Özellikle bankacılık çevrelerinde bomba etkisi yaratan Ali İhsan Karacan'ın iddiaları daha cevaplanamadan büyük bir haber patlak verdi.
Habertürk'te!..
BDDK eski başkanı Zekeriya Temizel, fon kapsamına alınmasında sakıncı görmediği birçok bankaya sorgusuz sualsiz "el koyarken", İktisat Bankası'na "ayrıcalık yapmış!"
Nasıl mı yapmış?..
Geçen yılın 28 Kasım günü, oturmuş, uzun uzun bir yazı döşenmiş ve İktisat Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı'na göndermiş...
Altına da imzasını basmış...
Temizel, "gizli" kaşeyle gönderdiği yazısında, İktisat Bankası'nın mali durumundaki faciaya işaret ettikten sonra, "kendinize çeki düzen vermeniz için, size süre veriyorum" diyor.
Bu apaçık, tartışılmaz bir "kayırmacılık"tır.
Bakın hem de nasıl bir kayırmacılık!
BDDK, 28 Kasım 2000 tarihine kadar, sırasıyla Egebank, Yaşarbank, Esbank, Yurtbank ve Sümerbank'a el koymuş...
Bu mektuptan bir ay önce de Bankkapital ile Etibank'a el konulmuş...
O halde, dürüst bir yönetimden ne beklenir?
O günlerde satışı yoluyla, mali bünyesini normale döndürme şansını arayan Etibank'a bile, bu fırsatı kullanmasına izin verilmeksizin el konulabildiğine göre...
İktisat Bankası'na da tereddütsüz el konulması beklenir değil mi?..
Ama Temizel böyle yapmıyor.
İktisat'a yazdığı yazıda, vaziyetiniz berbat, kendinize çeki düzen verin, size zaman tanıyorum, diyor.
Çünkü gerçekten Bankalar Yasası, BDDK'ya bu hakkı tanıyor.
Bu yasal hakkı, öteki bankalar için kullanmayan BDDK, sadece İktisat Bankası için kullanıyorsa, sizin aklınıza ne gelir?
Bu "kayırmacılığın" altında, bir tek bankaya yapılan bu büyük "kıyağın" ardında acaba ne olabilir?
Bu iş, bir futbolcuyu oyuna sokup, diğerini yedek kulübesine almaya benzemez.
Sözkonusu olan şey, devasa bankalardır.
Ve en küçük hata ile yolaçılan binlerce insanın hayatı, maneviyatı, DGM, sanık sandalyesi ve cezaevleri serüvenleridir.
Kaldı ki, Zekeriya Temizel'in, BDDK'nın 'kurul kararı" olmaksızın böyle bir yetkiyi kullanma olanağı bulunmadığı da, Ali İhsan Karacan'ın iddiaları arasındadır. Hadi onu geçelim.
Ama şunu görelim:
Zekeriya Temizel, başkan olarak, (belki de kurul kararı bulunmaksızın) bazı bankacılar hakkında suç duyurusunda bulunmaya haddinden fazla hevesli davnanırken, İktisat Bankası'na "kendini düzeltme süresi" veriyor.
Bunu o derece pervasız bir biçimde yapıyor ki...
Sonuçta, öteki bankaların sahipleri aylardır hapislerde sürünürken, İktisat'ın sahibi dışarda geziyor.
Mesele salt bir bankacılık hadisesi olmaktan çıkıp, hukuksuzluk ve adaletsizlik hadisesi haline geliyor.
Kaldı ki, Zekeriya Bey'in bu kayırmacılığının bir tek banka ile sınırlı kalıp kalmadığını da henüz bilmiyoruz.
Bu iş Zekeriya Temizel'in başını ağrıtacak...
Hem de çok!
Söylemişti dersiniz!..
Magazin
