kapat
29.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Orta sınıf ille de orta sınıf!

Orta sınıfı güçlü ve yaygın olan ülkelere gittiğimde, onlara nasıl imreniyorum, nasıl gıpta ediyorum bilemezsiniz.

Çünkü biliyorum ki orta sınıf, bir ülkede demokrasinin ve toplumsal barışın en büyük güvencesi.

Sokakları polisler değil, orta sınıfın varlığı koruyor.

Miloşeviç politikaları gibi, orta sınıfı çökerten uygulamaların sonu da ister istemez totaliter bir rejime kayıyor.

Dünya tarihi bunun örnekleriyle dolu.

Türkiye ne yazık ki orta sınıfını giderek küçülten bir ülke.

Üniversite mezunlarının 250 milyon lira maaşlı bir iş bulduğu zaman sevindiği bir ülkede, yoksulluk sınırı 970 milyon lira olarak hesaplanıyorsa, varın gerisini siz hesabedin.

Bir üniversite mezununun maaşı, dört kişilik bir akşam yemeğini ancak karşılıyorsa artık bu konuda tartışacak bir şey kalmamış demektir.

***
Orta sınıfın önemine CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da dikkat çekmiş.

Bülent Tanla'nın Arjantin gezisi sonunda hazırladığı raporun açıklandığı basın toplantısında şu cümleleri dikkat çekiyor: "Orta sınıfa dikkat! Orta sınıf bir ülkede siyasetin de, ekonominin de, iç barışın da, güvenliğin de en önemli dayanağıdır. Orta sınıfı tahrip olan bir ülkenin başına her alanda büyük sorunlar gelir. Orta sınıfı ayakta tutalım."

Bülent Tanla'nın Arjantin raporu sonunda yapılan değerlendirmelerde iki can alıcı nokta ortaya çıkıyor: Türkiye'nin derhal bir ekonomik büyüme sürecine girmesi ve orta sınıfın güçlendirilmesi.

Baykal diyor ki: "Küçülen bir ekonomi ile hiçbir sorunumuzu çözmemiz mümkün değildir. Küçülen bir ekonomiyle borçlarımızı ödememiz de mümkün değildir."

***
Bugün Türkiye'deki iyimserlik rüzgârlarını ne üretim, ne tüketim, ne milli gelir, ne de ihracattaki artış estiriyor.

İyimserliğin tek bir nedeni var: Dışarıdan borç para gelmesi olasılığı.

Bütün göstergeleri kötü olduğu halde, faizle aldığı borçları arttığı için sevinen tek ülke biziz herhalde.

***
Orta sınıfın yitip gitmesinin en büyük tahribatlarından birisi de "değerler sistemi" nde görülüyor.

Toplumun içten içe nasıl çürüdüğünü; nasıl başların ayak, ayakların baş olduğunu, nasıl insafsız ve ölçüsüz bir değer yitiminin içine düştüğünü her gün gözlemliyoruz.

Artık kaç kere yazdığımı hatırlamadığım bir görüşü bir kez daha vurgulamama izin verin:

Kaybolan paraları yerine koyacak mekanizmalar yeniden kurulabilir; dışarıdan borç para da gelebilir ama yüzyıllar içinde oluşan değerlerimizin yitip gitmesi karşısında yapabileceğimiz hiçbir şey yok.

Ne yazık ki "etik değer" ithal edilemiyor.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır