"Geçen yılki krizin yarattığı tahribatı kısa sürede telafi edebileceğimizi umuyorum" "Artık bu noktadan sonra umudumuz Türkiye'ye dış yatırım gelmesi, onun yollarının da artık açıldığını zannediyorum"

UluslararasI Para Fonu (IMF) ile yapılan üç yıllık yeni stand - by düzenlemesi ve 16 milyar dolarlık yeni kredi Başbakan Bülent Ecevit'in ekonomiyle ilgili iyimser beklentilerini yükseltiyor. Kamu maliyesinde sağlanan iyileşmeler, döviz kurlarındaki aşırı dalgalanmaların durulmasını da sevindirici bir gelişme olarak yorumlayan Ecevit, halen yüksek düzeylerde seyreden enflasyon oranlarının da önümüzdeki aylarda düşmeye başlayacağını tahmin ediyor.

Dün konuştuğumuz Başbakan Bülent Ecevit, "Ekonomimiz artık düzlüğe çıktı sayılır" diyor ve ekliyor:

"Aslında ben, geçen yılın son haftalarından itibaren umut verici bir gelişme süreci görüyordum. Bu süreç yılbaşından itibaren daha da belirgin hale geldi. Biz hükümet olarak tabii çok sorumlu davrandık, çok dikkatli olduk. Bunun da hem IMF hem Dünya Bankası üzerinde güven verici çok olumlu etkileri oldu, ilişkilerimiz çok iyi bir yola girdi. IMF ve Dünya Bankasından ard arda sağlanan yüksek kredi destekleri bu güvenin bir sonucu..."

Başbakan Ecevit, "ekonomi düzlüğe çıktı sayılır" derken diğer yandan da rehavete kapılmamak gerektiğini vurguluyor:

"Çünkü bu söylediklerim doğal olarak bütün sorunlarımızı çözdük, çözüldü anlamına gelmiyor. Bir olumlu sürece girdi artık ekonomi, ama, dikkatli olmalıyız. Programı kararlılıkla uygulayıp Türkiye'yi yeniden sağlıklı bir büyüme ve gelişme dönemine sokabilmeliyiz..."

Bundan sonra artık karşılığı olmayan, sağlam kaynaklara dayanmayan kamu harcamalarından özenle kaçınılması gerektiğini de vurgulayan Başbakan, yeni dönemde ekonomik büyümeye ivme kazandıracak temel unsurun yabancı sermaye akışı olacağını söylüyor.

DIŞ SERMAYE AKACAK
"Artık bu noktadan sonra umudumuz Türkiye'ye dış yatırım gelmesi, onun yollarının da artık açıldığını zannediyorum" diyen Başbakan Ecevit, şunları söylüyor:

"Yabancı sermaye akışının yolunu açmak için endüstri bölgeleri yasasını çıkardık. Bununla bürokrasiyi, formaliteleri çok azaltıyoruz. Bu olumlu bir gelişmedir. Yabancılarla olan ticari ilişkilerde bazı hukuki güvenilirlik sorunları var ki o da çok önemli. O konulardaki sıkıntıları da gidereceğiz. O konu da çok önemli. Yani bunlardan sonra ben artık dış sermayenin de Türkiye'ye akmaya başlayacağını umuyorum. Ayrıca biliyorsunuz kapanan fabrikalara talip bulma konusunda bazı duyurular yayınladık. Şimdi o duyurularımıza bazı yanıtlar gelmeye başladı. Daha çok yatırımlara yol gösteren kuruluşlardan olumlu yanıtlar gelmeye başladı. Önemli olan da bu..."

KARARLILIK VE İSTİKRAR
Evet, Devlet Bakanı Kemal Derviş "yoğun bakım odasından çıktı" diyor. Ecevit'in deyişiyle de "düzlüğe çıktı sayılan" ekonomide hiç kuşku yok ki umut verici gelişmeler var. Ancak henüz her şey güllük gülistanlık da değil. Programdan en küçük bir sapma, hükümetin göstereceği en küçük bir tereddüt veya ayak sürüme işlerin yeniden terse dönmesine neden olabilir. Ecevit de bunun farkında ama "artık kaygıya gerek yok" diyor Başbakan:

"Programı kararlılıkla uygulayacağımızdan artık herhalde kimsenin de kuşkusu kalmamıştır. Geçen dönemde bu kararlılığı gösterdik hükümet olarak. Şimdi ekonomideki gelişmeler son derece olumlu bir sürece girdi, umut verici bir dönem açıldı önümüzde. Tabii bunun iyi değerlendirilebilmesi için siyasi istikrarın devamı ve kararlılık büyük önem taşıyor. Bu dönemde ortamın iyileşmeye başlamasıyla birlikte geçen yıl yaşadığımız krizlerin ekonomimiz üzerinde yarattığı ağır tahribatın da öngörülenden daha kısa sürede telafi edilebileceğini umuyorum..."