Millet çözer!
Anayasa değişikliği, parlak bir başarıdır. Böylesine büyük bir mutluluğu berbat etmeyi sadece biz başarabilirdik!
Milletvekillerinin "çıkar amaçlı suç örgütü" gibi gizli ve hileli yollarla maaşlarını arttıran düzenlemeyi anayasaya koymaları, zincirlerimizi kıran ve Türkiye'nin AB yolunda hızını arttıran reformu gölgeledi.
Halk öfke içinde.. Ben son zamanlarda hiç bu kadar nefret ve beddua dolu feryada tanık olmamıştım.
Herhalde bu faks ve elektronik posta bombardımanı, öfkenin asıl hedefi olan milletvekillerine ve partilere de yağmıştır.
Çöplüklerde ekmek arayan kalabalıkların arttığı bir dönemde milletvekilleri bu çıkarcı ve bencil maceraya atılmamalıydı.
Daha büyük bir baskının şu anda Cumhurbaşkanı Sezer'e yöneldiğini tahmin etmek zor değildir. Cumhurbaşkanı Sezer'in bu maddeyi halk oyuna sunmaya kendini mecbur hissedeceğini düşünüyoruz.
Öyle bir durumda halkın bu maddeyi yüzde 90'ın üstünde bir çoğunlukla reddederek milletvekillerine hakaret niteliğinde tepki göstereceğini tahmin etmek için kâhin olmaya gerek yoktur.
Seçimden seçime halkı hatırlayan partiler böyle bir dersi çoktan hak etmiştir!
Sezer halka gider mi?
Referandum yolunu açmaya karar verirse Cumhurbaşkanı'nın milletvekili maaşları yanında Anayasa Mahkemesi'nin parti kapatma kararlarını ancak beşte üç çoğunluk oyu ile alması şartını getiren maddeyi de halk oyuna sunabilir.
Çünkü bu madde de demokrasi ve adalet değerlerine zarar verecek pek çok tehlikeyi içinde barındırıyor.
Yeni düzenlemeye göre Anayasa Mahkemesi bir parti hakkında kapatma kararı verebilmek için 11 üyenin en az yedisinin oyuna ihtiyaç duyacaktır.
Yılın başında Anayasa Mahkemesi bu duruma karşı çıkmıştı. Mahkemenin 22 Ocak'ta yayınladığı açıklamayı hatırlayalım:
"Parti kapatılmasının olanaksız hale getirilmesi, demokratik cumhuriyeti korumasız bırakır. Tehlikeyi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz!"
Beş, altıdan fazla mı?
Anayasa Mahkemesi'ne geçmişte yapılan bazı atamalarda siyasi tercihler etkili olmuştu. Şimdi demokratik cumhuriyet için tehlike oluşturan bir partinin kapatılması gerçekten de imkânsız hale gelebilir.
Demokrasi partilere, laik cumhuriyeti tehlikeye düşürecek faaliyetlerde bulunma özgürlüğü vermez.
Buna rağmen bir partinin kapatılmasına 6 üye karar vermiş olsa bile o parti artık ceza görmekten kurtulacaktır.
Beş oyun altı oya egemen olması, hangi demokrasi ve hukuk kuralına uygundur?
Böyle bir uygulama, Anayasa Mahkemesi'ne yapılan üye atamalarında siyasi ve ideolojik etkileri daha çok arttırmayacak mı?
Adalet duygusu ile birlikte rejimin güvenceleri de zedelenmeyecek mi?
Umarız bu referandum gerçekleşir.
Gerçekleşir de siyaset sınıfı, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu gerçeğini iş işten geçmeden görür!
Magazin
