 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Kampüs
|
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
|
Muhalifler kadın çocuk dinlemez 
60 kişilik ailesiyle Pakistan'a sığınan ama birkaç gün sonra yeniden cepheye gitmeye hazırlanan Taliban askeri Ahmet Şah "Amerika'dan değil, acımasız Kuzey İttifakı güçlerinden kaçtık" diyor Pakistan sınırları içinde, Peşaver'e 35 kilometre uzaklıkta bir mülteci kampı Şam Şatu... Ancak, 55 binlik nüfusuyla 'Küçük Afganistan' görünümünde. Bu kampın penceresiz, toprak evlerinden birinde Emin Şah ve 19 kişilik ailesi yaşıyor. Şimdilerde misafirleri de var, 3 gün önce Afanistan'dan gelen. Kuzeni Ahmet Şah, annesi, babası, karısı, çocukları, yakın akrabaları, toplam 60 kişi... Kabil'deki evini terk ettikten sonra, günlerce dağlarda yürüyerek ve 5 bin rupi rüşvet vererek sınırı geçen ve Peşaver'deki bu "güvenli" yere ulaşan Ahmet Şah'ı, diğer Afgan mültecilerden ayıran çok önemli bir özellik var; o bir Taliban askeri... TALİBANI SİVİLLERE YEĞLERİM Ülkesinde, Kuzey İttifakı'na karşı savaşan ve ABD bombardımanından sonra cihat hazırlıklarına başlayan Ahmet Şah, Usame bin Ladin'in suçsuz olduğuna inanıyor. Taliban'ın ise, ülkeye çeki düzen getirdiğini düşünüyor ve şöyle konuşuyor: "Taliban'ı sivil hükümetlere tercih ederim. Taliban'ı sevmeyenler ülkelerini de sevmiyor demektir." Amerikalılar'ın Ladin konusunda yeterli delil sunamadığını savunan Ahmet Şah, "Ladin, o kadar büyük eylem yapmaya kadir değil" diyor. Henüz tek eşi olan, 3 çocuklu Ahmet Şah'ın, ailesini kaçırmasının nedeni de söylediklerine bakılırsa ABD bombaları değil... "Zaten, bombalar sivil yerleşim bölgelerine düşmüyor" diye ekliyor bunları anlatırken... "Asıl neden, Kuzey İttifakı askerlerinin yaklaşıyor olması... Bir kere şehre girerlerse, kadın, çocuk demeden katlederler. Şimdi içim rahat..." Ama savaş bitince dönecek bir evleri olup olmayacağını sorduğumda, "Allah bilir" diyerek susuyor. O anda; Ahmet Şah'ı, misafir eden ve çuvallar içinde sakladıkları kısıtlı yiyeceği paylaşmaya hazırlanan Emin Şah araya giriyor ve akrabalarının kederini dağıtmak istercesine soruyor: "Çay içer misiniz?" Ahmet Şah'ın meraklı ve ürkek çocuklarının bakışları altında, yer minderlerine oturarak çay içtikten kamptan ayrılmak üzere tozlu yola çıkıyoruz. Etrafta dağların, evlerin, toprağın sarımsı rengine inat mavi burkalarıyla dolaşan Afgan kadınları... Saçları, yüzleri, elleri kirli; gözlerindeki sürmeleri akmış, renkli bileziklerini şıngırdatarak koşuşan Afgan kızları... Naylon kaplandıktan sonra su doldurulan bir çukura havuz niyetine girip, savaşa inat gülen Afgan çocukları... |
