Win-Türkçe
ASCII

MEHMET TEZKAN(mtezkan@sabah.com.tr )

Yasal değişiklikler siyaseti kurtarmaya yetmez

Büyük beklentiler büyük hayal kırıklıklarını da beraberinde getirir..

Ama ne yazık ki toplum olarak böyle bir psikozun içindeyiz..

Hep sihirli bir değnek bekliyoruz..

En son bulduğumuz sihirli formül; Siyasal Partiler Yasası ile Seçim Yasası'nda yapılacak değişiklik..

Sanki bu iki yasayı değiştirirsek, siyaset içinde bulunduğu ağır bunalımdan çıkacak..

Siyasetf komadan çıkınca da Türkiye ayağa kalkacak.

Umudumuz bu iki yasada..

Baştan söyleyeyim. Bu iki yasanın değişmesi çok önemli.. Değişimin ilk adımı..Yolun başı.. Ama sihirli değnek değil..

Yine çıtayı yükseğe koyup yine hayal kırıklığına uğramayalım..

Bu iki yasa değişirse liderler sultasının bir günde biteceği hayalciliğine kapılmayalım..

Delege ağalığına.. Siyasi patronaja bir günde son verileceğini zannetmeyelim..

Siyaset kültürü değişmedikçe.. Kişilerin siyasete girme amacı değişmedikçe.. Toplumun siyasetten beklentisi değişmedikçe.. Bunların tümü olmadıkça.. Kağıt üzerinde yapılan düzenleme beklentilere yanıt vermez..

Peki, ne istiyoruz?..

Liderler, listeleri belirleyip bizden onay istemesin..

Yani seçmen listeyi onaylama konumundan; listeyi seçen, belirleyen konumuna yükselsin..

Birinci istek bu..

İkincisi.. Liderlerin delegeleri seçtiği, delegelerin de dönüp liderleri seçtiği organizasyona son verilsin..

Bunun adı siyaset olmasın..

İstediğimiz bu.. Ama bunun için sadece yasal düzenleme yetmez..

Türkiye naylon üyelerle yapılan göstermelik ön seçimler döneminif yaşadı..

Tercihli oy rezaletine de tanık oldu..

Bunların hepsi daha demokratik bir seçim için düşünülmüştü ama Türkiye'nin siyaset kültürü izin vermedi..

Seçimler, seçmene hediye verme yarışına dönüştü.. Daha çok para harcayan, daha pahalı, daha gösterişli hediye dağıtan, daha çok oy aldı..

Türkiye'nin tüm yörelerinde böyle oldu demiyorum..

Ama çoğu yerde bu yaşandı..

İşte karşımızdaki ilk tehlike bu..

Siyasi rüşvetin yaygınlaşarak meşrulaşması olasılığından söz ediyorum..

Bu, hediye dağıtarak da olur.. İş vaadi ile de olur..

Şu gerçeği kabul etmeliyiz.. Devlet küçülmeden, gündelik ekonomiden elini çekmeden, milletvekilini yasa koyucu işleviyle sınırlamadan, Ankara'yı iş bulma kapısı olmaktan çıkarmadan yasal değişiklikler hayal kırıklığının ötesinde fazla bir anlam ifade etmez..

Yapmayalım demiyorum..

Yapalım..

Ama ilk seçimde sonucunu beklemeyelim..

Toplumu büyük bir beklenti içine sokmayalım.. Toplumun önüne tek hedef olarak koymayalım..

Büyük beklentilerin büyük hayal kırıklıklarını da beraberinde getirdiğini hiç unutmayalım..