Korku filmi gibi!

Ankara, Alfred Hitchcock'un yönettiği, başrolünü Anthony Hopkins'in oynadığı ünlü Sapık filmini aratmayacak bir olayla şok oldu. Akli dengesi bozuk bir kişi, ölen annesinin cesedini mezarından çıkardı, evine götürdü ve tam iki ay beraber yaşadı.
TRT Müzik Dairesi uzmanlarından İbrahim Ekmekçi (53), çok sevdiği annesi Sabiha Ekmekçi'yi tedavi gördüğü GATA'da 1998'de kaybetti. Sabiha Ekmekçi'nin ölümünü kabullenemeyen Ekmekçi, annesi mezarından çıkartıp iyileştirebileceği saplantısına kapıldı. O günden sonra bu korkunç düşle yaşayan Ekmekçi, önce Cumhuriyet Savcılığı'na ardından da annesi GATA'da öldüğü için Askeri Savcılığa başvurarak "30.12.1998 tarihinde ölen ve Karşıyaka Mezarlıklar Müdürlüğü'nde yatan annemi daha iyi tedavi edebilmek için oradan alınıp evde bakımını yapmak istiyorum" dedi. Bu dilekçe karşısında şok olan Askeri Savcılık, 24.01.20001'de Ekmekçi'nin kamu personeli olması sebebiyle TRT'ye yanıt verdi. Yanıtta, "Anılan yazı mevzuata, hukuka, mantığa uygun olmayan bir taleptir. Bu konuyla ilgili çalışmanın yapılıp tarafımıza bilgi verilmesi rica ederiz" denildi.

MUMYALAMAK İSTEDİ
Bu arada Ekmekçi, birkaç kez de annesinin mezarını kazarken mezarlık görevlilerinde yakalandı. Ekmekçi, sonunda 27 Ağustos 2001 gecesi korkunç senaryosunu uygulayarak annesini görevlilere yakalanmadan mezarından çıkarmayı başardı. Aradan 3 yıl geçmesine karşın henüz tam çürümemiş cesedi arabasına yükleyerek Yenimahalle İvedik semtinde oturduğu daireye getirdi.

İzleyenleri korku koridorunda yaşatan ünlü Sapık filminde Anthony Hopkins'in canlandırdığı Norman ile annesinin arasındaki ilişki Emekçi ile annesi ile yaşamaya başladı. Annesiyle konuşan, onunla dertleşen Ekmekçi, cesedin çürümemesi için eve bazı tıbbi kitaplar ve ilaçlar getirdi. Amacı annesini mumyalayarak ve çürümesini önlemekti.

Ancak, Ekmekçi'nin bu korkunç ilişkisi fazla sürmedi. İzmir de yaşayan kızkardeşleri Yüksel Saklara ve Asiye Yücel Özen annelerinin mezarını ziyaret etmek için Ankara'ya geldi. Mezarlığa giden iki kızkardeş, mezarı boş görünce büyük bir şok yaşadı. Kardeşler önce Mezarlıklar Müdürlüğü'ne sonra da karakola şikayette bulundu. Polis, kızkardeşlerin verdiği ifade üzerine, psikolojik tedavi de gördüğünü öğrenilen Ekmekçi'nin evini aramaya karar verdi. 10 gün önce TRT'de nöbetçi olduğu bir gece Ekmekçi'nin evine giren polis, korkunç manzarayla karşılaştı. Sabiha Ekmekçi'nin cesedi yetkililerce alınarak, 2. kez mezarlığına defnedildi.

İYİLEŞMEYE BAŞLAMIŞTI
Gözaltına alınan Ekmekçi ifadesinde, "Birkaç defa annemi alabilmek için müracaat ettim. Ancak kabul edilmedi. Bunun üzerine annemi mezarlıktan alarak eve getirdim. Ona burada bakıp iyileştirecektim. İyileştirmeye başlamıştım. Ama annem kayboldu" dedi.

Olay Ekmekçi'nin çalışma arkadaşları arasında şok yarattı. Ekmekçi, dün sabah 09.00'da hiçbir şey olmamış gibi TRT'ye gelince personel korkulu anlar yaşadı. TRT yönetiminin gözaltında tutulması için bir güvenlik görevlisi tahsis ettiği Ekmekçi'nin akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespiti için heyet kontrolünden geçirilmesine karar verildi.

"İnsan 800 yıl yaşayabilir"
İbrahim Ekmekçi, annesini mezardan çıkarmasının "nedenini" SABAH'a şöyle anlattı: "Ben bir insanın en az 700-800 yıl yaşayacağına inanıyorum. Buna göre annem 83 yaşında öldü. 3-4 yıl mezarda kaldı. Geriye yaklaşık 713 yıl kaldı. Ben de kalan süreyi anneme yaşatmak istedim. Mezarı açıp yaşıyor mu, yaşamıyor mu bakmak görevim. Yetkililer bana 'Biz bakarız. Sana izin veremeyiz' dediler. Ben de mezara gidip annemi aldım. Annem kilo kaybetmişti. Bir kız çocuğu gibiydi. Ben de bir babanın kız çocuğuna baktığı gibi bakmaya başladım. 2 aylık bakımdan sonra sonuç almaya başlamıştım ki, annemi almışlar. Savcıyla görüşeceğim. Annemi alırsam, tedaviye devam edeceğim. Bu da yeni bir çağ olacak."

Fehmi ÖZTEKİN - Göksel ÇAĞLAV