kapat
23.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )

Yazılı olmayan kurallar

Bu köşeyi okuma alışkanlığında olan değerli okurların gayet iyi hatırlayacağı gibi, sık sık "yazılı olmayan kural" ve "yazılı olmayan yasa" kavramına değiniyorum.

Çünkü gerçekten çok önemsiyorum bunu.

Bir bakıma uygarlığın ölçüsü, yazılı değil yazılı olmayan yasaların nasıl işlediğine bağlı.

Çünkü her devlet yasa çıkarabilir, dünyanın en iyi yasalarını alıp kendisine mal edebilir ama önemli olan hem o yasaların işleyiş biçimi, hem de yazılı olmayan kuralların toplumu birarada tutması ve yaşanabilir kılmasıdır.

Diyelim ki Bangladeş, İsviçre yasalarının tümünü kabul etsin; bu değişiklik Bangladeş'i İsviçre haline dönüştürmeyecektir.

Mesela asansörde karşılaşan ve tanışmayan insanların birbirlerini "Günaydın!" ya da "İyi akşamlar" diye selamlamaları geleneği, hiçbir yerde yazılı değildir.

Japonya'da boş dolaşan taksiler, müşteri taşıyan taksilere yol verir. Geçiş hakkı olsa bile, önce müşteri taşıyan taksinin geçmesini sağlar.

Bu kural da yazılı değildir.

Yine Japonya'da otomobil sürücüleri akşamları kırmızı ışıkta beklerken, öndekinin gözünü rahatsız etmemesi için farlarını kapatır ve sarı ışıkla birlikte yeniden yakarlar.

İşte size yazılı olmayan bir nezaket yasası daha!

***
Biz, nezaket kuralları ve gelenekler açısından pek yoksul bir toplum değiliz ama, son yıllardaki Türkiye'ye bakınca şaşkınlığa sürüklenmemek elde değil.

Trafikte insanların birbirini yok etme ihtirası sokaklara, işyerlerine, gazete köşelerine ve siyasete yansıyor ne yazık ki!

Toplumu birarada tutan ahlaki değerler sisteminin yerle bir olduğu günleri yaşıyoruz.

Anlayan acı çekiyor, anlamayan ise Titanik'te göbek atıyor.

***
İşin bir de hükümet boyutu var ki, içler acısı. Halk desteğini tamamiyle kaybetmiş bir hükümet, biçimsel zorlamalarla hiçbir şey olmamış gibi davranmak istiyor.

Resmi Gazete oyunlarına başvuruyor.

Böyle bir mantık ancak Afganistan, Irak gibi ülkelerde işleyebilir.

Mesela İngiltere'de bu duruma düşmüş bir hükümetin biçimsel kuralların ardına sığınıp da ayak sürümesini aklınız alabilir mi?

Alamaz!

Demokrasisi gelişmiş herhangi bir ülkede, işler zaten bu noktaya gelmezdi ama ne yapalım ki biz, halkla inatlaşmayı seven siyasetçiler tarafından yönetiliyoruz.

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır