kapat
13.11.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 HYDEPARK
 ANKETLER
 SİNEMA
 SANAT
 KİTAP
 MÜZİK
 TARİH
 GURME
 GEZİ
 OTOMOBİL
 YAT&TEKNE
 HIGH-TECH
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Acil ameliyat lâzım

Bursa Sanayi Odası Başkanı Sönmez'in teşhisi doğru: Bizde siyaset ve ekonomi "yapışık ikizler" gibi..

Devletçi ekonomiden kurtulma savaşı yıllardır niçin bir türlü bitmiyor; sebebi bu!

Siyaset, devleti büyüttüğü ölçüde güçlendiğini sandı. Maliyetini devleti borca sokarak karşıladı.

Tıkanınca da acımasız vergilerle milletin, daha doğrusu ekonominin kanını emdi.

Kriz, artık halkın ve ekonominin bu yükü taşıyamayacak noktaya dayanması ile patlak verdi.

Devleti küçültme gereğinin "dank" etmesi, bu gerçeğin fark edilmesinden değil, başka bir çarenin kalmamasındandır.

Celâl Sönmez, devleti küçülten ameliyatın biraz daha gecikmesi halinde yapışık ikizlerin ikisinin de öleceğini söylüyor.

Doğru söylüyor.

Bilgelik, bundan sonra ne yapılacağını bilmek.. Beceri, bunun nasıl yapılacağını bilmek.. Erdem ise bunu yapmakmış..

Erdem fukaralığı yüzünden son treni de kaçırmayalım.

Meclis Başkanı, 1.100 memur yeterli olacakken mecliste 5 bin memur çalıştığını söylüyor.

Dokuz ayda 15 bin şirket kapandı, 65 bin esnaf kepenk kapadı, yüz binlerce insan işsiz kaldı ama 2 milyonu aşkın memura bir şey olmadı.

Daha halâ "memur sayısı çok değil" diyen iktidar partileri var..

Kimse "Türkiye'de toplumsal patlama olmaz" demesin..

Artan suçlarla, kap-kaç olayları ile, sövgülü-beddualı protestolarla bu patlama zaten yaşanıyor.

Bir uzman hekim olan Ender Saraç'a göre "asıl fatura krizin sonunda çıkacak".. Şu anda insanlar çaresizliğin stresini göğüsleyen savunma kalkanlarını kullanmak için olağandışı bir enerji harcıyorlar.

Dr. Saraç "Bunun bedelini, kalp hastalıkları ve kanserde patlama ile ödeyeceğiz" diyor.

Acil tasarruf tedbirlerini alamayan, partiler ve seçim yasaları değişikliği ile halka umut vermeyen iktidar, toplumun sağlığı için de tehdit oluşturuyor.

Borçlarından kurtulmak için kredi ararken bunalıma giren bir astsubayın, emrindeki 6 askerle red cevabı aldığı banka şubelerine Manavgat'ta giriştiği silâhlı saldırı hafife alınmamalı.

Mevlâna "Çabuk ol, çünkü zaman keskin bir kılıçtır" demiş..

Çaresizlik ve yoksulluk korkusunun koyu karanlığında umut ışığı yakmak, iktidarın görevidir.

Bu görevi yapan kalır, yapamayan gider!

Madem Kurtuluş Savaşı..
Cesaret korkusuzluk değil, korkudan daha önemli bir şeyin varlığını farketmekmiş..

Evet, ülkeyi yöneten siyasetçiler için iktidarı kaybetmekten daha korkutucu durumlar vardır ve galiba artık bu görülmeye başladı.

Dün hükümet, pahalı ve verimsiz devlet çarkında önemli tasarruf sağlayacak cesur bazı kararlar aldı.

Bakalım karar alma cesareti, o kararları hayata geçirme cesareti ile bütünleşebilecek mi?

İşte düşünülen önlemler:

1. Kamu personeli, ayda üç gün zorunlu ücretsiz izne çıkarılacak.. İşten çıkarmak yerine, krizin yükünü adaletli bir biçimde dağıtmak amacında daha sosyal bir çözümdür.

2. Kamu kuruluşlarının bölge müdürlükleri kapatılacak.. Köy hizmetleri örgütünün valiliklere bağlanması tedbiri tepki çektiği için tasarruf gereğine böyle bir formül bulundu..

3. Resen emekliliği durduran 1996 tarihli genelge yürürlükten kalkacak.. Böylelikle emekliliği gelen ihtiyaç fazlası memurları emekliye sevketme yolu açılmış olacak.

Sendikalar bu tedbirlere direnmemelidir. Çünkü kamu personelinin katlanacağı fedakârlık, özel sektörde çalışanların uğradıkları felâket yanında hiç kalır.

Yapılan madem ki "Ekonomik Kurtuluş Savaşı"dır kimse, örgütlü olmaktan kaynaklanan gücünü kötüye kullanmasın!



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
HAFTANIN SOYLEŞİSİ
Nuriye Akman'ın bu haftaki söyleşisi için tıklayınız

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır