kapat
08.09.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Son diktatör


Yarınki seçimlere açık ara önde giren Beyaz Rusya lideri Lukoşenko'nun işte gerçek yüzü:Koltuk kaygısıyla 5 yıllık görev süresini 7 yıla çıkardı
Birçok gazete matbaasını kapattı, medyaya sansür getirdi.Özel bir suikast timi kurup, birçok muhalifini öldürttü.Gözlemcileri casuslukla suçladı, ülkeden atmakla tehdit etti.Rakiplerinin seçim afiş ve posterlerini yakıp yırttı

Beyaz Rusya halkı, yarın komünizmin Avrupa'daki son kalesi olarak görülen bir ülkenin kaderini belirleyecek. Seçimler sonrası, Amerika ve Avrupa'nın nefret ettiği Devlet Başkanı Alexander Lukoşenko ya gidecek ya da ülke Batı'ya kapalarını bir 7 yıl daha kapatacak. Washington yönetiminin "Slobodan Miloseviç'den sonra Avrupa'da kalan son diktatör" diye tanımladığı Lukoşenko (47) ise koltuğunu kaybetmemek için her türlü hileye başvuruyor. Lukoşenko'nun en büyük rakibi tüm muhalefetin arkasında birleştiği Vladimir Gonchanik (61)... Gonchanik'e göre "Bu seçimler Beyaz Rusya'nın belki de son şansı..."

"YÜZDE 90 OY ALIRIM"
10 milyon nüfuslu ülkede, 7.5 milyon seçmen yarın seçimin ilk turu için sandık başına gidecek. 7 bin uluslararası gözlemcinin hazır bulunacağı seçimlerde 5 bin sandıkta oy kullanılacak. Taraflardan biri yüzde 50 barajını aşarsa, ikinci tura gerek kalmayacak. Lukoşenko "Yüzde 90 oy alacağını" söylüyor. Batı dünyası ise, "son diktatörün" tüm şantaj ve baskılara rağmen yüzde 60'ı aşamayacağını, bazıları ise yüzde 43 civarında oy toplayacağını düşünüyor. Muhalif lider Gonchanik'in oy oranı ise yüzde 25 civarında. Seçimler öncesi ülkeye tam bir terör havası hakimdi. "Sözde nedenlerle" muhaliflerin seçim kampanyaları her fırsatta engellendi.

MİTİNGLERİ BASTILAR
Polis ve güvenlik güçlerinin, muhaliflere ait poster ve afişleri yırttıkları gözlendi. Mitingleri basıldı. TV'lerde rakip adayın tek bir haberi dahi çıkmadı. Birçok Beyaz Rus, seçime giren muhalefet liderinin kim olduğunu dahi bilmiyor. Bağımsız gazeteler zaten aylar öncesinden susturuldu. Hükümeti eleştiren gazetecilerin birçoğu tutuklandı, işkenceye uğradı. Bazıları öldürüldü. Tüm bunlara muhaliflerin önde gelen adamlarının esrarengiz ölümleri de eklenince, halk korku içinde sinmeyi tercih etti.

ÜLKEYİ 7 YILDA ÇÖKERTTİ
Lukoşenko 1994'te göreve geldi. 1996'da 5 yıllık görev süresini 7 yıla çıkarttı. Daha sonra Devlet Başkan'ına Meclis'i feshetme yetkisi verdi. Batı, bunun üzerine Beyaz Rusya ile tüm ticari ilişkilerini askıya aldı. Ülke 7 yılda fakirleşme ve ekonomik çöküntü yaşadı. Lukoşenko kendisine karşı çıkan muhalif liderleri "Batı ajanı" olmakla suçladı ve sahte delillerle çoğunu ya hapsetti ya da ortadan kaldırdı.

Polonya'dan gizli para transferi
Washington yönetimi, Lukoşenko'nun gitmesi için Beyaz Rusya'daki muhalefete destek verdiğini gizlemiyor. Wall Street Journal gazetesine göre, ABD, Polonya'daki bankalar aracılığıyla, muhaliflerin gençlik kolu olarak nitelendirilen Zubr'a para gönderiyor. 22 yaşındaki örgüt üyesi Alexei Shydlovski, "Amacımız Lukoşenko'yu devirmek. ABD'den mali yardım alıyoruz. Parayı Polonya bankalarına yatırıyorlar. Ben de parayı çekip, Zubr merkezine götürüyorum" diye konuşuyor. Birçok Amerikalı üst düzey diplomat ise ülkeye acilen demokrasinin gelmesi gerektiğini dile getiriyor.

Diktatörün Miloseviç fobisi
Lukoşenko'nun en büyük korkusu ise Sırp diktatör Slobodan Miloseviç gibi halk darbesiyle devrilmek. Lukoşenko'nun seçimlerde usulsüzlük yapacağını düşünen muhalefet, yarın akşam başkent Minsk'te halkı meydanlara toplanmayı planlıyordu. 20 bin kişi Ekim Meydanı'nda seçim sonucu bekleyecekti. Ancak bu durum Lukoşenko'ya, geçen Ekim ayında Yugoslavya'da Miloseviç'i götüren seçim gecesini hatırlattı. "Mitinge kesinlikle izin verilmeyeceğini" açıkladı. "Batılılar, başkanlık sarayına 10 bin kişilik ordu göndermek istiyor. Kendimi korurum. Miloseviç gibi saklanmam. Özel timim beni korur. Kimseden korkmuyorum" dedi.

Kırsal kesimden oy alacak
Lukoşenko'nun yarınki seçimlerde en çok güvendiği kesim emekliler ile kırsal kesimde yaşayanlar. Sosyal güvenlik yasası ve emeklilik maaşlarından yararlanan emekliler, mevcut statükonun korunmasını istiyorlar. İnsanların Lukoşenko'ya oy vermesinin bir başka nedeni de; korku... "Derin devlet"in başlarına bela olabileceğini ve kendilerinden hesap soracağını düşünenlerin sayısı oldukça yüksek. Gençler ile ayakta kalmayı başarabilen birkaç muhalif gazeteden haber alan kentliler ise Lukoşenko'ya karşı.

Aylık gelir 77 dolar
SSCB'nin dağılmasının ardından ülke 1990'da bağımsızlığını ilan etti. "Yolsuzluklarla mücadele" sözü veren Lukoşenko, 1994'te seçimle başa geldi. Ancak iktidar yılları ülkeye büyük bir ekonomik çöküntü getirdi. 1995'te Komünizm dönemi bayrağın yeniden kullanılacağını açıkladı. 1996 yılında meclisi feshetti. Komünizmin hakim olduğu ülkede kişi başına düşen aylık gelir 77 dolar civarına düştü. 10 milyonluk ülke nüfusunun yüzde 10'u açlık sınırında yaşıyor. Rusya ile yakınlaşmaktan başka çaresi kalmayan Lukoşenko, her diktatör gibi servetine servet katarken, halkına "Büyük ülkeyiz" edebiyatı yapıyor.

Çöpten ceset çıkıyor
Ülkede kısa bir süre önce yayınlanan bir video ortalığı ayağa kaldırdı. Bantta iki KGB (Beyaz Rusya Gizli Servisi) ajanı, Lukoşenko'nun emri ile muhalefetin önde gelen iki ismini nasıl öldürdüklerini anlatıyordu. Adının Gennady Uglenitsa olduğunu belirten bir ajan, "Onları kullandıkları cipte öldürdük. Ardından yemeğe gittik. Bir gün sonra askeri bir karargâhın yakınlarında büyük bir mezar kazdık. Cesetleri araçla birlikte gömdük" itirafında bulunuyordu. Lukoşenko'nun, geçen yıl Dmitri Zavadsky adlı kameramanın ölüm emrini verdiği söyleniyor. Zavadsky, Rusya'ya kaçarken Minsk Havaalanı'nda kaçırıldı. Cesedi çöpten çıktı. Muhalifleri temizletmek için suikast timi kurdurduğu söylenen Lukoşenko hakkında soruşturma devam ediyor. Tabi sadece göstermelik...

McDonald's tek kaldı
Washington Post gazetesi, başkent Minsk'i şöyle tanımlıyor: Sovyetler Birliği dönemindeki Minsk'den farksız. Bir başkent düşünün. Caddeler geniş ve temiz. Trafik falan yok. Çünkü otomobil alacak parası olan insan bulunmuyor! Sovyetler'in dağılmasından sonra birçok Batılı yatırımcı, Minsk'e hücum etti. Art arda dükkanlar açıldı. Ancak sonra Lukoşenko geldi. Ve şimdi McDonald's dışında hiçbir Batılı yatırım kalmadı... Bu yüzden ülke, Rusya, Çin, Küba, Libya, İran ve Irak'la ticari anlaşmalar yaptı.

www.superbahis.com
www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır