Taze nikâh
Geçtiğimiz günlerde (7 Ocak Pazartesi) ülkemizde bir "ilk" gerçekleşti... Bir bakan "duran bürokrasiyi işletmek için" herkesten imza aldı.
"Aşağıda" bir belge var.
Başlığı "Kararlılık Beyanı."
"Beyan" şöyle:
Hakkaniyet ve hukukiliği esas alarak, vatandaşlarımıza daha kaliteli, şeffaf ve dürüst hizmet sunma anlayışını benimsediğimizi, kamu kaynaklarını etkin biçimde kullanacağımızı, yönetimde yapılanma, ulaşım ve iletişim projelerimizin hayata geçirilmesinde kararlı olduğumuzu kamuoyunun huzurunda saygıyla beyan ederiz.
"Beyanın altında" on beş imza var.
Birinci imza:
Dr. Oktay Vural... Ulaştırma Bakanı.
Ve "diğer imzalar."
Bakanlığın "üst bürokratlarının" imzaları.
Müsteşarın.
Müsteşar Yardımcılarının.
Genel Müdürlerin.
***
Bu "Kararlılık Beyanı"nın, siyaset dilindeki tercümesi şu:
"Görevimizi yapacağımıza söz veriyoruz."
Görebiliyor musunuz "ülkenin geldiği noktayı?"
Görevi yapmak değil "yapmamak... Savsaklamak... İpe un sermek" ilke haline gelmiş. Devlet "tıkanmış."
Başbakan bile "şikâyet etmeye" başlamış. Öyle olunca da...
Ulaştırma Bakanı "kendine göre" bir önlem almış. Herkesten "görevimi yapacağım" diye imza toplamış.
***
Ulaştırma Bakanı ile konuştuk.
"Bürokrasiyi çok iyi bilirim... Zira... Ben de bürokrasiden geldim" dedi.
Ve devam etti:
- Kitlenen bürokrasiyi açmak ve Bakanlık'ta bir enerji yaratmak istiyorum... En başta ben, elimi taşın altına sokuyorum... Ve bürokratlarıma diyorum ki; haydi, siz de elinizi taşın altına uzatın.
***
Meclis'te Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli ile karşılaşınca...
"Kararlılık Beyanı"nı gösterdik.
Erkem Hoca güldü:
- Doğru... Bürokrasi işlemiyor... Oktay Bey de işletebilmek için herkese yemin ettiriyor... Yani... Nikâh tazeliyor... Aferin... İyi düşünmüş... İnşallah sonuç alır.
***
Prof. Pakdemirli "isim yazmayacaksın... Söz mü" dedi ve... Bir bakanı durdurdu:
- Sayın Bakan, kelepçe takılan adamlar, senin bürokratın değil mi?
- Evet.
- Yani benim adamım, benim adıma imza atacak... Ama bir problem çıkınca... Ben diyeceğim ki, "vay canına... Adamım namussuzmuş." Yok arkadaş... Böyle olmaz... Böyle olursa, bürokrasi çalışmaz... Benim adamımın, benim adıma attığı her imzanın, birinci sorumlusu benim.
Bakan "dinledi."
Tepki:
"Tısss."
***
- Ekrem Hoca... Çare?
- Çare şu... Ben Başbakan olsam yargı, bürokrasi ve medya ile üst düzey toplantılar yaparım... Bu iş böyle gitmez... Gider diyen varsa... Gelsin, alnını karışlarım.
Sahi... "Böyle gider" diyen kaldı mı?
|