i devirerek ve yurt içinde nasıl alınmadık kupa bırakmadıklarını sordular.. Geçmişi sorgulamıyorlardı, yanlış anlamayın.. O Galatasaray ile bugünkünün farkını soruyorlardı..

Onlara bir film anlattım.. Bir filmden bir sahne.. Size de anlatayım..

Son yılların en güzel filmlerinden "Akıl Oyunları" bu.. Bu ülkede her spor yöneticisinin, her teknik adamın, her sporcunun, her takım oyuncusunun görmesi gereken bir film.. Ben yönetici olsam, sinema kapar, tüm kulübü, her türlü sporun sporcusu, antrenörü ile götürürüm..

***
Bunlar üniversitenin birinci sınıfında beş arkadaş.. Bir gün okul civarında bir kafe-barda oturuyorlar.. İçeriye bir dehşet sarışın giriyor.. Okulun en alımlı kızlarından biri, belli.. Beşinin de gözleri kızın üzerinde toplanıyor.. Bu kız başkasına kaptırılmamalı.. Kimin olması önemli değil, bizim gurubun, bizim takımın olsun, bizim masaya otursun da.. Delikanlıların dördü, bardaki geri kalan tüm delikanlılar gibi, sarışın afetin dikkatini çekmek, ona kur yapmak, masaya getirmek için harekete geçmeye hazırlanırken, Nash, yani filmin kahramanı, yani Nobel ödüllü bilim adamı, o zamana kadar geçerli ve kabul edilmiş Adam Smith'in ünlü teorisini çürüten ve ona Nobel getiren karşı teorisinin ilk adımı atıyor, arkadaşlarına "Durun ve beni dinleyin" diyerek..

Adam Smith, liberalizmin kurucusu bilinir, ekonomide.. "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" ilkesi onundur. Müdahele edilemezse, herşey birbirini dengeler, sonunda, Smith'e göre..

İşte bu Smith'in bir Oyun Teorisi var.. Smith gibi bir bireyciye cuk oturan bir teori..

"Bir takımın içindeki bireyler, kendi başlarına ne kadar başarılı olurlarsa, takım da o ölçüde başarılı olur.."

Gencecik öğrenci Nash, zamanın tanrısı Smith'e karşı çıkarak diyor ki..

"Siz Şimdi, Smith'e göre hazırlanıyorsunuz.. Bu kızı masaya getirmek için her biriniz ne hüneriniz varsa gösterecek, tüm zeka ve olanaklarınızı kullanacaksınız.. Bakın o zaman ne olacak?.. Bu kız, hepinizin etrafında pervane olduğunu görünce, keyiflenecek. Hoşlanacak.

Şımaracak belki.. Ve oyunu sürdürmek, yarın, öbür gün de ayni ilgiyi toplamak, sizi pervane etmek için büyük olasılıkla hiçbirinize yüz vermeyecek. Oysa, şimdi biz onu yok farz etsek, onun içeri girdiğinin farkına bile varmamış gibi davransak, bu defa beklentileri gerçekleşmediği için hayal kırıklığına uğrayacak. Bu defa 'Benim gibi bir kızın farkına bile varmayanlar, kim, kim bunlar' diyecek içinden ve dikkatimizi çekmek için, o çareler düşünmeye başlayacak. Belki de sonunda masamıza, kendisi gelecek, tıpış tıpış.. Yani dostlarım, bir takımın başarısında, o takımı oluşturan bireylerin her zaman kendi açılarından en iyiyi yapmaya, en iyi olmaya çalışmaları her zaman geçerli olmayabilir. Takım başarısında önemli olan, takım için en iyi olanı bulup onu yapmaktır.."

Fatih Terim'in Galatasaray'ı "Takım"dı.. Bu yüzden dünyanın en pahalı, en ünlü oyuncularından kurulu dev rakipleri önünde kazanabildi.. Çünkü ötekiler takım değil, karma idiler.. Kendileri için oynayan yıldızlar karması..

***
Fatih Hocam'a filmi görmesini özellikle tavsiye ettim.. Görsün, sonra gene konuşacağız onunla..

TELE-PAZAR!..
İş başa düştü.. TRT'nin yasal görevlerini de düşünerek, Televole kültüründen hani o çok fazla şikayet eden medyamızı da arkamıza alacağımızı hesaplayarak, TRT1'de her Pazar bir canlı program hazırlamaya başladık.. Bir kültür, sanat, eğlence ve spor programı..

İnsanları eğlendiremezseniz ekran önünde pek tutamazsınız.. O elde olacak. Onun yanına bu ülkede reyting yapmadığı için ekrana gelmeyen ne kadar spor türü, sinemasından, tiyatrosuna, resiminden heykeline, ne kadar sanat olayı varsa, bir hafta boyu derliyoruz..

Reyting iddiamız yok.. Reyting yapmayan ne varsa, diye yola çıkarsan, olmaz zaten.. Amaç, Televole kültürüne alternatif sunmak. Amaç, bu ülkede adı geçmeyen sanat, sanatçı, spor ve sporcuları ekrana getirip biraz teşvik etmek..

Yola çıkarken, Televole kültürünü Allah'ın her günü eleştiren medyamızın ve TV eleştirmenlerimizin bizi de bir nebze izleyeceklerini umuyorduk. Destek değil, izlendikleri duyusu.. O da yetecekti. Ama bir Burhan Ayeri dışında, bir yıl içinde bize bakan, bizi yazan tek kişi çıkmadı. Ülkenin her Pazar öğleden sonra TRT1'de olup bitenlerden haberi bile yok.. O zaman iş başa düşüyor, dedim.. Bunca arkadaşın emeği, duyurulmalı.. Artık her Pazar ben yazacağım..

Her hafta olduğu gibi 15.30'da başlıyoruz.

Önce eğlence..

Bu hafta Haldun Dormen yönetiminde İstanbul Üniversite Konservatuarı Müzikal Topluluğu var. En ünlü müzikallerden en güzel şarkılarla..

Metin Ersoy var.. 69'lı yılların Kalipso Kralı, yerli Harry Belafonte, biz yaştakileri alıp götürecek.

Klasik müzikçiler için Eskişehir Senfoni Orkestrası'nı tanıtıyoruz.

Ali Kocatepe, devamlı dans gurubumuzla araya girecek.. Ve finalde Türk Müziği'nin en sevilen seslerinden Nurdan Torun..

Sporda Roma'da olup bitenler dahil, haftanın futbol olayları var, yorumları ile.. Bu yorumlara dikkat.. Genç ve farklı şeyler söyleyen yorumcularımız var. Eyyamcı değil, yürekli.. Bu hafta Mehmet Demirkol ve Bilgin Gökberg..

Basketbol var. Ankara'dan canlı bağlantılarla Uluslararası Okçuluk Şampiyonası var. Ünal Özüak'la basketbol var. Formül 1 Malezya etabı var.. Spor dünyasından enfes görüntülerle haftanın özeti var.

Ve de yepyeni, ama şampiyon bir okul takımı.. Beşiktaş Koleji var..

Sinema'da haftanın filmi Muhammed Ali'ye farklı bir bakış açısı getiriyor arkadaşlarımız.. Tiyatroda uğrak Gazanfer Özcan-Gönül Ülkü Tiyatrosu..

Bir de Çekler'in dünyaca ünlü Kara Tiyatrosu..

Son yılların ilgi çeken Modern Dans Gösterisi, Seyahatname ekranlarda.

İstanbul galerilerinde hangi sergiler var ve tavsiyelerimiz..

Sonra..

Bu ülkenin en seçkin mankenleri ile Uğurkan Erez'in defilesi.. Bayılacaksınız.

Türk David Copperfield'i Kubilay QB Tunçer'den harika illüzyon gösterileri. Tele-Pazar ekibinin sunduğu kahkaha tufanları, skeçler, taklitler, her amatöre açık yetenek yarışması.. Daha neler neler?..

Farklı şeyler izlemek, farklı bir televizyona bakmak istiyorsanız eğer, buyrun!..

Pazar Neşesi
Bu Pazar Neşemiz, soyadını yazmayan Zeynep'ten.. Kıpkırmızı noktalı bir fıkra, ama espri müthiş..

Yaşlı Amerikalı turist Türkiye'ye gelir ve karnıyarık yer. Memleketine dönünce karısı sorar:

"Türk mutfağı meşhurmuş değişik ne yedin?"

"Patlıcan Karnıyarık yedim."

"Yaa, peki nasıl bir şey, neye benziyor?"

"Pişmemişi benimki gibi, pişmişi seninki gibi.."

EĞER
..bir başka ülkeden bir çocuğu evlatlık edinmek durumunda kalsanız, hangi ülkeyi seçerdiniz?.

..dünyanın bugünden daha iyi olmasını sağlamak amacı ile, tarihten bir süreyi yaşanmamış gibi silmeniz mümkün olsa, hangi tarihi seçerdiniz?.

..sizin kuşağınızın daha rahat koşullarda yaşamasını temin için, bir tek şeyi değiştirmeniz mümkün olsa, neyi değiştirirdiniz?..

BİZİM DUVAR
Daha evvel Türkiye haritasının bir kısmını Kürdistan olarak gösteren Microsoft yani mikro yumuşak, şimdi de Türkiye'nin üçüncü büyüğü olarak Erbakan'ı göstermiş. Bunlar artık Makroyumuşak!. Hakan&Utku



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır