Üç Türk gencinden, yani bizim çocuklardan söz edeceğiz bugün.. İsimleri ve sahip oldukları web siteleri şunlar:

Hüsamettin Beyazıt: www.hitech-news.com Levent Yanık: www.edevlet.net ve Ali Günertem: www.neatex.com

Şimdi bu üç genç, Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdiler.. Bu üç site, tam 3 yıllık bir çalışma sonrası, birbirlerine bağlandı.. Bu üç genç sadece sitelerini birbirine bağlamadılar.. Bu konudaki bilgi ve tecrübelerini de bir araya getirdiler..

Yapmaya başladıkları iş, Türkiye için son derece önemli.. Gençler, "teknoloji üretimi" yapacaklar.. Yıllardır ihmal ettiğimiz teknoloji yatırımına öncülük edecekler. Amaçları, bu alanda ülkemizde yatırım yapmak isteyen Türk, Amerikalı, İsrailil veya Japon firmalara yolu açmak.. Bunlar arasında işbirliği ve yatırımları sağlamak..

Eğer bu üç genç başarılı olursa, Türkiye yıllardır yakındığı "Adamlar yapıyor kardeşim" cümlesini tarihe gömecek ve bizim çocuklar arasından da "Teknoloji'de artık Türkiye de var" dedirtecek isimler dünya pazarlarına çıkacak..

Teknolojik buluşlar, geçmişimizi nasıl şekillendirdiyse, geleceğimizi de hatta daha da büyük oranda ve hızda şekillendirecek. Bu gençlere göre, eğer Türk hükümetleri "teknolojiyi ulusal öncelik" olarak alsaydı ve bu iş için küçük bir fon ayırıp, (Yunanistan 250 milyon dolarlık bir fon kurdu), teknoloji yatırımlarına destek olsaydı, bir Techno-Park gerçekleştirebilseydi, ülkemiz bugün İsrail'in de, Hindistan'ın da önüne geçebilirdi.. Türkiye'de üç tane banka bir araya gelse bu fonu yaratabilir. Devlet, sigara ve içkiden aldığı fonun küçücük bir miktarı ile bu fonu yaratabilir..

Şimdi bu üçlü, Washington'da yapılacak olan ATC konferansında, Amerikalı ve Türk işadamlarına bir sunuş yapacaklar.. Ve belki de diyecekler ki "Sizler, Türkler ekip olarak bir iş başaramaz diye düşünüyordunuz. Ama bakın biz başardık. Artık bırakın bu önyargıyı" diyecekler..

Üç genç, Türkiye'de var olan "teknoloji potansiyelini" Amerikalılar'a anlatacak.. İşte size çarpıcı bir örnek; İsrailliler sadece yazılımdan, yılda 15 milyar dolara yakın bir gelir elde ediyor..

Türkiye, teknoloji ithal ediyor.. Bazen öylesine bilinçsizce bu işi yapıyor ki, 3 yıl sonra kullandıkları teknoloji eskiyor ve ve bu da o şirketin uluslararası pazarda rekabet şansını yok ediyor.. Şimdi "Nano Teknoloji" hızla giriyor hayatımıza.

Bizim çocuklar, Türkiye için bir tür "Microsoft Modeli" yaratıyorlar.. Bir tür "Bill Gates" modeli.. Bunu başarabileceklerine de inanıyorlar.. Onların tabiri ile "Kuvayı Teknoloji Seferberliği" yapması gerekiyor ülkemizin. Pırıl pırıl gençlerimiz var.. Türkiye, teknolojiye yatırım yaptığı zaman, beyin göçünü de tersine çevirebilir..

Bunu başarmak için de illâ ki mühendis olmak gerekmiyor. Nokia firması orman ürünleri satan bir şirketti. Kullandığı ormancılar arasında haberleşme sorunu büyüyünce, cep telefonu dediğimiz işi bulup çıkarttı ortaya.. Onun için her Türk genci bu tür teknoloji üretimlerine imza atabilir..

Ve inanın, bizden de "Bill Gates'ler çıkabilir".. Neden çıkmasın? Gates, bu işi kafasına koyup üniversiteden ayrılıp küçük bir garajda çalışmalarına başlamıştı..

Şimdi aklımıza geldi, örneğin Ali Koç.. Teknolojiye son derece önem veren bir isim.. İnşallah kendisi Washington'daki ATC toplantısını izler ve bu gençlerle bir araya gelir, konuşur.. Ve diğer Türk şirketleri.. Bu gençlerle konuşun. Onlara, şirketinizi ve ne gibi bir teknolojik yenilik istediğinizi söyleyin. Başarabildikleri işleri görünce siz de şaşıracak ve bizler gibi bu gençlerle gurur duyacaksınız.. Eğer birileri ile gurur duyacaksak bu tür gençlerle duyalım artık...