kapat
22.09.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
HAŞMET BABAOĞLU(hbabaoglu@sabah.com.tr )

Ne kamikaze, ne de İslam!

Neye inanmamız gerekiyor şimdi? Neyi doğru kabul edeceğiz?

Hem ABD'ye, hem de (bu gidişle) dünyaya orta çaplı bir kıyamet yaşatan teröristlerin radikal, fanatik Müslüman militanlar olduğuna inanmamız isteniyor.

Ayrıca bu militanların masum insanları ölüme sürükleyen barbarlıklarının altında kendi ölümlerini hiçe sayışları, hatta arzulayışları yattığını biliyoruz. Bu yüzden değil mi, kamikaze pilotlarıyla teröristler arasında yerli yersiz benzerlikler kurulması?

(Bir parantez açıp belirtmezsem olmaz! Japon kamikaze pilotları silahlara -uçak gemilerine, zırhlılara- karşı kendi varlıklarını bir silah haline getiriyorlardı.Yani savaşın orta yerinde olup bitiyordu her şey: Silaha karşı insandan silah; bombaya karşı insandan bomba... Oysa modern intihar eylemcileri bu denklemi kullanmıyor! Onların denklemi insana karşı canlı bomba, gündelik hayata karşı terörün mahşeri...)

Ama FBI analizleri ve soruşturmalarından ortaya çıkan sonuçlar şunlara inanmamızı da talep ediyor:

"Müslüman militanlar" eylemden bir gece önce barda bir güzel içiyor; uslu uslu oturacaklarına (Hollywood filmlerinin heyecanlı senaristleri bile bu hatayı yapmaz!) ortalığı dağıtıyorlar. Yetmiyor, bugün teröristlerin başı olduğuna karar verilen adam, hesaplar ödenirken kredi kartına güvenmeyen barmene ben "American Airlines pilotuyum" diye hava yapıyor.

Anlaşılan, soruşturma derinleştikçe bütün bildiklerimizi unutacak hale geleceğiz. (sadece sıradan okur değil, İslami radikalizm uzmanları için de geçerli bu baş dönmesi...)

Çünkü eylem öncesi birkaç gün kaldıkları otellerde sürekli porno film izlemişler. (Bir yandan da pizza yemişler, pek ortaklık yok tabii bu iki tercih arasında, ikisinin de "p" harfiyle başlaması dışında! Kaldı ki, Amerika'da çok tutulan hazır Çin yemeği getirme fikrinin pide ve benzeri yemekleri seven Ortadoğuluların aklını çelmemesi normaldir!)

Şimdi düşünün: Bu kadar büyük, heyecanı ve gerçekleştirememe riski bu kadar yüksek ve ölümüne bir eylem öncesinde... Teröristler kendilerince zikir ayinleri düzenlemiyor, Kur'an okumuyor, dua etmiyor da, porno videoları izleyip barlarda eğleniyorlar!..

Öteki dünyaya hazırlanmıyorlar da, sanki ölümden sonraki hayata hiç inanmadıkları için kendilerini son kez modern hayatın hazlarına vuruyorlar!..

Bunlara inanalım mı? Bunlar gerçek mi?

Şimdi bu teröristler eylem öncesindeki ve eylemdeki davranışlarıyla Amerikalılar'ın hayatını mı hafife almışlar, yoksa kendilerini eyleme ittiği iddia edilen Afanistan'daki liderlerinin inançlarını mı?

Söyleyebilir misiniz, bu "kıyamet"in aktörleri gerçekten nasıl insanlardır? Zor, çok zor...

İşte bu yüzden 11 Eylül gününden beri şu köşede "insana bakalım artık, unuttuğumuz insan faktörünü ciddiye alalım; ölümüne inanan, ölümüne bağlanan ve öldüren insanı yeniden tanıyıp tanımlayalım" diyerek kıvranıyorum. "Hassas bir zat" olduğumdan mı, yok canım! Ama bunu yapmazsak elimizde yine "polisiye" bir öykü, gösterişli(!) bir savaştan ve insan acısından başka şey kalmayacak, ondan...

İnsan nedir, neden bu dünyadadır; ne yer, ne içer, neye inanır, nasıl inanır, neden inanır? Bu varoluşsal soruları yeniden ciddiye almanın tam zamanıdır.

İnancı ve inançsızlığı, ölümü ve hayatı, merhameti ve gaddarlığı yeniden ele almanın zamanı geldi...

ALTYAZI
Lewis: Adı ne bunun?

Morton: Şunu kafana koy! Adı yok onun. Bir program o. Bir ürün, o kadar!

(Paul Verhoeven'in 1987 yapımı filmi Robocop'tan)

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır