Win-Türkçe
ASCII

Arazi zenginiydi
O dönemde Antalya'nın en lüks semti olan Bahçelievler'de bir konakta yaşayan Ulusoy, dadılar ve uşaklar tarafından hizmet gördü. Dönemi bilen kişilerin anlattıklarına göre Ulusoylar Osmanlı döneminde binlerce dönüm araziyi işlemek için Afrika'dan zenci işçiler getirtti. Kent içindeki gayrimenkullerinin ise haddi hesabı yoktu. Böyle bir ailenin varisi olarak dünyaya gelen Yener Ulusoy, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. Bir süre avukatlık da yapan Ulusoy, babasının ölümüyle büyük bir servete sahip oldu. O dönemi yaşamış kişilere göre Ulusoylar'ın arazileri Serik ilçesi Pazar çayından başlar, Manavgat Şelalesi'ne kadar uzanırdı. Kısaca uçsuz bucaksızdı.

Servetini ANAP'a açtı
Yener Ulusoy, 1983 yılında siyasete merak sardı. Side'de Sırma Sahil Sitesi'nde yazlığı bulunan Özal ile tanışan Ulusoy'un bu merakı böylece iyice arttı. Özal, uzun uzun Yener Ulusoy'a ANAP'ın Türkiye'de yapmak istediği reformları anlattı. Özal'dan çok etkilenen Ulusoy o gün kararını vermişti: ANAP'ın kurucuları arasında olmalıydı... ANAP'ın kuruluş aşamasında da servetini partisine sonuna kadar açtı. Eldeki arazi ve gayrimenkullerini de satmakta tereddüt etmedi. Yener Ulusoy 1984 seçimlerinde ANAP'ın Belediye Başkan adayı olarak yerel seçimi kazanır ve ilk hayalini gerçekleştirir. Ulusoy yine partisi için hiç hesap yapmadan para harcar. Ankara'dan gelen tüm partili milletvekilleri ve bakanlar artık Antalya'da Ulusoy'un misafiridir. Ulusoy, Belediye Başkanlığı'nda geçen 3 yıl sonunda 1987 yılında erken seçimlerde milletvekili adayı oldu. Ancak o dönem ANAP'a olan tepkiden o da nasibini aldı ve seçimi kaybetti. Bu tarih Ulusoy'un servetini kaybetme dönemini de hızlandırdı. Ardından bir kaç dolandırıcıyla girdiği ticari işler Ulusoy'un batışını getirdi. Ulusoy için bugün saat 15.00'de, Antalya Büyükşehir Belediyesi önünde tören düzenlenecek.

Özal'dan yardım istemedi
Servetinin yarısını siyasete, yarısını da mafyaya kaptıran Yener Ulusoy, Özal'ın "Kurtarayım seni" teklifine şu cevabı verir : "Ben şahsi işlerim için partimi kullanmam. Benin adım Bezmen değil..." Ve 1993 yılında korkunç son başlar. Ulusoy'un başı karşılıksız çeklerden derde girer. Servet hızla erir, ardından da hastalık başlar.

Beş yıldızlı otel projesi sonun başlangıcı oldu
Yener Ulusoy Belediye Başkanlığı'nı bırakıp milletvekili de seçilemeyince Antalya'da bir otel işine soyundu. 5 yıldızlı mükemmel bir otel yapacaktı. Oteli yapmak için Özden Dağlıoğlu ile temasa geçti. Ancak Yener Ulusoy'un temasa geçtiği Özden Dağlıoğlu Interpol'un "kırmızı bülten" ile aradığı bir dolandırıcıydı. 1960'lı yılların sonuna doğru İstanbul Merter Sitesi yapılırken binlerce ton demiri usulsüz şekilde satmakla suçlanıyordu. Ulusoy'un ise bundan haberi yoktu.

Bitmez denen servet bitti
İşte o Dağlıoğlu, Yener Ağa'ya önce Konyaaltı'nda Anturya A.Ş'yi kurdurdu. Ardından, birkaç tane de yan şirket kuruldu ve mal varlığının büyük bir kısmı karşılısız çeklerle mafyanın eline geçmeye başladı. Şirket borçlarını kendi şahsi borcu olarak kabul eden Ulusoy, herkese şahsi çeklerini dağıtmaya başladı. Herkesin bitmez tükenmez dediği servet hızla erimeye ve sata sata bitmeye başlar. Ulusoy'a Özal'ın ölümünden sonra kimse sahip çıkmaz. Ve Ulusoy da bunu gurur meselesi yaparak sonradan, partiden kendini arayanlardan yardım talep etmez. Servetini tüketmesinin ardından alacaklılarıyla başı derde giren Ulusoy hakkında 1994 yılında "karşılıksız çek vermek" suçundan 24 ayrı dava açıldı. 3.5 trilyonluk çekleri ödeyebilmesi için "mal beyanı" istenen Ulusoy, gereken sürede beyanda bulunmayınca 10 gün hapse girdi. Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin polise verdiği yazılı talimatla Maltepe'deki evine yapılan baskınla gözaltına alınan Ulusoy, bir süre sonra serbest bırakıldı. Ankara'da kirasını kayınpederinin ödediği bir evde ailesi ile birlikte astım hastalığı ve sefalet içinde yaşayan Yener Ulusoy evli ve 3 çocuk babasıydı...

TANIYANLAR NE DEDİ

Eyüp Aşık: Öldü kurtuldu
Yener Ulusoy'u yaklaşık altı ay önce Ankara'da Ayrancı'daki bir evde ziyaret ettiğini belirten eski ANAP'lı yeni DYP'li Trabzon Milletvekili Eyüp Aşık, "Ulusoy bir zamanlar Antalya'nın en zengin kişisiydi. Trilyonlara ulaşan mal varlığı vardı. Yener Ulusoy'u mafya bitirdi. 5 milyar borcu varsa 5 trilyonluk senetler imzalattırıldı" dedi. Aşık "Ölümüne üzüldüm ama bence kurtuldu. Çünkü bir oksijen tüpü ile yaşamaya mahkumdu. Nefes alamıyordu" dedi.

Halil Şıvgın: Yazık çok yazık
ANAP Kurucularından Sağlık eski Bakanı Halil Şıvgın da Ulusoy'un, Özal ile birlikte politika yaptığını ve Özal'ın ölümünün ardından kendisiyle kimsenin ilgilenmediğini ANAP'ın da sahip çıkmadığını söyledi. Şıvgın "O zengin adamın hastalanıp büyük sıkıntı içine girişi inanılır gibi değil, yazık..." dedi.

Hasan Subaşı: Siyasetle fakirleşti
Yener Ulusoy'u yakından tanıyan ve kendisinden sonra Antalya'da Belediye Başkanlığı yapan DYP'li Hasan Subaşı ise, şunları söyledi: Belediye Başkanı seçildi. Milletvekili olmak istedi. Siyaset için çok servet harcadı onu siyaset bitirdi" dedi.

Cengiz Aydoğan: Örnek siyasetçi
ANAP eski Antalya Milletvekili Cengiz Aydoğan da, Ulusoy'un Antalya'nın varlıklı, en köklü ve asil bir ailenin ferdi olduğunu belirterek, "Böyle siyasetçiler de varmış. Ulusoy, siyasete girmeseydi bu hale gelmezdi. Çok zor durumdayken vefat etti. Onu sadece siyaset değil bir takım karanlık güçler de bu hale getirdi" şeklinde konuştu.

Haluk ÜNCEL