Julio Iglesias'nın Türkiye'deki konseri Şahpari Kaşıkçı'nın marifetleri yüzü den tam bir skandala dönüştü. İşte o utanç verici gecenin hikayesi

Tanıdığımız, alıştığımız, hattâ sevdiğimiz postacılar artık kapımızı değil iki, bir kere bile çalmıyor. Onların yerine posta servisini özel şirketlerin memurları yapıyor. Havadan nem kapmaması için itinayla paketlenmiş zarfları verirken sizden kimlik kartınızı, telefon numaranızı ve imzanızı istiyorlar. Vermemekte direnince zarfları alıp gidiyorlar.

Sabırlı günlerimde bütün isteklerini yerine getirince elime tutuşturulan zarfları açıyorum. Kimbilir kaç sokak çocuğunu sadece sokaktan değil, tinerden vazgeçirecek paralar harcanarak gönderilen çoğu anlamsız kartları sepete atarken o kadar hırslanıyorum ki, kendi kendime konuşmaya başlıyorum. Gelen kartlar arasında tek tük insana neşe ve sevgi sunanlara rastlayınca da o kadar mutlu oluyorum ki onları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Yıllarca önce Miami'de yaptığım bir röportajdan sonra gönderdiği her yılbaşı kartında yeni bir çocuğunun doğumunu "fotoğrafıyla" haber veren Julio Iglesias'tan bu yıl da nefis bir kart aldım. Üçüncü çocuklarını beklediğini bildiğim Iglesias ailesinin 2002 yılında dört çocukları olduğunu fotoğrafta görünce gözlerime inanamadım. Yanlış saydığımı zannederek fotoğrafı inceledim; bebekler o kadar birbirine benziyor ki, ikiz olduklarını ancak o zaman anladım.

Julio Iglesias dünyada en çok satan kasetleri ile Guiness Rekorlar Kitabı'na geçen bir sanatçı. Bazı erkeklerin nefret ettiği sesine kadınların çoğunluğu bayılıyor. Hele birkaç yıl önce çıkardığı Comparsita tangosundaki yorumuna Zafer Mutlu bile hayran oldu; hem de günde birkaç kere dinlediğini itiraf ederek...

GECE GELEN TELEFON
Iglesias, arkadaşı Ahmet San'nın girişimiyle Türkiye'de ilk konserini Abdi İpekçi Salonu'nda vermişti; ancak kötü ses düzeni hayal kırıklığına neden olmuştu. İkinci konser ise maalesef tam bir fiyaskoydu. Adnan Kaşıkçı'nın, kişiliği hiç de cazip olmayan cazip eşi Şahpari Kaşıkçı'nın garip davranışları hem Iglesias'ı, hem de bizleri çok üzmüştü.

Şahpari Kaşıkçı sokak çocukları için İstanbul'da, Julio Iglesias'ın konser vereceği bir balo tertipleyeceğini söyleyince tabi sevinmiştim. Bu tür organizasyonları beceremeyeceğimden, ona sanatçının menajerliğini de yapan Ahmet San'ı tanıştırmıştım. Ancak konser günü yaklaştıkça Şahpari Kaşıkçı'nın 'iyilikseverliği' Çeçen çocukları üzerinde yoğunlaştı.

Bir silah tüccarının eşinin sürekli savaş halinde olan Çeçenler'e bu ilgisinin nedeni belli olmuştu. Türkiye'de sadece Çeçen çocukları yararına kişi başına 1500 dolara bilet satışına başlayan Şahpari, Beylerbeyi Sarayı'ndaki masaları doldurmak için Elizabeth Taylor'ı da davet ettiğini basına açıkladı.

Türk sokak çocuklarına ufak bir meblağ dahi ayırmamakta ısrar edince Şahpari ile ilişkimi kestim. Ama o, sadece beana değil, büyük bağışlar almayı ümit ettiği çok kimseye, yemekte Elizabeth Taylor'un yanında oturtacağına dair sözler verdi.

Evimin yanındaki Esma Sultan Yalısı'ndaki davetine gitmediğim için üzülen Adnan Kaşıkçı, gece yarısı telefon etti: "Leylâ, son derece zor bir durumdayım. Şahpari biletlerin ancak yüzde onunu satabilmiş. Sen haklıydın; keşke sadece Çeçen çocukları için yapılmasaydı bu gece. Lütfen, hem ATV'den hem radyolardan bir duyuru yap. Bütün biletleri ben satın alıyorum. Yeter ki masalar dolsun. Arap âleminden çok zengin dostlarım Julio'nun ücretini ödeyecek ve çocuklar için büyük bir bağış yapacak. Beyin ameliyatından henüz kalkan Elizabeth Taylor sırf hatırım için geceye katılıyor. Ne yap yap, tüm dostlarını davet et ve ve saraya bir grup çocuk getir " dedi.

VE SKANDAL PATLIYOR
Şahpari, Beylerbeyi Sarayı'nda o gece ömrümde çok az utandığım gecelerden birini yaşattı. Nefis bir mehtap vardı. Deniz üstünde birikmiş sayısız motor, kayık ve yatlardaki insanlar nefesini tutmuş, Julio Iglesias'ın konserini dinliyor, arkasında tango yapan Arjantinli çifti seyrediyordu. Birdenbire sahneye çıkan Şahpari Kaşıkçı elindeki gülü Julio Iglesias'a uzatırken orkestra durdu. Şahpari onu öptü; adamcağız şaşırdı ama yakın arkadaşının eşine tepki gösteremedi. Şahpari'yi belinden kavradı, kadına bir aşk şarkısı söylemeye başladı. Allahtan Elizabeth Taylor sahneye çıktı da dikkatler onun üstünde yoğunlaştı. Elizabeth çocuklar için üç dakikalık bir konuşma yaptı ve derhal motorla oradan ayrıldı.

Şahpari'nin ısrarı ile orada saatlerce, ellerindeki gülleri ünlü yıldıza vermek için bekletilen çocukları Yusuf Kulca'dan özür dileyerek yuvaya götürmesini rica ederken kahroldum.

Sonuç; yıllarca o gecenin ücretini alamayan Iglesias'ın Kaşıkçılar'la ilişkisinin nasıl noktalandığını bilmiyorum. Ama birkaç ay önce Iglesias yolladığı bir mektupta tekrar İstanbul'da, Park Orman'da bir konser vermek için can attığını söylüyordu. Konser 11 Eylül hadiseleri yüzünden gerçekleşemedi. Ahmet San'ın ise mahkemelik olduğu Şahpari'yle son durumunun ne olduğunu bilmiyorum.

Buradaki tek kazanç; yapılan baskı sonucunda Şahpari Kaşıkçı'nın 100 bin dolarlık çeki kimsesiz çocuklar için bir bina yaptırmakta olan Sema Cıngıllıoğlu'na vermesiydi.

O günden sonra Kaşıkçı çiftini görmedim. Ancak resmen boşandıklarını, çocukları için ara sıra beraber olduklarını müşterek dostlardan duyuyorum.

HAFTAYA
Silah satıcılığı yüzünden yıllarca görüşmekten kaçındığım Adnan Kaşıkçı ile niçin, nasıl dost oldum?