New York'lu acıyı paylaşmayı öğreniyor
New York'ta yaşayan ünlü kalp cerrahı Dr. Mehmet Öz, faciadan sonra New York'u anlatıyor: Paraya tapan New Yorklular ilk defa bir şeyleri paylaşıyor. Birbirlerinin acısını dinliyor, ölüleri için dua ediyor, hatta sevmeyi öğreniyor
Dün Dr. Mehmet Öz'le telefonda New York'un yeni yaşamını anlatırken sesinde her zamanki coşkunun yerine hüzün vardı. "Her şey, artık her şey değişti" diyordu. "Evimin tam karşısında, uyanınca ilk gördüğüm şey oyan ikiz binalar şimdi yok. Yalnız New York'ta değil bütün Amerika'da artık hiçbirşeyin önemi kalmadı. Hatta paraya tapan New Yorklu'lar ilk defa birbirleriyle birşeyler paylaşmaya başladılar.
NY DUA EDİYOR
Hırsla birbirleriyle kavga eden, yol verirken bile birbirlerini itip kakan, yemek yerken iş dışında hiçbirşey konuşmayan New Yorklular artık birbirlerinin acısını dinliyor, birbirlerine yardım ediyor, birlikte ölüleri için dua ediyorlar, hatta birbirlerini sevmeyi öğreniyorlar.
İnsanlığı doktorluğunun üstünde tutmayı ender başaranlardan biri olduğu için Mehmet Öz, ilk kez ne ameliyatlarından, ne de yeni buluşlarından bahsetti. Sadece : "Biz hastanemizin bütün ameliyathanelerini yaralılar için ayırdık. Ama o kadar çok insan öldü ki, çok az yaralı bize geliyor" diyor.
ÇOCUKLARINA ÖĞÜT
Mehmet Öz, üç kızına artık yaşamlarının tamamen değiştiğini anlatırken "Bakın" demiş, "Yarın okulunuzdaki Müslüman arkadaşlarınızın üzücü durumlarla karşılaşmasına izin vermeyin. Babalarının terörist olduklarını dahi duysanız çocuklarının suçu değil, ona göre davranın."
Mehmet Öz, New York Belediye Başkanı Gİuliani ile görüştüğünü, kendisinin Müslüman olduğunu bilen Başkanın, "Üzülme, Mehmet, halka sürekli Müslümanlarla Müslüman teröristler arasında en ufak bir ilişki olmadığını her fırsatta medya aracılığıyla duyuruyorum" dediğini söylüyor.
ARKADAŞA TESELLİ
Mehmet Öz, çok yakın arkadaşı, yapay kalp üreten şirketin müdürü Tom Burnett'in eşini uçaktan aradığını ve teröristlerle kavga edip idareyi ele aldığını anlattığını söylüyor. Ancak pilotun benzini boşaltıp uçağı yere çakarken, Tom'un, "Ölüyoruz" diyen sesi hâlâ kulaklarında çınlayan eşini, teselli etmenin güçlüğünü anlatıyor.
10 yıldır Amerika'da hiçbir uçağın kaçırılmadığını söyleyen Mehmet Öz, "Her an herşeyin olabileceğine alışarak yaşayacağız. Her kötülükten bir iyiliğin doğduğunu bilen biri olarak artık sevginin vaktin ve ufak şeyleri dert etmemenin değerini öğrendiğimizi düşünüyorum.
Belki bu korkunç olaylar yepyeni ve daha iyi insanların yaşayacağı bir Amerika'nın dogmasına neden olur."
|