İGDAŞ'ın eski Genel Müdürü Prof. Dr. Necdet Aral, 25 milyar liralık Rolex saatlerin "Gaz dağıtım işini kapabilmek amacıyla" yabancı devlet temsilcilerine hediye edildiğini söylüyor. Prof. Aral "Saatlerin bir çiftini, teknoloji satın aldığımız Fransızlar'a verdik. Diğer çiftini ise Rumen devlet yetkililerine hediye ettik! Çünkü Romanya'daki gaz dağıtımını almak istiyorduk, ama alamadık!" diyor. Yine onca harcamanın boşa gittiğini belirtiyor!

Bize ulaşan bilgiler ise tam tersini söylüyor!.. İddialara göre; Prof. Aral ve mühendis oğlunun Romanya'daki ticari işleri tıkırında gidiyor. Ayrıca orada bir de çiftlik sahibi olmuşlar!.. Anlayacağınız Arallar açısından, Rolex saatler boşa gitmemiş!

Bu iddiaları yöneltmek amacıyla Prof. Dr. Necdet Aral'ı aradık. Ancak telefonlarımıza çıkmadı.

Hesaplarda yağma izleri
Şimdi Rolex'lerin İstanbul Akmerkez'den alımları sırasında şahsi kredi kartlarını kullanan dönemin Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Cemal Baba'nın banka hesapları araştırılıyor. Çünkü bu hesaplarda, İGDAŞ, yağmasının izlerine rastlanıyor. Elimizdeki belgeler, "Baba"nın hesabına, 30 Eylül 1999 tarihinde 77.500 dolar ve külliyetli miktarda Alman Markı yatırıldığını, bir gün sonra da çekildiğini gösteriyor!

Rolex'lerin alımında Baba ile birlikte kredi kartından ödeme yapan Genel Müdür Yardımcısı H. İbrahim Leventoğlu ise, Başakşehir'de 77 milyarlık bir dairenin sahibi olmuş! Leventoğlu'nun tüm hesapları didik didik edilirken, haftanın iki gecesini İstanbul'un beş yıldızlı otellerinde geçirdiği belirlenmiş. Hem de süit odalarda!.. Peki kimle? Orası belli değil!

Misafirhane rezaleti
Araştırdığımız konulardan biri de, İGDAŞ'ın belediyenin bir başka yan kuruluşu olan KİPTAŞ'tan aldığı daireler, İGDAŞ, bu kuruluştaki alacağına mahsuben, Altunizade Hilal Konutları'ndan 8 daire satın almış... Bunların o dönemdeki rayiç değeri, yaklaşık 1,5 milyon dolar... İsraf bununla bitmemiş! Misafirhanelerin tefrişi, Albayraklar'a ait Sistem Şirketi'ne havale edilmiş. Dairelerin tümünün tefrişi için 316 bin 200 dolarlık (Yaklaşık 400 milyar liralık) bir harcama yapılmış. Ancak paranın tümü, sadece bir dairenin süper lüks döşenmesi için kullanılmış. Örneğin hidro masaj için Coret, küvet kabininde Corin, bataryalarda Grohe gibi ünlü markalar tercih edilmiş!.. Dairelerin beşi halen boş tutuluyor.

İGDAŞ'ın belli dönemlerde yaptığı hizmet binalarının açılış törenlerinde halkın parası, adeta su gibi akıtılmış. Resmi belgeler, 11 açılış töreni için 250 milyar lira harcandığını gösteriyor. (O tarihlerdeki kur hesabına göre ise yaklaşık 500 bin dolar!..) Türkiye ekonomik kriz sarmalında inim inim inlerken İGDAŞ'çılar, bu açılışların ikisinde Mahzun Kırmızıgül ve Özcan Deniz'in konserleriyle coşup eğlenmişler!.. 500 bin doların uçup gitmesine neden olan diğer etkinliklere (!) gelince: Tören alanının süslenmesi, mankenlerin İGDAŞ'ı tanıtmaları, balon uçurulması, davetiye, el ilanı, bez afiş, ikram vs!..

Yapılmayan işe başarı primi
Doğalgaza yaptığı müthiş zamla İstanbullular'ı adeta şoke eden İGDAŞ, 1999 seçimleri öncesinde garip bir ödemede bulunmuş! Düzmece ihaleyle "Bilgisayarlı Sayaç Okuma" işini (!) kapan Lonca Şirketi'ne, 1998 sonu ile 99'un ilk iki ayında "Ödemeler ve Ödüllendirme Primi" adı altında yaklaşık 3 milyon 500 bin dolar pompalanmış! Yani yapılmayan işe "Başarı Primi" verilmiş! Ödemenin 1999 seçimlerine çok kısa bir süre kala yapılması, dikkat çekici!

Hatırlayacağınız gibi, Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları'nın araştırması, Lonca Şirketi'nin İstanbullu'yu en az 20 trilyon lira (O günkü kurla yaklaşık 40 milyon dolar) dolandırdığını ortaya çıkarmıştı. Şimdi anladınız mı değirmenin suyunun nereden geldiğini? Uzakdoğu'ya düzenlenen sekreterli gezilerdeki hovardalıklarda su gibi akıtılan paraların kimlerin cebinden çalındığını!..